Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
(birinci) derece ve 1.sırada 316.712,00 TL değerinde faizsiz fekki bildirilinceye kadar karz ipoteği tesis ettiği, ipoteğin mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup ilam niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 45. maddesi gereğince alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklı, öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorundadır. Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan ilamlı veya ilamsız icra takibi ve borçlu iflasa tabi kimselerden ise iflas yolu ile takip yapamaz. Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda, alacaklı alacağın karşılanmayan kısmı için ilamlı veya ilamsız takip yapabilir. Buna göre alacaklının önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması yasal zorunluluk olduğundan, mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip dışındaki diğer takipler yönünden ileri sürülebilir....
Davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını ancak ipoteğin karz ipoteği olup faizsiz olduğunu oysa icra takibine %57 gibi fahiş faiz oranı ile uygulanmak suretiyle icra takibine girişildiğini ileri sürerek faiz oranının düşürülmesini istemiştir.Davaya konu ipotek akit tablosu incelendiğinde faizsiz üst sınır karz ipoteği olduğu anlaşılmaktadır.İcra dosyasının infazen kaldırıldığı ancak borcu karşılamadığı için rehin açığı belgesi alabileceği açıktır.Böyle olunca davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 2.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesince " Tüm dosya kapsamına göre; davacılar murisi tarafından davalı Belediye'ye verilen ipoteğin faizsiz olduğu, ipotek akit tablosunda faiz belirtilmediği, davacıların temerrüde düşürüldüklerine ilişkin herhangi bir tebliğ evrakının dosyaya sunulmadığı, ipoteğin süresiz olduğu, ipoteğin satış işlemi ve satış bedeli karşılığı yapıldığının anlaşıldığı, ipotek borçlusu olan davacılara borçla ilgili ihtar gönderilmediği, bahse konu bedelin güncellenmesi ile karşılığının 0.095TL olduğu ve bununda karşılığının olamayacağı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kabulüne " karar verilmiştir. Davalı istinaf başvurusunda bulunarak, İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAİREMİZİN ÖNCEKİ KARARI: "...Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulü ile 52.919,08 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara miras payları oranında ödenmesine, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 45.000 ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2020 NUMARASI : 2018/398 ESAS 2020/705 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : T.C. KONYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/678- 2021/1723 T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/678 KARAR NO : 2021/1723 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 16/12/2020 NUMARASI : 2018/398 Esas 2020/705 Karar DAVACILAR : 1-T1 2-T2 VEKİLİ : T3 DAVALILAR : 1-T6 2-T5 3-T6 4-T7 5-T8 6-T9 7-T10 VEKİLİ : AV. HÜSEYİN KARAKULAK : 8-T11 13- T16 - Havzan Mah. Ebussuudefendi Cad. N:35/18 Meram/ Konya MÜTEVEFFA : T17 - - DAVANIN KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 02/11/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ: 03/11/2021 Konya 4....
Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden 01.03.2004 tarihli ipoteğin, davacının davalıdan aldığı 40.000 TL. nin teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. İpotek akdinin kapsamını da resmi senedin içeriği tayin eder. Şayet resmi senette yazılanın aksine bir iddiada bulunulmuşsa bu iddianın HUMK’nun 288 ve 290. maddelerine göre aynı nitelikteki yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davalının ipoteğin tesis edildiği tarihte davalıya bazı senetler vermesi senetlerin keşide tarihinde ipotek aktinin kurulması bu nitelikteki bir delille kanıtlanmadığı sürece ipoteğin terkin edilmesi için bir neden değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ,takiplerin dayanaklarının farklı olduğu, ,birbirinden bağımsız borçlar olduğunu , takibe konu ipoteğin karz ipoteği olduğunu , müvekkiline iddia edilen ödemenin yapılmamış olduğunu ,faize itirazın da yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Vurgulanması gereken diğer bir husus, ipoteğin tescilinin tarafları bağlayacağıdır. Fakat söylendiği üzere ipotek, rehnin temin ettiği alacağın varlığı yönünden bir karine ya da delil oluşturmaz. Bununla birlikte ipotek, eğer mevcut bir alacak için kurulmuşsa, bunun tutarının ipotek sözleşmesinde gösterilmesi yeterlidir. Bu durumda ipotek sözleşmesi, aynı zamanda bir borç ikrarı görevi de görebilir (BK.m.17). Rehin sözleşmesinin kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarını kapsadığı durumlarda, alacaklı sanki bir mahkeme kararına dayanıyormuşcasına ilamlı takiplere özgü yoldan yararlanabilir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 28.06.2012 tarihli resmi akit tablosu içeriğine göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Ne var ki dosya içerisinde ipotek senedine rastlanılamamıştır. Mahkemece ipotek resmi senedi getirtilmeli ipoteğin karz ipoteği olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmalıdır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin ve şerhin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, Kocaeli ili, Çayırova ilçesi, 990 ada 9 parsel üzerinde bulunan 5.759.000,00TL ipotek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dava tarihine kadar ulaşacağı değerin tespiti ile tespit edilen bu miktarın mahkemece verilecek sürede alacaklı davalıya ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettiğinde taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....