Yine sözleşmenin "İşin Tutarı, İş Maliyeti, Kar Payı Paylaşımı ve Ödeme" başlıklı 3.maddesinde ise işin ihale bedelinin 715.000,00 TL + KDV olduğunun kararlaştırıldığı, maliyet, kar, zarar hesaplaması yapılarak, elde edilecek karın % 25'nin davacı alt taşerona ait olacağının kabul edildiği ve yine aynı maddede kar payı hesaplamalarının KDV hariç çıplak ihale bedeli (715.000,00 TL) üzerinden hesaplanacağı, maliyet hesaplamalarında gider olarak kabul edilen masrafların; sözleşme eki fatura ve ödeme makbuzu karşılığı taşeronlara yapılan KDV hariç malzemeli işçilik, sadece işçilik veya malzeme bedel ödemeleri, şantiye genel gider harcamaları ve iş yeri teslim tarihinden geçici kabul tarihine kadar çalıştırılan işçi, SGK primleri, vergi, stopaj vs ve bu primlerden doğabilecek gecikme ceza ve harç giderleri olarak görülmüştür....
Kar payı dağıtımı yönünden ise; kar payının ortakların yasadan kaynaklanan haklarından olduğu, zorunlu ve yedek akçeler ayrıldıktan sonra kar payı dağıtması gereken şirketlerin bu kar paylarının ortaklara dağıtmasının ortakların yasadan kaynaklanan hakları olduğu, kar payı dağıtımının ancak objektif olarak makul ve kabul edilebilir haklı sebeplerle yapılmayabileceği, yapılan incelemede kar payı dağıtılmamasını haklı kılacak herhangi bir sebep bulunmadığı yapılan bilirkişi incelemesine göre dağıtılması gereken karın da bulunduğu tespit edildiğinden 01/04/2023 tarihli genel kurulda alınan buna yönelik (4) numaralı kararın iptaline karar verilmiştir. Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
talebinin yerinde olmadığı, TTKnın 6161/e maddesinde, "Yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi.", şirket genel kurulunun devredilmez yetkileri arasında sayılmış olup, somut olayda şirket karının dağıtımınına ilişkin genel kurul karan bulunmadığından karşı davacının kar payı alacağı talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varıldığından karşı davanın reddine karar verilmiştir....
bir genel kurul kararı olmadığından kar payı talep etme hakkını davacı taraf için henüz gerçekleşmediği, dolayısıyla davanın reddine karar vermek gerekmiş, yine bilirkişi raporunda her ne kadar davalı şirketin kar dağıtmamasını haklı gösterecek ekonomik bir zorunluluğun bulunmadığı yönünde rapor düzenlemiş ise de, huzurdaki davanın şirket ortaklar kurulunca alınan kar payı dağıtmama kararının iptaline yönelik açılan bir dava olmadığı gibi şirketçe alınmış kar payı dağıtımına ilişkin karara rağmen ödenmeyen kar payının tazminine yönelik bir dava da olmadığı, davanın dağıtılmadığı iddia edilen kar payının tespiti ve davalılardan tahsiline yönelik açılan tazminat davası olduğu anlaşıldığından bilirkişi raporundaki bu tespit yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır....
ilan edilen bilançolardaki karın doğru olmadığı, bu dönemlerde ...bank T.A.Ş nin aslında zarar ettiği, ...bank T.A.Ş belirtilen dönemlerde zarar ettiğinden talep edilen dönemlere ilişkin kar payı ödemesinin mümkün olmadığı, bu açıdan kendilerine kar payı ödemesi talebine ilişkin (... 3 ATM ) ... tarafından 1998/1704 Esas sayılı dosya ile açılan davada davanın kabulüne karar verilerek bu kararın Yargıtayca onanarak karar düzeltme talebi sonrasında kesinleştiği anlaşılmakla, asıl dosya davacısı ...'...
, davacıların 10 yıldan beri kar payı alamadıklarını, çoğunluk hissesine sahip olan ortağın kar payını fiilen dağıtması da söz konusu olamayacağınını açıkça beyan ettiğini beyan ederek, şirketin feshi ve tasfiyesine ile şirket ortaklarının ve 3.şahısların hak ve alacaklarının korunması için tedbir konularak şirkete kayım atanmasına karar verilmesini talep et İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/191 KARAR NO : 2022/795 DAVA : Ortaklıktan Çıkma, Çıkma Payı ve Kar payı Alacağı DAVA TARİHİ : 12/05/2016 KARAR TARİHİ : 03/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Feshi-Alacak,Ortaklıktan Çıkma, Çıkma Payı Alacağı davalarının yapılan açık yargılaması sonunda; ASIL DAVADA; İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'nin ......
Karar sayılı ilamında durumun sabit olduğunu, yine dava konusu olaya ilişkin Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, hal böyle olunca davacıların kar payı alacağı isteme hakkının haiz olduğunu, ayrıca davalı şirketin bu süreçte kötün niyetle hareket ederek hiçbir genel kurul toplantısından müvekkillere haber vermediğini, açıklanın nedenlerle müvekkillerin miras paylarına düşen kar payı alacağının tespit ve tescilini talep ve dava etmiştir....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 5520 sayılı Kanun'un 12. maddesi uyarınca, ilişkili kişiler arasında gerçekleşen borç verme işlemlerinin belli bir kısmı örtülü sermaye olarak kabul edilmekte ve örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayıldığı, dağıtılan kar payı ise, bir teslim veya hizmet nedeniyle ödenen bir bedel olmayıp, ortakların şirkete koydukları sermaye karşılığında elde ettiği gelir olduğu, bu sebeple kar payı dağıtımının katma değer vergisinin konusuna giren bir işlem olmadığı, davacı şirket tarafından düzenlenen adat faturasına konu tutarın, esas itibariyle bir finansman temin hizmeti karşılığında ödenen bir bedel olmakla beraber bu hizmetin ilişkili kişiler arasında cereyan etmesi nedeniyle 5520 sayılı Kanun gereğince dağıtılmış kar payı sayılması karşısında...
Hükme esas alınan bilirkişi kurulunca tespit edildiği üzere davalı şirket 2005-2008 yıllarında kar etmiş, 2009 yılında ise zarar etmiş olup, protokolde davacının kar payı alacağı kabul edilmekle, şirket zararından sorumlu olmayıp, kar elde edilen yıllar itibariyle net kar üzerinden %15 oranındaki kar payı alacağı miktar 129.371,17-TL'dir. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı gereği geçmiş yıllarda şirketin zarar ettiği dikkate alınmadan kar payı alacağının kısmi talebi olan 10.000-TL'sinin davalı ...'den alınarak davacıya ödenmesine, hükmün kesinleşen diğer kısımlarının aynen tekrarına karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 29/03/2017 Tarih 2014/1094 Esas 2017/358 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; "1- Davalı ......