Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının düğünün ertesi günü erkeğin annesi tarafından alınarak saklanmak amacıyla kuyumcunun kasasına bırakıldığını belirterek, iadesine karar verilmesine talep etmiştir. Davacı-karşı davalı erkek cevabında, ziynet eşyalarının akıbetini bilmediğini iddia ettiği gibi kasada ziynet eşyasının olmadığını savunmuştur....

    adet çamaşır makinası, 1 adet bulaşık makinası, 1 adet mikrodalga fırın, 1 adet ütü ve masası, 1 adet mutfak robotu, 1 adet blendir, 1 adet fritöz, 1 adet tost makinası,6 adet halı, perdeler, gümüşlük içi, yatak yorgan takımı, tencere seti, yemek takımları, sandık içinden ibaret ev eşyalarını davalı/karşı davacının çeyiz olarak getirdiğini, ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davacı/karşı davalı tarafından alınarak bozdurulduğunu, ziynet ve ev eşyalarının davacı/karşı davalıda kaldığını, belirterek ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iade mümkün olmazsa bedelini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kendi boşanma davasının reddi, ziynet alacağı davasının kabulü ve ziynet alacağı davasındaki vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kendi boşanma davasının reddi ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür....

        kanaatine varıldığı, ziynet eşyaları yönünden yapılan incelemede ise; davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve ziynet eşyasını götürmesine engel olunduğunu ve evde (davalı da) kaldığını ispat yükü altında olduğu, dosya kapsamında ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bir tanık beyanının olmadığı, sadece tanıklardan birinin ziynet eşyalarının bozdurulduğunu davacı kadından öğrendiğini beyan ettiği, tanıkların ziynet eşyaları ile ilgili görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı, davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarının elinden zorla alındığını, götürülmesine engel olunduğunu yahut rızası dışında davalıya verdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle; kadının ziynet alacağı davasının reddine, boşanma davasının ise kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel...

          Dava, ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı vekili, dava ve ıslah dilekçesinde, dava konusu edilen ziynet eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile ziynet eşyalarının aynen, mevcut değilse bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. HMK.'nın 26. maddesi (1086 sayılı HUMK’nun 74. maddesi) hükmü gereği hakim tarafların iddia, savunma ve istekleri ile bağlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye hükmedemez. Davacı, dava konusu ziynetlerin sadece bedelini talep etmiş olmasına karşın mahkemenin bu talebi aşarak hüküm altına aldığı ziynet eşyalarının aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde değerinin tahsiline karar vermesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve ev eşyasının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde 9.800TL olan bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

              Aile Mahkemesinin 2014/457 E. sayılı dava dosyası ile boşanma davalarının devam ettiğini, oturdukları mahallede hırsızlık olayları çok olduğu için ziynet eşyalarını emaneten davalının ailesine bıraktıklarını, 13/07/2014 tarihinde şiddete maruz kalarak müşterek haneden çıkarıldığı için ziynet eşyalarını alamadığını ileri sürerek; dava dilekçesinde miktar ve niteliklerini belirttiği ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 24.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 26/10/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de talep sonucunu 37.410,00 TL'ye yükseltmiştir. Davalı, davacının kendisini zor durumda bırakmak için bu davayı açtığını, davacının dava dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyalarının gerçek miktarı yansıtmadığını, kaldı ki davacının müşterek evden ayrılırken ziynet eşyalarını götürdüğünü, buna ilişkin tanıklarının bulunduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, “dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının bir kısmının mobilya alımında bozdurulduğu, kalanlarının da davalı tarafta bulunduğunun ispatlandığı, bu durumda, dava dilekçesindeki ziynet eşya talebinin istek ve bilirkişi raporu dikkate alınarak kabulüne karar verilmesi” gerektiği belirtilmiştir....

                  Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar bağımsız olarak açılan ziynet alacağı davalarında HMK md. 9'da düzenlenen genel yetki kuralları gereği yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de bunun kesin yetki kuralı olmayıp ziynet eşyası davasının boşanma ile birlikte açılması halinde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemelerin ziynet eşyası davasında da yetkili sayıldıklarını, eldeki ziynet alacağı davasının da boşanma davası ile birlikte açılmış olup daha sonra yerel mahkemenin boşanma hususunda karar vererek ziynete ilişkin taleplerini boşanma dosyasından tefrik edip ayrı bir esas kaydedildiğini, eldeki davanın boşanma davası ile birlikte açılmış bir dava olduğundan, boşanma davasında yetkili mahkemenin işbu ziynet alacağı dosyasında yetkili olduğunu, yerel mahkemenin tefrik kararı vermesinin mahkemenin yetkisini kaldırmayacağını, boşanma davasında ise yetkili mahkemelerden birinin de eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu,...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve ziynet eşyalarının iadesi K A R A R Temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere; taraflar arasında görülen Malatya 1.Aile Mahkemesinin 2006/353 Esas 2007/435 Karar sayılı boşanma dosyasının bulunduğu yerden alınarak dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılması için geri çevrilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 29.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu