Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevi tazminat, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından açılan aynı hukuki nedene dayalı birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda; kadının davasının reddine ve erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; TMK m. 166/1 hükmüne dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup mahalli mahkemece 25.12.2015 tarih ve 2014/507 esas, 2015/1636 karar sayılı ilamı ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların eşit kusurlu olması sebebi ile davacı kadının tazminat taleplerinin reddine ve kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL yoksulluk nafakası karar vermiştir. Hüküm, davalı-davacı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkeğin reddedilen davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin kadının kabul edilen davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının kusursuz, erkeğin ise tam kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davacının davalıya düzenli olarak imal edilen taşları teslim ettiği, davalının işbu teslimatları almadığına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, karşılıklı sözleşmelerden doğan karşılıklı borçlarda bir tarafın diğerini ifaya zorlayabilmesi için önceden kendisinin borcunu ifa etmiş veya ifasını teklif etmiş olması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.6 maddesi uyarınca ödemelerin haftalık kesilecek faturalara istinaden çeklerle yapılacağı belirtildiği halde davalının edimini yerine getirmediği, davacı şirketin davalıdan faturaya dayalı sattığı maldan dolayı icra takip tarihi itibariyle 11.864,05 TL asıl alacağının mevcut olduğu gerekçesiyle itirazın iptaline, koşulları oluştuğu için asıl alacağın % 20’ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ın satışa konu çiftliğin 28.09.2013 tarihine kadar tapularını alacağı ve satıcının 30.09.2013 tarihine kadar şirketi devralacağı, iki taraf da devretmediği takdirde sözleşmenin geçersiz olacağı, cezai işlem bedeli olan kaporayı ödenen paradan ödeyeceği belirtildiğinden sözleşmenin bu haliyle karşılıklı edimler içerdiği açıktır. Karşılıklı edimler içeren sözleşmenin ne denli yerine getirildiği ve bono bedelinin tahsilinin gerekip gerekmediği hususları yargılamayı gerektireceğinden, tanzim tarihi ve miktarı itibariyle sözleşme kapsamında verildiği anlaşılan senede dayalı olarak takip yapılamaz. O halde mahkemece istemin kabulü ile İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına hükmedilmiştir. Ancak, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece davacı-davalı kadına yüklenen kusurlu davranışların, davalı-davacı erkek tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı bu sebeple kadına kusur olarak yüklenilemeyeceği, aftan sonra gerçekleşen olayların ise duyuma dayalı aktarım niteliğinde olup kanıtlanmadığı ve kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince erkek ağır kadın az kusurlu bulunarak her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm hakkında taraflarca istinaf kanun yolu incelemesi talep edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince; tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek karşılıklı tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir...
Yine davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda, takip dayanağı ilamın istinaf aşamasında olup dosyanın derdest olduğunu, davacılar tarafından ilama dayalı herhangi bir takibe başlanmadığını belirtmişse de, yukarıda açıklandığı üzere takas mahsuba konu edilen alacağın ilama bağlanması yeterli olup, ayrıca takip konusu yapılması gerekli değildir. Davalı alacaklı vekili mahkemece bilirkişi raporu aldırılmadığını ileri sürmüşse de, mahkemece bilirkişi raporu aldırılması zorunlu olmayıp, mahkeme ilamında her iki taraf için hükmedilen alacakların karşılıklı mahsubu suretiyle hüküm tesisi usul ve yasaya uygundur. Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, davacı-karşı davalı erkeğin davasının Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayandığı, dayanak davaların taraflarca karşılıklı olarak açıldığı ve her iki dava yönünden de ispatlanamadığı gerekçesiyle kimseye kusur yüklenmeden retle sonuçlandığı, dayanak karşılıklı boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri sabit olup, her iki taraf için de TMK 166/son maddesi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının birleşen evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki sebebine dayalı kabul edilen davası ve ferileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, birleşen zina hukuki sebebine dayalı açılan davasının reddi, erkeğin kabul edilen davası, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda erkeğin davasının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca, kadının davasının ise Türk Medeni Kanunu'nun 161. ve 166/1. maddeleri uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı-davacı anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına...