fekki için geçerli bir neden olmadığını, kanunun ipoteğin fekki için borcun ödenmesini veya süreli olarak verilmiş ipotekler de sürenin dolmuş olmasını kabul gördüğünü, davacı tarafça da ipotek bedelinin ödendiğine dair bir dekont sunulmamış olmakla beraber, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin de süreli olmadığını, kanunun aramakta olduğu her iki şartın da oluşmadığını davacının ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığını, davaya konu ipoteğe ilişkin ipotek sözleşmesinde taraflarca ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 12.09.2007 No : 116-274 Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipotek bedeli ödendiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, ipoteğin üst sınır ipoteği şeklinde tesis edildiğini, bu kredi borcunun kapanmış olmasının ipoteğin kaldırılmasını gerektirmediğini, davacının taşınmazı bu haliyle satın aldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin üst sınır ipoteği olması ve ipotek bedelinin limiti aşar şekilde dava dışı taşınmazı satan kişi tarafından ödenmesi nedeniyle davanın kabulüne, Yerköy Yeni Mahalle 42 Ada 133 Parsel’de kayıtlı B Blok 5 No.lu bağımsız bölüm üzerinde davalı lehine 38.500....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava dışı.... San. Tic.A.Ş.nin davalı bankadan alacağı kredinin teminatı olarak dava dışı ...'nun maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde 17.2.1994 tarihide davalı banka lehine 1.548.00.-TL.lik ipotek tesis edilmiş, ipotekli taşınmaz önce dava dışı ...'a ondan da davacıya ipotekle yükümlü olarak satılmıştır. Davacı vekili, ipotek bedelinin depo edilmesi koşulu ile ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı İflas İdaresi vekili, ipoteğin kaldırılması için kredi borcunun tamamının ödenmesi gerektiğini, ipoteğin limit ipoteği olmayıp ana para ipoteği olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava dışı .... San. Tic.A.Ş.nin davalı bankadan alacağı kredinin teminatı olarak dava dışı .,..'nun maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde 17.2.1994 tarihide davalı banka lehine 1.548.00.-TL.lik ipotek tesis edilmiş, ipotekli taşınmaz önce dava dışı ...'a ondan da davacıya ipotekle yükümlü olarak satılmıştır. Davacı vekili, ipotek bedelinin depo edilmesi koşulu ile ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı İflas İdaresi vekili, ipoteğin kaldırılması için kredi borcunun tamamının ödenmesi gerektiğini, ipoteğin limit ipoteği olmayıp ana para ipoteği olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; borçlunun ihtiyati tedbir talebinin reddine dair istinafı yönünden tedbir kararının İİK’nın 363. maddesi kapsamında istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığından kesin nitelikte olduğunu, şikayetçi borçlu hakkında Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğünün 14.04.2016 tarih ve 28483 yevmiye numaralı ipotek belgesi ve resmi senet akit tablosuna dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ipoteğin mevcut bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu, bu hali ile ipotek konusu taşınmaz üzerine ipotek tarihi itibariyle belli ve mevcut olan bir borç için ipotek tesis edildiği, TMK'nın 875 maddesi uyarınca ana para ipoteğinin kapsamına borç aslı, faiz ve takip giderlerinin de dahil olacağı, bu durumda limit aşımının söz konusu olmayacağı, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 01.06.2021 tarihli raporda ipoteğin paraya çevrilmesi...
Bankasından aldığı krediye karşılık banka lehine taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını ve adı geçen taşınmazın müvekkili adına kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davalı banka vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescili ile ipoteğin kaldırılması talepleri tefrik edilerek ipoteğin kaldırılması talebi yönünden 6100 Sayılı HMK'nin 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili, temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 858.maddesi hükmü “taşınmaz rehni, tescilin terkini veya taşınmazın yok olmasıyla sona erer. Kamulaştırmaya ilişkin kanun hükümleri saklıdır” şeklindedir. Yasanın bu hükmüne göre taşınmaz rehnini sona erdiren nedenler; tescilin terkini (çizimi), taşınmazın tamamen yok olması ve kamulaştırılmasıdır. Ancak, uygulamada taşınmaz rehnini sonlandıran başka nedenlerin varlığı da kabul edilmektedir....
Dava ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olup, davacı dava dışı şahıstan ipotekli olarak taşınmazı satın aldığını, kredi borcu ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia etmiş, davalı banka ise ipoteğin davadışı satıcının davalı bankaya olan tüm borçlarını kapsadığından ve şahsın oğlu ile imzalanan kredi sözleşmesine kefil olduğundan devam eden icra takibi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Ipoteğe konu temel ilişkinin ticari krediye ilişkin olduğu ve dava tarihi itibariyle ipotek resmi senedine konu ve kefaletten kaynaklı borcun devam ettiği, davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 248,35 TL harcın istek halinde iadesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin 3227 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek bulunduğunu, ipoteğin kaldırılması için davalıyla görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
O halde, davanın hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Dava, aile konutu olarak özgülendiği iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı ... lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Mahkemece bu dava ile ilgili sadece lehine ipotek tesis edilen davalı ... hakkında hüküm kurulmuştur. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, davalılar hakkında ortak bir hüküm verilmesi gereklidir. Açıklanan sebeple ipoteğin kaldırılması davasında verilen kararın bozulması gerekmiştir....
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın taşınmaza 1999 yılında dava konusu taşınmaza konulan ipoteğin bu gün ki bedeli üzerinden güncellenmesini talep etmiş ise de, yerleşik yargıtay içtihatlarında da görüleceği üzere taşınmazlar üzerine konulan ipoteklerin bedelleri ne kadar ise o miktarın karşılığı ipoteğin kaldırılması davasında ödenmekte olduğundan davalının konulan ipotek miktarından daha yüksek bir tutar ile ipoteğin kaldırılması isteminin hukuka aykırı olduğundan ipoteğin kaldırılması davalarında lehine ipotek konulan tarafa kazanç sağlama ve kar getirme amacı olan davalar olmadığından asıl amacın lehine ipotek konulan kişinin, ipoteğin kaldırılması sırasında ipotek tutarın kendisine ödenerek mağdur olmasının önlenmesi amaçlanmakta olduğundan davalı tarafın bu yöndeki istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir....