Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı şirketçe SPK'ya yazılan 09/02/2005 tarihli 30 ve 31 sayılı yazılar ve ekindeki listelerin bir bütün halinde incelendiği, buna göre CD3-12. listede ek-8-a-b Kombassan Holding A.Ş. kar payı dağıtım tablosunda davacıya 1.364 DM kar payı ödemesi yapıldığının tespit edildiği, ancak bu ödeme olgusu mahkemece değerlendirilmediği gibi, kararın gerekçesinde de bu ödemeye ilişkin bir açıklanmanın yer almadığı anlaşılmış olup, söz konusu kar payı ödemesine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Kar payı alacağı talebinde de bulunulmuş ise de; kar payı dağıtım yetkisinin münhasıran şirket genel kurulun yetkisi kapsamında kaldığı, ancak kısmi/tamamen kar payı dağıtılmaması kararına karşı iptal davası açılabileceği anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere; 1-TTK.636/3. Maddesi gereğince davanın KABULÜ ile davacının ... sicil nolu davalı ... ortaklığından TTK 638/2 md.si ne göre çıkmasına, Payın şirkete devrine, 2-Hisse bedeline isabet eden taleple bağlı kalınarak 5.000-TL ortaklıktan çıkma payının, kararın kesinleşme tarihinden itibaren ticari faizi ile davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Çıkmanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade etmesine, 4-Karar kesinleştiğinde karardan bir suretin ......
BANKA ALACAĞI: Bankanın aşağıda belirtilen kalemlere istinaden müşteriden , iş bu sözleşmenin akdine kadar doğmuş ve sözleşmenin akdinden sonra doğacak anapara, kar payı, mahrum kalınan kar payı, avukatlık ücreti, prim, temerrüt halinde sözleşme gereği ödenmesi gereken sair fer'iler banka alacaklarını ifade eder." düzenlemesi içerdiği, yine sözleşmenin 22.3 maddesinin "Müşteri hesap katı bildirimini alır almaz, muaccel hale gelen tüm alacağı, mahrum kalınan kar payı ve her türlü masrafı ile birlikte, bildirimde belirtilen süre içerisinde ödemeyi, aksi halde temerrüde düşeceğini ve temerrüdün tüm sonuçlarına katlanacağını kabul ve beyan eder" hükümlerine haiz olup anılan sözleşme maddeleri gözetildiğinde davacının vadesi gelmeyen taksitlere ilişkin kâr payına hak kazanacağı izahtan varestedir....
TTK 616/1-e maddesi gereğince kar payı dağıtılmasında yetkili organ olan genel kurulda kâr payı dağıtılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmadan kâr payı dağıtılması da mümkün değildir. Davalı şirketin kâr payı dağıtmasına yönelik alınmış bir genel kurul kararı olmadığından kar payı talebine ilişkin davanın reddine karar vermek gerekmiştir. TTK 638.maddesine dayalı olarak açılan davada husumetin, limited şirkete yöneltileceği, davalı ... limited şirketin ortağı ve müdürü olup, kendisine husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir....
, a grubu pay sahiplerine kar payı hususunda bir imtiyaz tanınmadığını, davalı şirket nezdinde kurucu üyeliğe dayalı da herhangi bir pay grubu oluşturulmadığını savunarak davanın usulden, zamanaşımından ve esastan reddini istemiştir....
Davalı vekili süresi içerisinde verdiği İstinaf dilekçesinde özetle; davacının 06.06.2002- 31.12.2008 tarihleri arasında şirketlerinde çalıştığı, ekonomik nedenlerle iş sözleşmesi feshedilerek 4168,97TL kıdem tazminatı ödendiği, ilk dönem çalışmasının tasfiye olduğu, davacının kıdem tazminatı bordrosunu imzaladığı, 12.01.2009 tarihinde tekrar çalışmaya başladığı 02.01.2018 tarihinde emekli olarak işten ayrıldığı, kıdem tazminatı, ücret ve yıllık izin ücreti alacağının ödendiği, kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiği, işyerinde kar payı dağıtımına ilişkin bir uygulama bulunmadığı, Duran Asar dışındaki tanıkların da bu yönde beyanda bulunduğu, Duran Asar’ın işverene karşı 2018/532Esas sayılı dosyası ile açtığı davası bulunduğu, husumetli tanık beyanına itibar edilemeyeceği, bilirkişi incelemesi sonucunda, ticari defterlerde de kar payı adı altında yapılan bir ödeme olmadığının belirtildiği, kıdem tazminatının 06.06.2002- 31.12.2008 arasındaki tasfiye edilen çalışma dönemi ve kar payı...
Davalı vekili, davalı şirketin 2009 yılına ait genel kurul toplantısında, önceki yıllarda alınan kâr dağıtım kararlarının kaldırıldığını, genel kurulda hazır bulunan davacının bu konuda kabul oyu kullandığını, bunun da kar payı alacağından feragat anlamına geldiğini, davacının taleplerinin kötüniyetli ve haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. " Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1- e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. "Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1-e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Taraflar arasında uyuşmazlık; davalı şirketin ana sözleşmesinde kar payı dağıtılacağına ilişkin hüküm bulunmasına rağmen ----- yılından bu yana kar payı dağıtımına ilişkin karar alınmaması nedeniyle ortaklarına kar payı dağıtılıp dağıtılmadığı ve davacının davalı şirketten kar payı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, tarafların davacının ortağı olduğu davalı şirketteki kar payının tespiti ve davacıya ödenmesine ilişkin alacak davasıdır. Davalı vekili her ne kadar dava konusu talepler ile ilgili ----- karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu iddia etmiş ise de; bu davanın tespit davası olduğu, huzurdaki davanın ise kar payının tespiti ile davacı payına düşen miktarın ödenmesine ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmakla davalının bu iddiasına itibar edilmemiştir....