kanaatine varıldığı, ziynet eşyaları yönünden yapılan incelemede ise; davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve ziynet eşyasını götürmesine engel olunduğunu ve evde (davalı da) kaldığını ispat yükü altında olduğu, dosya kapsamında ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bir tanık beyanının olmadığı, sadece tanıklardan birinin ziynet eşyalarının bozdurulduğunu davacı kadından öğrendiğini beyan ettiği, tanıkların ziynet eşyaları ile ilgili görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı, davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarının elinden zorla alındığını, götürülmesine engel olunduğunu yahut rızası dışında davalıya verdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle; kadının ziynet alacağı davasının reddine, boşanma davasının ise kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel...
Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve ev eşyasının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde 9.800TL olan bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar bağımsız olarak açılan ziynet alacağı davalarında HMK md. 9'da düzenlenen genel yetki kuralları gereği yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de bunun kesin yetki kuralı olmayıp ziynet eşyası davasının boşanma ile birlikte açılması halinde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemelerin ziynet eşyası davasında da yetkili sayıldıklarını, eldeki ziynet alacağı davasının da boşanma davası ile birlikte açılmış olup daha sonra yerel mahkemenin boşanma hususunda karar vererek ziynete ilişkin taleplerini boşanma dosyasından tefrik edip ayrı bir esas kaydedildiğini, eldeki davanın boşanma davası ile birlikte açılmış bir dava olduğundan, boşanma davasında yetkili mahkemenin işbu ziynet alacağı dosyasında yetkili olduğunu, yerel mahkemenin tefrik kararı vermesinin mahkemenin yetkisini kaldırmayacağını, boşanma davasında ise yetkili mahkemelerden birinin de eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu,...
adet çamaşır makinası, 1 adet bulaşık makinası, 1 adet mikrodalga fırın, 1 adet ütü ve masası, 1 adet mutfak robotu, 1 adet blendir, 1 adet fritöz, 1 adet tost makinası,6 adet halı, perdeler, gümüşlük içi, yatak yorgan takımı, tencere seti, yemek takımları, sandık içinden ibaret ev eşyalarını davalı/karşı davacının çeyiz olarak getirdiğini, ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davacı/karşı davalı tarafından alınarak bozdurulduğunu, ziynet ve ev eşyalarının davacı/karşı davalıda kaldığını, belirterek ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iade mümkün olmazsa bedelini talep ve dava etmiştir....
Bununla birlikte, kural olarak evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının düğünün ertesi günü erkeğin annesi tarafından alınarak saklanmak amacıyla kuyumcunun kasasına bırakıldığını belirterek, iadesine karar verilmesine talep etmiştir. Davacı-karşı davalı erkek cevabında, ziynet eşyalarının akıbetini bilmediğini iddia ettiği gibi kasada ziynet eşyasının olmadığını savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kendi boşanma davasının reddi, ziynet alacağı davasının kabulü ve ziynet alacağı davasındaki vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kendi boşanma davasının reddi ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür....
sonuç kısmında, 1 adet set, 7 adet bilezik, 15 adet hediyelik altın şeklindeki ziynet eşyalarının aynen, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL ziynet eşyası bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; Cevap dilekçesi tekrar edilerek ve yine davacının evden ayrılırken hastaneye gittiğine yönelik beyanına karşılık mahkemece hastane kaydına yönelik yeterli araştırma yapılmadığı, altınların evde olduğunun kabulüne yönelik bir beyanları bulunmamasına rağmen mahkemece olmayan bir beyanın gerekçede gösterildiği, davacının valizi ile evden ayrıldığı, ziynet eşyalarının beraberinde götürüldüğü, bu nedenlerle mahkeme kararının hatalı bulunduğu beyan olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafından açılan dava hukuki niteliği itibarı ile ziynet eşyalarının iadesi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, “dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının bir kısmının mobilya alımında bozdurulduğu, kalanlarının da davalı tarafta bulunduğunun ispatlandığı, bu durumda, dava dilekçesindeki ziynet eşya talebinin istek ve bilirkişi raporu dikkate alınarak kabulüne karar verilmesi” gerektiği belirtilmiştir....