Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili 01/02/2023 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dosya kapsamında cevap dilekçesi sunulması adına müvekkiline herhangi bir ihtarat yapılmadığını, dava dilekçesi veya tensip zaptı dosya kapsamında müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğundan öğrenme tarihinden itibaren süresi içerisinde cevap dilekçelerini ve karşı dava dilekçelerini mahkemeye sunduklarını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bilindiği üzere tarafların kişisel malları tasfiyeye konu edilemeyeceğini, zira boşanmada mal paylaşımı, tarafların evlilik birliği içinde edindiği malların paylaşılması esasına dayandığınıı, bu nedenle evlilikten önce elde edilen mallar hiçbir surette mal paylaşımına dahil edilemeyeceğini, mal paylaşımı, evlilik içerisinde elde edilen malların paylaşımı esası üzerine kurulmuş bir sistem olduğundan evlilikten önce alınan mallar, kişisel mal olarak kabul edildiğini, dolayısıyla evlilikten önce alınan bir malın satılarak evlilik içinde yeni bir mal alınması halinde, bu mal...

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın mal kaçırma amacı olmadığı, davacı, davalı ve dava dışı diğer mirasçılar arasında 1998 yılında mirasçılarında muvafakatlarını alarak mal paylaşımı yaptığı, mirasbırakan ve mirasçılar arasında ... 4. Noterliğinde Limited Şirket hisse devir sözleşmesi, taşıt satış sözleşmesi ile emvalin intikal, taksim ve satışına ilişkin olarak anlaşma yapıldığı, mirasbırakanın mal paylaşımı yaptığı, mal kaçırma kastıyla hareket ettiği iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden mahkemece de belirlendiği üzere erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı kadının ise eşi ve kızı arasında mal paylaşımı konusunda çıkan anlaşmazlıkta eşine destek vermeyerek evi terketmek suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda; her iki eş de kusurlu olmakla birlikte, davacı erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... Gül vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte mal paylaşımı talebinde bulunmuş, bu talep birinci celse tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir. Mahkemece, davacı tarafa dava değeri bildirmek ve bu değer üzerinden 27,70 başvuru harcı ve nispi harcı yatırmak konusunda bir haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde sadece dava değerinin bildirildiği, verilen sürenin de kesin olduğu ve bahse konu harçların yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Temyiz Sebepleri Davalı -davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; velâyet düzenlemesi açısından idrak çağındaki ortak çocuğun dinlenmediğini, davacı -davalı kadının açtığı mal paylaşımı dosyasında kendisinin çalıştığını yazılı ifadesi ve tanık beyanlarıyla belirttiklerini beyanla, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadın yararına hükmedilen nafakalar ile aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur. C.Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık, kadının açtığı boşanma davasında boşanma kararı verilmesinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tarafların kusurlu olup olmadığı, kusur oranlamasının yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, nafakaların, tazminatların ve kadın yararına hüküm altına alınan vekâlet ücretinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

          Aile Mahkemesinin 2017/504 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından TMK 166/3 maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, taraflarca mahkemeye sunulan 20/06/2017 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanma sebebiyle her iki tarafın birbirlerinden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmadığı, tarafların çeyiz ve özel ev eşyaları konusunda anlaştığı, birbirlerinden eşyalar ve ziynet eşyaları konusunda başka bir talepleri olmadığı belirtilmiştir. 20/06/2017 tarihinde tarafların her ikisinin katılımı ile gerçekleşen duruşmada, taraflar karşılıklı olarak boşanma ve boşanmanın mali sonuçları kapsamında sunulun protokol dairesinde anlaştıklarını beyan etmişlerdir....

            Bu bakımdan boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak eşya, tazminat ve nafaka ile ilgili beyanları ve anlaşmalarının boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine yönelik, hükme esas alınan bir protokol (anlaşma belgesi) de bulunmadığına göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum yoktur. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Görüldüğü üzere, gerek protokol içeriği gerekse hükme geçirilen mali hususlara ilişkin hüküm fıkrası ile tarafların karşılıklı anlaşmalarını bildirdikleri imzalarını taşıyan kararın verildiği duruşmadaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların karşılıklı olarak eşya ve ziynet taleplerinin bulunmadığının kabul edildiği, bunun dışındaki anlaşmanın boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesi konusunda bir anlaşma yapılmadığı anlaşılmaktadır. TMK. 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum bulunmamaktadır....

                B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın her yönüyle usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça söz konusu aralarında imzalanmış protokol gereği mal paylaşımının boşanmanın feri niteliğinde olduğu belirtildiğini ancak YHGK kararında, "mal rejimi gereği malların paylaşımı anlaşmalı boşanma kapsamında değildir....

                Aile Mahkemesinin 2021/196 Esas sayılı dosyasında boşanma davası ve Bursa 10. Aile Mahkemesinin 2021/227 Esas sayılı dosyasında mal paylaşımı davası derdest olduğunu ve yargılamanın devam ettiğini, müvekkil tarafından her ne kadar mal paylaşımı davası açılmışsa da davalının boşanmadan önce yapmış olduğu devir nedeniyle müvekkilin uğradığı ve uğrayacağı muhtemel zararların önüne geçilmesi için iş bu davayı açtıklarını, davalı ... 10.06.1998 yılında ... Metal Otomotiv Makine Deri Tekstil İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adlı irketi kurduğunu, bu tarihten itibaren günümüzde de olduğu gibi şirket davalı ... tarafından yönetildiğini, müvekkil ile davalı her iki tarafın ikinci evliliği olmak üzere 11.11.2013 tarihinde evlendiklerini, evlilik tarihinde şirkette tek hissedar olarak bulunan davalı ... 02.07.2015 tarihinde şirketteki bütün hisselerini yaşanılan vergi problemleri nedeniyle Oğlu ...'a 27.000,00 TL karşılığında devrettiğini, ancak davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu