Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

beyanı esas alınarak, takip konusu senedin söz konusu kira sözleşmesi kapsamında verildiği ve sözleşmenin taraflara karşılıklı edimler yüklediğinden bahisle, takibe dayanak senet teminat senedi olarak kabul edilmiş ve takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, dosyada mevcut kira sözleşmesinin 7. bendine göre takibe dayanak bononun kira bedeline ilişkin olarak ödeme amaçlı verildiği, sözleşme klasik kira sözleşmesi olup kiralayan ve kiraya veren hakkında bir takım yükümlülüklerin yer almasının sözleşmenin doğasında olduğu, ancak senedin tahsili hususunda taraflara karşılıklı edim yüklenmediği gibi, aynı sözleşmenin 8. maddesi ise; ödeme amaçlı olarak verilen senetlerin, kiralanan yer boşaltılmak istendiğinde, haber verilmesi halinde iade edileceğine ilişkin olup, taraflara yine karşılıklı edim yüklemediği görülmekle senet hakkında kambiyo takibi yapılmasına engel bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından TMK 161'e dayalı açtığı boşanma davasının reddi, TMK 163 ve 166/1 maddelerine dayalı davaları ile ilgili hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen maddi tazminat yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.07.2019 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      Hukuk Muhakemeleri Kanununun 136. maddesinde davacının, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalının da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebileceği, 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 139. ve 140. maddelerinde düzenlenmiştir. Mahkemece yasanın bu amir hükümlerine riayet edilmeksizin, usulüne uygun şekilde dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanıp yine usulüne uygun şekilde ön inceleme yapılmadan tahkikata geçilerek işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasındaki iş akdinin taraflarca karşılıklı anlaşma ile sona erdirilip erdirilmediği noktasında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf işverenin fazla mesai ödemesi yapmaması, izin kullandırmaması, 15 günde bir izin kullandırıp ücretini ödememesi gibi sebepler dolayısıyla iş sözleşmesinin karşılıklı olarak sona erdirildiğini iddia ederken, davalı iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sona erdiğine dair davacı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının mazeretsiz olarak işe gelmemek suretiyle işi bıraktığını savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadın, Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebini ve Türk Medeni Kanununun 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebini dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşmasında ileri sürmüştür....

            Davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir davası bulunmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/2) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 26/1). Ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Gerçekleşen duruma göre, mahkemece delillerin zina hukuksal sebebine dayalı dava çerçevesinde değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, reddedilen Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayalı boşanma davası, davalı-davacı kadının kabul edilen Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davacı-davalı erkeğin Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayalı boşanma davası ispatlanmadığından reddedilmiş, davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma davasında da davacı-davalı erkeğin kusurlu olduğu kabul edilerek...

                Maddesine dayalı tedbir nafakası davası hakkında; boşanma davasında karar verildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacı/davalı kadın vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; TMK'nın 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı/davacı kadının TMK'nın 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası isteği hakkında verilen "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar, istinafın kapsamı dışında tutularak kesinleştiğinden bu konuda istinaf incelemesi yapılmamıştır....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası, karşı dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesine dayalı evliliğin mutlak butlanla iptali, olmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olup, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince kadının karşı davasına ilişkin 2, 7 ve 10. bentlerin kaldırılarak karşı davada harç eksikliğinin giderilerek karşı dava yönünden yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kusur belirlemesi ve boşanmanın ferileri konusunda ise esasa yönelik inceleme yapılarak karar verilmiştir....

                  KARŞI OY YAZISI Terk tarihi 2.5.2006, ihtar istek tarihi 8.9.2006 olup, ihtar kararının 2.10.2006 günü tebliğ edilmesinden sonra davacı-davalı kadın 19.03.2007 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma davasını açmıştır. Kadının ihtar kararının tebliğinden beş ay onyedi gün sonra ihtar kararını etkisiz kılmak amacıyla bu davayı açması dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz. Kayınpeder tarafından dövülme hadisesinin kadın üzerindeki etkisi geçtikten sonra koca tarafından ihtar istenilmiştir. Kadın haklı bir sebeple eve dönmediğini kanıtlayamamıştır. İhtar kararı yasal şartlara haiz ve geçerli olup, Türk Medeni Kanununun 164. maddesi koşulları oluşmuştır. Bu nedenle kocanın açtığı terke dayalı boşanma davasının kabulü, kadının açtığı şiddetli geçimsizliğe dayalı davanın ise reddi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

                    UYAP Entegrasyonu