payı dağıtılmaması ile ilgili teklifinin hiçbir geçerli dayanağının bulunmadığını, kar payı dağıtılmaması ile ilgili kararın azınlık hak sahiplerini kar dağıtmamak suretiyle cezalandırma ve onları mağdur etme amacıyla alınmış olup, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, Yönetim Kurulu üyelerine TTK. 395-396 maddeleri gereğince izin verilmesine dair 7 numaralı karar ile ilgili olarak, genel kurul toplantısında, şirketin hakim ortağı yönetim kurulu başkanı ...’in kızı...'...
ndaki bayilikten kaynaklanan nedenle davacının kar kaybının varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle davacının kar kaybı zararları ile ilgili taleplerinin reddine, cezai şart alacağı yönünden yapılan değerlendirme ise; sözleşmenin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği, davacının bayilik sözleşmelerinin 21 ve protokollerin 6.2 maddesi uyarınca her bir sözleşme nedeni ile cezai şart alacağı talep haklarının bulunduğu, bayilik sözleşmeleri ile protokol hükümleri dikkate alındığında KISTELYEVM esasına göre yapılan hesaplamalara göre fesin edilen her bir bayilik ilişkisi nedeni ile davacının davalıdan ayrı ayrı 24.452,05 USD cezai şart talep edebileceği, davalı tarafın cezai şart alacağının tahsilinin şirketlerinin mahvına neden olacağını savunduğu, bu hususun ispatının davalı yana ait olduğu,... mahkemelerine iki kez talimat yazıldığı, ilk talimat ile görevlendirilen bilirkişi davalı şirket yetkililerinin bildirdikleri adreste incelemeye izin vermediği ve uygun koşulları sağlamadığının...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan kar payı alacağı talebinden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
payının fiilen ortaklığa getirilmemiş olmasının, kâr payı hakkının doğmasına engel olmadığı, adi ortaklığa ait işletme defteri bilirkişi heyeti tarafından incelendiğinde, 01.01.2014-31.12.2014 dönemi yıllık kârın 3.929,13 TL olduğu, adi ortaklığın ticari faaliyeti ile ilgili olarak işletme defterlerinde kar payı dağıtımına yönelik kayıt bulunmadığı, davalının davacıya kar payı ödemesinde bulunduğuna dair başkaca delil de ibraz etmediği, bu durumda adi ortaklık kayıtlarına göre elde edilmiş görünen karın, kar payı dağıtım oranına göre ortaklar arasında paylaştırılması gerektiği, TBK’nun 623/1 maddesine göre davacıya düşen kâr payının 3.929,13/2 = 1.964,57 TL olduğu; TBK'nın 639/6. ve 640. md hükümleri uyarınca taraflarca altı ay önceden gönderilmesi gereken fesih ihbarına dayalı olarak adi ortaklığın hesap dönemi sonunda sona ereceği, davalı adi ortaklığın feshedildiğini iddia etmiş ise de; davalı tarafından fesih ihbarı gönderilemediği, dolayısıyla dava tarihi itibariyle adi ortaklığın...
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesinin bayi tarafından erken feshi sebebiyle davacı dağıtıcının kar kaybı ve cezai şart alacağı istemine ilişkindir....
kapsamına göre, takip tarihi olan 17/07/2019 tarihi itibarı ile davacı bankanın davalıdan kredi kartı borcundan dolayı 19.617,20-TL asıl alacak, 15.887,22-TL işlemiş kar payı, 794,35-TL BSMV ve 132,06-TL noter masrafı olmak üzere toplam 36.430,83-TL alacaklı olduğu nun belirlendiği, İİK 67/2....
alacağı dahil elde ettiği kar payının maddede belirtilen tutarın üzerinde olduğu saptanarak; gerçekte tespit edilen bu kar payı tutarının beyan edilmesi gerektiği ancak, sahibi olduğu hamiline yazılı hisse senetlerini muvazaalı bir şekilde üçüncü kişilere devretmiş görüntüsü vererek elde ettiği kar payını azalttığı ileri sürülmüştür....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalı şirketten kar payı alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü noktasında mevzuata ve yerleşik içtihatlara bakmak gereklidir. 6102 s. TTK 16. Maddede genel kurulun devredilemez yetkileri arasında yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi sayılmıştır. Yargıtay 11. H.D 2018/3914 E. 2020/997 K. sayılı ilamında: "İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kâr payı dağıtımına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu hali ile muaccel bir alacağın söz konusu olmadığı, TTK 616/1-e maddesi ile kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunduğu, mahkemenin de genel kurul yerine geçerek yetkisini kullanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
Söz konusu ek raporda davacı ile davalı arasındaki ortaklığın 19/12/2014 tarihli protokolde dikkate alınarak adi ortaklık olduğu ile davacının 348.377,30 TL kar payı alacağının olduğu belirtilmiş olup, bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olması nedeni ile rapora ve tanık beyanlarına itibar edilmiş, davacı tarafın tüm kar payı alacak miktarının dava tarihi itibari anlaşılması ile bu tarihten itibaren tarafların ticari ilişkisinden kaynaklı avans faiz kararı verilmesi gerektiği değerlendirilmiş, davacı vekilinin 06/03/2022 tarihli talep artırım dilekçesi de dikkate alınmış...." gerekçesiyle Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Davacı ile davalının 19/12/2014 tarihli protokol gereğince 19/12/2014 tarihinden itibaren adi ortak olduklarının tespitine, 348.377,33 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Talep, kar payı alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati tedbir isteyen taraf, genel kurul tarafından ödenmesine karar verilen kar payının ödenmediğinden bahisle davalı şirketin taşınır ve taşınmaz satış ile alış işlemlerinin durdurulması ve banka hesaplarına tedbir konulması suretiyle incelemeye konu ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talebi yapmıştır. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 389/1....