TMK' nun 887. maddesi uyarınca ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse 3. kişi tarafından verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanılabilmesi için öncelikle asıl borçlu ile birlikte ipotek verene ihtarname tebliğ zorunludur. Dosya içerisinde ihtarname çekildiği görülmüşse de tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Diğer yandan 3. kişi ipoteğinin niteliğinin tespiti yönünden (teminat, karz v.s.) ipotek akit tablosunun tamamının getirtilmesi zorunludur. Ayrıca dava konusu alacağın ispatı davacı tarafa ait olup alacağını kanıtlamakla yükümlüdür. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları dosyaya sunulmayan ticari kayıt ve belgelere göre eksik inceleme ile düzenlenmiş bilirkişi raporunun hükme esas alınması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. firmasının borcu bulunduğunu kabul ve ikrar etttikleri şerhi taşıyan ipoteğin kayıtsız şartsız borç ipoteği (karz ipoteği) olduğunun ve ilamsız takipte takip konusu yapılan kredi sözleşmesinde yer alan ve ödendiği iddia edildiği borçla ilişkilendirilmediğinin anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 24,30 TL'nin onama harcına mahsubu ile 51,30 TL'nin temyiz eden davacıya iadesine, 28.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dosyasında mevcut kaldırılması talep edilen ipoteğin dayanağı akit tablosu ve tapu kaydı ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere dava konusu ipotek kesin borç (karz) ipoteğidir. Dava konusu ipotek süreli olduğuna ve sözleşmede faiz kararlaştırılmadığına göre sürenin bitiminden itibaren alacaklı, yasal faizi de talep edebilir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
gelmemek kaydı ile; ilgili ipotek sözleşmesinden görüleceği gibi senet üzerine anapara karz ipoteği olduğu hususu şerhedildiğini, fakat işbu ipotek belgesi karz anapara ipoteğinin asli unsurlarını ihtiva etmediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu edilmesi şu aşamada söz konusu olmadığını, söz konusu ipotek belgesinde karz ipoteği olduğu hususu şerhedilmiş olsa da; Tapu Müdürlüklerince Düzenlenen Resmî Senetlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik madde 11'e göre resmî senede, tescili bozucu veya hükümsüz kılıcı kayıt ve şart yazılamadığını, tapu memuru tarafından düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermekteyse, alacaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yoluna başvurabileceğini, fakat, söz konusu ipotek senedi madde 6'da görüleceği üzere bir şarta bağlandığından geçersiz olduğunu, ayrıca belirtmek gerekir ki; ilgili ipotek belgesinin 3....
gelmemek kaydı ile; ilgili ipotek sözleşmesinden görüleceği gibi senet üzerine anapara karz ipoteği olduğu hususu şerhedildiğini, fakat işbu ipotek belgesi karz anapara ipoteğinin asli unsurlarını ihtiva etmediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu edilmesi şu aşamada söz konusu olmadığını, söz konusu ipotek belgesinde karz ipoteği olduğu hususu şerhedilmiş olsa da; Tapu Müdürlüklerince Düzenlenen Resmî Senetlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik madde 11'e göre resmî senede, tescili bozucu veya hükümsüz kılıcı kayıt ve şart yazılamadığını, tapu memuru tarafından düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermekteyse, alacaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yoluna başvurabileceğini, fakat, söz konusu ipotek senedi madde 6'da görüleceği üzere bir şarta bağlandığından geçersiz olduğunu, ayrıca belirtmek gerekir ki; ilgili ipotek belgesinin 3....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın karz (ödünç) ipoteklerinin kaldırılması istemine ilişkin olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, karz (ödünç) ipoteğinin kaldırılması istemine ilişkin bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 13.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; karz ipoteğinin yasal faizi ile ulaştığı bedelin tespiti istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. TMK'nun maliklerin mülkiyeti satış yoluyla devretmeleri sırasında doğan alacaklarını koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerine ipotek tesisi sağlamıştır. Alacağı (taşınmaz rehni) ipotekle teminat altına alınan taraf ipotek borçluları aleyhine bu yola mahsus takip yoluyla ipoteğin paraya çevrilmesini ve alacağının tahsilini icra dairesinden isteyebilir. Dosyada bulunan akit tablosu içeriğinden ipoteğin kesin borç-karz ipoteği olduğu sabittir. Dolayısıyla ayrı bir alacak davası açılmasına hukuki yararı bulunmamaktadır....
ileri sürerek dava konusu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı-borçlu ...’ye ait taşınmaz satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde taşınmaz üzerinde hacizleri olmasına rağmen kendilerine yer verilmediğini, ipotek alacaklısı olan ...’ın ipoteğinin üst sınır ipoteği olduğu halde limitten fazla pay ayrıldığını, borçlunun satıştan önce yaptığı ödemelerin dikkate alınmadığını, alacağa uygulanan faiz oranının fahiş olduğu gibi, hesaplamanın da yanlış yapıldığını, borçlunun karz akdini müzayaka halinde imzaladığını, davalı bankaya borçlunun tüm borcunu ödemiş olduğunun dikkate alınmadığını belirterek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davayı kabul etmediğini, ...’tan 28.000.00.-TL borç para alıp,bunun 22.000.00.-TL’sini ödediğini beyan etmiş, davalı banka davaya cevap vermemiş, davalı ... vekili, müvekkilinin borçlu ile akdedilen ödünç sözleşmesi kapsamında borç para verdiğini, tesis edilen ipoteğin ana para ipoteği olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....