GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsili ve takı parası alacağı istemlerine, birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı - davacı tarafça asıl dava, kusur belirlemesi, velayet, kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakalar, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmı ile bu davada erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Takı ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı, tazminatların miktarı ve ziynet-takı, para alacağının reddedilen kısmı yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür...
Somut olayda davacı (kadın) dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, isbat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir.Bununla birlikte yargılama sırasında bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı (koca) üzerinde (45) adet çeyrek altın, 22 ayar 10gram 4 adet bilezik takıldığının tespit edildiği bildirilmiştir. Düğünde takılan ziynet eşyası ve takı paraları eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça hangi eşe takılırsa takılsın eşlerden kadına ait sayılır. Bu fiili karinenin aksini iddia eden bunu kanıtlamalıdır....
kalmasına, "katkı payı, katılma alacağı, eşya alacağı, ziynet alacağı, takı alacağı talep etmedikleri" cümlesinin hükümden çıkartılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarları, ziynet ve takı parası talebinin reddedilen bölümü, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar, ziynet ve takı parası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece tarafların kabul edilen kusurlu davranışları yanında davacı kadının erkek kardeşinin davalıya fiziksel şiddet uyguladığı, davacının da bu olay üzerine eşini kastederek "bunu haketti" dediği ve eşinin ailesine ilgi göstermediği ve eşini istemediğini söylediğinin ve tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin sonuç itibariyle...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı koca vekilinin dava ve duruşmaları takip etmediği gibi tanıkların dinlenmesi yönünde gerekli giderleri yatırarak talepte bulunmadığı, davacı kadın yararına hükmolunan tazminatların (TMK m. 174/1-2) boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel (istenebilir) hale geleceğinden faizin başlangıç tarihinin de hükmün kesinleşme tarihinin olacağının tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nin 2016/1 Esas ve 2017/63 Karar sayılı dosyası birlikte dikkate alındığında, davacının, evi terk ederken evi ateşe verdiği ve evdeki eşyaları kullanılamaz hale getirdiği , kendi kusurlu davranışları ile kullanılamaz hale getirdiği çeyiz eşyalarını talep edemeyeceği gerekçesiyle çeyiz eşyası talebinin; ziynet alacağı davasında da kadının dosya kapsamındaki deliller ile iddiasını ispat edememesi, yemin teklifinde de bulunmaması sebebiyle ziynet alacağı isteminin reddine karar vermiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili, istinaf dilekçesinde; ziynet alacağı talebinin kabulü gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava ziynet ve çeyiz eşya alacağı istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355)....
Taraflar arasındaki ziynet ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince katılma alacağı yönünden davanın kabulüne, ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ :08.04.2014 NUMARASI :Esas no: 2013/502 Karar no:2014/195 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise, reddedilen ziynet alacağı, nafaka ve tazminat talepleri ile takı parası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın tüm, davalı-karşı davacı (kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı tanığı M. B.'...
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Kastamonu Aile Mahkemesinin boşanma ve fer'ileri hakkındaki kararının ayrıca ve özel olarak vekalet ücretleri yönünden de temyiz edildiğini, aynı dava içinde görülmesine rağmen boşanma ve ziynet talebi yönünden ayrı ayrı vekalet alacağı kararı verildiğini, dosyada sadece ziynet alacağı değil, aynı zamanda vekalet alacağının da takibe konu yapıldığını, vekalet ücreti yönünden kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, öte taraftan Kastamonu Aile Mahkemesinin kararının ziynet alacağının özü ve miktarı yönüyle de istinaf edildiğini, Kastamonu Aile Mahkemesinin tanık ifadelerinin müvekkili yönünden lehe olanlarını hiç dikkate almadığını, aynı tanıkların aleyhe ifadeleri ile hüküm kurulduğunu, yerel mahkeme kararı bozulursa müvekkilinin zararının tazmini için yeniden mahkeme safahatı başlayacağını, bunun da hem usul ekonomisi yönünden hem de geri alınamayacak hak kayıpları yönünden telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olacağını belirterek...