Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 24.11.2015 gün ve 5442-22117 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı mal paylaşımı davasının devam ettiğini, aynı zamanda boşanma kararıyla birlikte hükmedilip kesinleşen maddi ve manevi tazminatın davalı ...'ten tahsili için Hatay 4. İcra Md.nün 2014/7281 sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, Medeni Kanuna göre eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine göre her eşin karşılığını vererek elde ettiği mallarda diğer eşin katılım payının bulunduğunu, davalı ...'ün boşanma davasından sonra evlilik birliğinde edinilmiş mallara muvazaalı olarak hacizler koydurduğunu, devirler yaptığını, bu amaçla ......

      hiçbir pay verilmediğini, mal rejiminin boşanma davasının açılmasıyla sona ereceğini, hal böyleyken dava tarihinde hala davalıya ait olan mesken niteliğindeki taşınmaz edinilmiş mal olup tasfiyeye tabi olduğunu, taraflar arasında mal rejimi hakkaniyetli şekilde tasfiye edilemediğinden işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu bildirerek mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      belirttikleri üzere, huzurdaki dava mal paylaşımı talebini ihtiva ettiğini, ancak, davalının müvekkilin bilgisi dışında taşınmaz ya da araç edinmesi mümkün olabileceği gibi, bankalarda tespit edilebilecek nakit miktarları da taraflarınca tam olarak bilinemediğini, bu sebeple, talep konusunu ve dava değerini sınırlamamak için mal paylaşımı taleplerinin belirsiz alacak davası olarak ileri sürüldüğünü, kaldı ki, dilekçelerinde belirtilen taşınmazların da rayiç değerlerini belirleyebilmeleri söz konusu olmayıp, bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmasının zorunlu olduğunu, dava değeri, mal paylaşımı davasına konu olan tüm malvarlığının kesin olarak tespit edilmesinden sonra harcı tamamlanmak sureti ile elbette artırılacağını, bu nedenle, tedbir konulan taşınmazın 1.000,00 TL’lik dava değerini karşıladığına ilişkin red gerekçesi hem ihtiyati tedbir korumasının hem de belirsiz alacak davasına ilişkin düzenlemenin getiriliş amacına aykırı olduğunu, müvekkilinin, mal rejimi süresince davalının...

      Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1. m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Dava konusu araçların edinilme tarihleri ve davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından katkı payı alacağı talep ettiği, ne var ki taşınmaz ve araçlara katkısının ne şekilde olduğunu, söz konusu malların kaç liraya edinildiğini, katkı oranını ve özellikle her bir araç ve taşınmazdan ne kadar katkı payı alacağı istediğini açıklamamıştır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili aleyhine ikame ettiği boşanma dava dosyasında yargılama aşamasında 01.10.2019 tarihli duruşmada boşanma haricindeki diğer hususlara ilişkin talebinin olmadığını belirttiğini, boşanma davasının 09.05.2019 tarihli duruşmasında nafaka talebim yoktur şeklindeki beyanıyla nafaka talebinden de feragat ettiğini, davacının feragatten daha sonra vazgeçmesinin olanaksız olduğunu, davacının usule ve hukuka aykırı davasını ve taleplerini kabul etmediklerini, davacının boşanma davası sırasındaki ekonomik sıkıntılarından ötürü davayı hızlı bir şekilde sonuçlandırmak zorunda kaldığına dair iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden reddine, davacının feragati nedeniyle tüm talepleri yönünden davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir....

        Aile mahkemesinin 2013/792 E. ve 2014/753 karar sayılı ilamı ile boşandığını, bu kararın 16/03/2017 tarihinde kesinleştiğini, bu boşanma davası açıldığında davalının davacıya ait Mersin ili Yenişehir ilçesi, Menteş mahallesi 1 parselde bulunan evinden çıkmak istemediğini, bunun üzerine davacının evinden taşınmak zorunda kaldığını, davalının 2013- 2017 yılları boşanma davası sürerken ve davadan sonra da bu evde kalmaya devam ettiğini, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte evin aile konutu olmaktan çıktığını, davalının herhangi bir hukuki ilişkiye bağlı olmaksızın evde oturmaya devam ettiğini, bu durumun mal paylaşımı için Mersin 4....

        in boşandıklarını, taraflar arasındaki mal paylaşımı davasının .....sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, mal paylaşımı davasına konu olan taşınmazın müvekkiline babasından miras kalan ve evlilik birliği içerisinde müvekkili adına kayıtlı iken bu hissenin mal paylaşım davası görülürken davalı ...'a satılarak onun adına tescil edildiğini, bu satışın davacıdan mal kaçırma kastı ile, muvazaalı olarak yapıldığını, belirterek satışının iptaline, taşınmazın tapu kaydının eski maliki .... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6098 sayılı Borçlar Kanununun 19. maddesi uyarınca açılan ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece..... Aile Mahkemesinde görülen katkı payına ilişkin davada davacı ...'...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davalı velayeti tarafına verilen müşterek çocuklar yönünden davacıdan iştirak nafakası talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Taraflar kendileri için birbirlerinden herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davalı velayeti tarafına verilen müşterek çocuklar yönünden davacıdan iştirak nafakası talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Taraflar kendileri için birbirlerinden herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu