Davalı ... vekili, ipoteğin gerçek bir alacağa dayalı olup 3 yıl sonra dava açılmasının iyi niyetli olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalı şirketin alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 16.10.2012 günlü ilamı ile davacı yanca tesis olunan 30.06.2009 tarihli ipoteğin, ipotek akit tablosunun incelenmesinde “para borcuna istinaden, ... 200.000 TL bedel” ile ipotek tesis olunduğunun anlaşıldığı, tesis olunan ipoteğin bir karz ipoteği olup, davada ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu, davacının borcun ödendiğini ve ipoteğin bedelsiz kaldığını kanıtlaması gerektiği, mahkemece ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İpotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerse de, alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılmasında ve borçluya 9 örnek ödeme emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, ipoteğin belirtilen niteliği, borçlunun itirazında ve yargılama sırasında borcu olmadığı veya borcun ödendiğine ilişkin bir belge de sunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi ve davacının talebi bulunması da nazara alınarak davalının İİK’ nun 68/son maddesi gereği tazminata mahkum edilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle, davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda davaya konu ipoteğin karz ipoteği olarak düzenlenmiş ise de davalı taraf cevap ve düplik dilekçelerinde ... şirketi ile ... şirketi arasındaki ... bayilik sözleşmesi gereğince alınacak akaryakıt kredisinin teminatı olarak söz konusu ipoteğin tesis edildiğini ileri sürmüş olup kendi beyanı itibariyle ipoteğin aslında teminat ipoteği olduğunu ve yakıt kredisi karşılığı verilen yakıtın bir kısımının bedellerinin ipotek tesis yoluyla ödendiğini kabul etmiştir. Kural olarak karz ipoteğinde ipotek lehtarının alacaklı olduğu resmi akit ile sabit olduğundan aksinin veya ipotek borcunun ödendiğinin ispat yükü ipotek borçlusunun üzerindedir. Borç ödenmemiş ise ancak verilecek sürede depo edilmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebileceği aşikardar....
olduğu, zira ipoteğin konulduğu zemin maliki olduğu, ipoteğin davacı takip alacaklısı T1 Lehine 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Davacı vekilinin hükmedilen bedele yönelik temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda, 25.02.1999 tarihli ve 472 yevmiye no.lu işlemle satıcı (davacı) ... lehine kurulan ipotek, kesin borç (karz) ipoteği değildir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK’nın 893. maddesinde; "Aşağıdaki alacaklılar, kanunî ipotek hakkının tescilini isteyebilirler: 1. Satıştan doğan alacağı için satılan taşınmaz üzerinde satıcı," düzenlemesine yer verilmiş olup, eldeki davada satıcı lehine tesis edilen ipoteğin kanuni ipotek olduğu ortadadır....
Somut olayda, davalı olan yüklenici ile satış vaadi sözleşmesi yapan ve akabinde davaya konu olan taşınmazın tapuda mülkiyetine sahip olan davacının tapu kayıt ve tescil işlemlerinden önce yüklenicinin borçlarından dolayı taşınmaz üzerine dava dışı banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. İpoteğin tesisine ilişkin sözleşmesel bağ davacı ve davalı arasında mevcut değildir. İpotek, yüklenicinin ipotek alacaklısı olan bankaya yapmış olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kredi sözleşmeleri, ödünç para verilmesine ilişkin karz akitleridir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı'nın ilgili Maddesi gereğince; karz(ödünç) ipoteklerinin kaldırılmasına ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 7. Hukuk Dairesine ait olup istinaf incelemesi yönünden bu daire görevlidir. Hal böyle olunca HMK 352.madde gereğince dosyanın istinaf incelemesi 7....
İcra mahkemesince İİK.nun 153. maddesinde öngörülen koşulların oluşması halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gereklidir. Buna göre ipoteğin kaldırılabilmesi için öncelikle ipotek akit tablosuna göre hesaplanacak alacak miktarının tam olarak icra veznesine yatırılması zorunludur. Taraflar arasında tapu sicil müdürlüğünde tanzim edilen 05.02.1963 tarih ve 337 yevmiye nolu ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin, 50000 lira bedelle, 1 yıl vadeli olup, vadede ödenmeyen borç için gecikmiş günler için %7 faize tabi olacağının düzenlendiği görülmüştür. Açıklanan bu niteliği itibariyle ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanunu’nun 875. maddesi gereğince, kesin borç ipoteği, anapara yanında gecikme faizini de güvence altını alır. İpotek akit tablosunda yer alan bir yıllık süre, faiz ödenmeden geçecek zamanı ifade etmekte olup, bu dönemin geçmesinden sonra talep tarihine alacağa %7 faiz hesaplanması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, karz (ödünç) ipoteğinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, karz (ödünç) ipoteğinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....