DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından, ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 25.5.2017 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Bozmaya uyulmakla bozmaya uygun karar vermek gereklidir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın almış olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilmiş ipotek bulunduğunu, taşınmaz satın alınırken müvekkiline borcun ödendiği bilgisinin verildiğini ancak ödeme belgelerinin verilmediğini, ipotek alacaklısı veya mirasçıları tarafından ipoteğin kaldırılmadığını, bu nedenle İİK 153.maddeye göre ipoteğin kaldırılması için talepte bulunduklarını, icra dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen değerin kasaya yatırıldığını, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiğini söyleyerek İstanbul İli Esenler İlçesi Esenler Mahallesi 95 Ada 18 Parsel nolu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin İİK 153.madde gereğince kaldırılmasını istemiştir....
Şti ile Bozok Hayvancılık T1 Firmaları arasında herahngi bir alacak verecek konusu kalmadığını, bu firmalar arasında ticari ilişkinin 30/10/2011 tarihinde sona erdiğini, müvekkiline ipoteğin kaldırılması için Bozok Hayvancılık firması tarafından Çerkeş Noterliğinden vekaletname gönderildiğini, ipoteğin alacaka bağlı bir hak olduğundan güvence altına aldığını, alacağın sona ermesinin ipoteğin de sona ermesine neden olduğunu, alacağın ödendikten sonra tapu sicilinde görünen ipoteğin alacaklı açısından sadece şekli anlam taşıdığını, maddi açıdan bir değer ifade etmediğini, lehine ipotek verilen Fam Et ile ipotek alacaklısı Bozuk Hayvancılık arasında alacak verecek ilişkisi kalmadığından ipotek de sona erdiğini, davacının bizzat kendisi ile Fam Et arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının bu alacakla ilgili ipotek teminatı kapsamında tahsilinin mümkün olmadığını, takip borçlusunun davalı şirket ile herhangi bir ticari alışverişinin olmadığını, bu durumda ipoteğin gerçek bir...
AŞ. lehine 1.derecede, faizsiz, F.B.K. kadar süre ile 100.000 TL miktarında ipotek tesis ettiği ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu, alacaklının, bu ipotek akit tablosuna dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapması ve borçluya icra emri tebliğ edilmesi, İİK'nun 149. maddesi hükmüne uygun bulunduğu belirtilerek şikayet dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenlerin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak ipoteğin kesin borç ipoteği olması nedeniyle borçlu ...'a icra emri tebliğ edilmesinde İİK'nun 149. maddesine göre isabetsizlik bulunmadığı, ancak, ipoteğin ... Makina Madencilik İnş. San. Ltd. Şti'nin borçlarının teminatı olarak verilmediği, ipotek ile ... Makina Madencilik İnş. San. Ltd....
Somut olayda; alacaklı T1 tarafından Çerkezköy Tapu Müdürlüğü tarafından düzenlenen 14/02/2019 tarih ve 2004 yevmiye numaralı ipotek resmi senedine dayalı olarak, borçlu T3 aleyhine Gaziosmanpaşa mah 655 ada 9 parsel Blok/giriş A/1 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın paraya çevrilmesi istemiyle takip başlattığı, takip dayanağı olan ipotek resmi senedinin incelenmesinde, taşınmaz üzerine alacaklı lehine 2. derece faizsiz ve 2 yıl süre ile serbest dereceden istifade etmek üzere 300.000TL kesin borç ikrarı içeren ipotek tesis edildiği, ipotek tesisine ilişkin resmi işlemin borçlu tarafından gerçekleştirildiği, açıklanan niteliğine göre ipoteğin mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili Av. ... 27.05.2016 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün ipoteğin kaldırılması davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2016(Pzt.)...
Alacaklı tarafından kesin borç ipoteğine dayalı olarak borçlu ipotekli taşınmaz maliki hakkında başlatılan ilamlı takipte ipoteğin ve ipoteğin tesisine temel tesis eden hukuki ilişkinin hükümsüz olduğu ve borcun bulunmadığı iddialarıyla birlikte ipoteğe dayalı ilamlı takip yapılamayacağını öne sürerek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesi istemiyle şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesince muacceliyet ihtarnamesi gönderilmeden takip başlatılamayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı; 16.10.2015 tarih 1103 yevmiye numaralı ipotek akit tablosu incelendiğinde; davalı lehine 1.000.000- TL bedel mukabilinde, 1. derecede, faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar müddetle ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itirazın kaldırılması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme ve karz akdine dayalı icra takibine itirazın iptaline ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki karz ipoteğinden kaynaklanan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 02.02.2022 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aİle Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılması talebi ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabidir. İpotek bedelinin 800.000 TL olduğu görülmektedir. Davacı, taşınmaz değerinin 80.000 TL olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi harcı yatırmıştır. İpotek bedelinin tamamı üzerinden (800.000 TL) Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, 80.000 TL üzerinden yatırılan harç yeterli görülerek yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....