GEREKÇE "Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret" başlıklı 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında; "Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi hâlinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir" şeklindeki düzenleme nazara alındığında, karşılıklı hakaret halinde bazen yalnız bir tarafın, bazen ise her iki tarafın yararlanabileceği hakaret suçuna özel, şahsi bir cezasızlık ya da cezada indirim hali öngörüldüğü, karşılıklı hakaret hükmünün uygulanabilmesi için karşılıklı olarak işlenen suçların aynı Kanun'un 125 inci maddesinde yer alan tanıma uygun hakaret suçundan ibaret olması, ilk hakareti gerçekleştiren kişinin haksız olması, hakaretlerin karşılıklı olması ve karşılıklı hakaretler arasında illiyet bağının bulunması şartlarının gerçekleşmesi gerektiği, bu şartların varlığı halinde, mahkemece, olayın mahiyetine göre taraflardan birisi veya her ikisi hakkında verilecek...
Ancak bunun dışında işçi iş sözleşmesini kendisinin haklı nedenle sona erdiğini veya karşılıklı anlaşma ile sona erdiğini iddia ediyor ise genel ispat kuralı gereği bu iddiasını kanıtlamalıdır. Dosya içeriğine göre davacı işçi iş sözleşmesini karşılıklı anlaşma ile kıdem tazminatı ödenerek feshedildiğini iddia etmiş, buna karşın davalı ise davacının devamsızlık yaptığını ve iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunmuştur. Her ne kadar iş sözleşmesi sona erdikten sonra tutulan devamsızlık tutanakları ve bu nedenle işveren feshinin sonuca etkisi yok ise de davacı işçi iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile kıdem tazminatı ödenmek koşulu ile feshedildiğini kanıtlayamamıştır. Davacının iş sözleşmesini haklı neden olmadan sona erdirdiği anlaşıldığından, kıdem tazminatının reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır....
Dairemizin bu bozma kararı ile ilk verilen hüküm karşılıklı davaların tüm yönleri bakımından tamamen ortadan kalkmıştır. Öyleyse, mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediğinin kabulü gerekir. Mahkemece her iki dava ekleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, karşılıklı boşanma davaları bakımından kararın kesinleştiğinden bahisle boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2018(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 01.11.2016 tarihli ilamı ile ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinde, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığından bahisle karar bozulmuş, bozma sebebine göre, “tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin tek başına bozma sebebi olduğu belirtilerek”, davalı- davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Sigortalıyı öldüren failin (davalılar murisi) kardeş olup, davaya konu haksız fiil sonucu karşılıklı olarak birbirlerini öldürdükleri anlaşılmaktadır. Ceza soruşturmasında, her iki maktulün, karşılıklı olarak birbirini öldürdüğü, olaya başkaca karışanın bulunmadığı gerekçesiyle, takipsizlik kararı verilmiştir....
'ın karşılıklı birbirlerine hakaret eylemlerinden verilen hükme yönelik temyiz başvurusuna gelince; İleri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, TCK'nın 129/3. maddesi uyarınca hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi nedeniyle ceza vermekten vazgeçilmesi karşısında, sanıklar hakkında ceza tayin edilmeden doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ceza tayin edildikten sonra ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan sanık ...'...
Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve ... yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesinin açılıp ilgililere okunduğunun ve tebliğ edildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü mirasçı ... temyiz etmiştir. ... Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve 17966 yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesi vasiyetname niteliğinde değildir. TMK'nın 596. maddesi vasiyetnamelerin açılıp okunmasını düzenlemiştir. Aynı Kanunun 527. maddesinde düzenlenmiş miras sözleşmesi ve TMK'nın 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilmeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmış, Kanununun 139. ve 140. maddelerinde ise dilekçelerin karşılıklı verilmesi tamamlandıktan sonra yapılacak ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler gösterilmiştir. Somut olayda, davalıya dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma gün ve saati aynı tebligat mazbatası ile tebliğ edilmiş, dilekçelerin karşılıklı verilmesi beklenmeden davalı mahkemece ön inceleme duruşmasına davet edilmiştir. Dilekçelerin karşılıklı verilmesi tamamlanmadan ön inceleme aşamasına geçilemez. Açıklanan bu hususlara uyulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2015 tarihli iddianamesinden önce olduğu, 5237 sayılı Kanun'un 129. maddesinde yer alan karşılıklı hakaret düzenlemesi yönünden değerlendirilmek üzere dosyaların birleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrı ayrı değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme: Türk Ceza Kanunu'nun, "haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret" başlıklı 129. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi hâlinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir" şeklindeki düzenlemeyle karşılıklı hakaret halinde bazen yalnız bir tarafın, bazen ise her iki tarafın yararlanabileceği hakaret suçuna özel, şahsi bir cezasızlık yada cezada indirim hali öngörülmüştür....
açtıkları davadan karşılıklı olarak feragat ettiklerinden bu konuda gerekli kararın verilmesi için mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı ...’e geri verilmesine, 09.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....