Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

protokolde yer almasının gerektiğini, feragat edilecek ise açıkça yazılmasının zorunlu olduğunu, yine ilk derece mahkemesinin hüküm kısmının bağlayıcı olduğunu, boşanma davasının kesinleştiği mahkeme kararının hüküm kısmı incelendiğinde "Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden maddi-manevi tazminat, herhangi bir nafaka, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan herhangi bir eşya ve alacak, masraf talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," kararı verildiğini, bu durumda mahkemece onaylanmış protokol olmadığını, mal varlığı davasında açıkça veya hatta zımnen feragat olmasını, mahkeme kararının hüküm fıkrasında bağlayıcı bir karar olmadığını, tarafların bu konuda irade uyuşmasının olmadığını, açılmış ve reddedilmiş veya tefrik edilmiş mal paylaşımı davası olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2022 NUMARASI : 2020/276 ESAS 2022/485 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Zina Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, 80.000,00 TL manevi tazminat ve 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, 3.000,00 TL tedbir nafakası talep ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Taraflar anlaşmalı boşanma mutabakatında boşanmanın feri unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım gayrimenkulün yahut sicile kayıtlı olan menkullerin tescili, menkullerin teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolüne derc edebilirler. Anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte boşanmanın feri niteliğinde olup olmadığına bakılmaksızın taraflara boşanma protokolünde yüklenilen edimler artık boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline gelir. Boşanma protokolünde taraflara yüklenen edimlerin sebebi de tarafların iradeleri gereği münhasıran boşanma hükmüne bağlıdır....

    Der Drau bölge mahkemesinin 20/11/2017 tarih ve 2 fam 84/15 h-49 nolu 27/12/2017 tarihinde kesinleştiğini, bahse konu Avusturya Ülkesi Spittal An Der Drau bölge mahkemesinin 20/11/2017 tarih ve 2 fam 84/15 h-49 nolu 27/12/2017 tarihinde kesinleşmiş ilamını yeminli mütercime tercüme ettirilmiş olarak davalı tarafça yeniden mal paylaşımı için dava açılan Boğazlıyan 1....

    Dava mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflar 25/05/1984 tarihinde evlenmiş, 08/02/2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 18/05/2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar eşler arasında 743 sayılı TKM'ne göre mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK m.202). Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların Pendik 2. Aile Mahkemesinin 18/05/2011 tarihinde kesinleşen kararıyla boşanma konusunda anlaştıkları, 22/04/2011 tarihli celsede davacı T1'ın "...Sair hususlarda anlaştık....

    Tarafların evlenme tarihi itibarıyle aralarındaki mal rejimi eski Medeni Kanun dönemine tabi olup, eşler arasında başka mal rejimi seçilmediği taktirde 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı taraf davalı adına kayıtlı banka hesaplarına ilişkin katılma alacağı talebinde bulunmuş, boşanma dava tarihinde İş Bankası, Ziraat Bankasında davalının bir kısım hesaplarının bulunduğu tespit edilmiş, ING bankta davalı adına olan hesaba 22/10/2014 tarihinde 36.500 TL para yatırıldığı, paranın 22/01/2015 tarihinde çekildiği anlaşılmıştır....

    Davalının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Somut olayda, ilk derece mahkemesince, tasfiyeye konu taşınmaz yönünden davacının yurtdışından yapılan ve genel hükümlere tabi olan protokole dayanmadığı, TMK düzenlenen mal rejimine ilişkin talebi olduğu gerekçesiyle 69.406,94TL değer artış payı alacağı, 34.689,05 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, tarafların boşanma kararından sonra yurtdışında noterde 30.11.2017 tarihinde ‘Boşanma Sonrası Mutabakatı/ Mal Ayrımı- Mal Paylaşımı- Uzlaşma’ başlıklı sözleşme yaptıkları, sözleşmenin varlığı ve içeriği yönünden ihtilaf olmadığı, sözleşmede tasfiyeye konu taşınmaza ilişkin düzenleme bulunduğu ve tasfiyeye konu taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiye edildiği, davacının işbu sözleşmenin ifasından kaynaklı değil mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Anlaşmamız doğrultusunda boşanma kararı verilmesini istiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, boşanma kararının 3.bendinde “Tarafların karşılıklı olarak hazırlayıp mahkememize ibraz ettikleri protokolün onaylanmasına” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacının boşanma dava dosyasındaki beyanları, boşanmanın ferisi niteliğindeki nafaka ve maddi ve manevi tazminat ile ev eşyalarına yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi ve dava konusu 11 nolu bağımsız bölüme ilişkin bir açıklama ve istek bulunmamaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasının eki niteliğindeki davalardan değildir. O halde Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 28.06.2012 gün ve 23168-18062 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 26.03.2012 gün ve 9661-7144 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu