Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın boşanma davasından ayrı açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, ya da bedelinin tahsiline ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 15/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    sonuç kısmında, 1 adet set, 7 adet bilezik, 15 adet hediyelik altın şeklindeki ziynet eşyalarının aynen, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL ziynet eşyası bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; Cevap dilekçesi tekrar edilerek ve yine davacının evden ayrılırken hastaneye gittiğine yönelik beyanına karşılık mahkemece hastane kaydına yönelik yeterli araştırma yapılmadığı, altınların evde olduğunun kabulüne yönelik bir beyanları bulunmamasına rağmen mahkemece olmayan bir beyanın gerekçede gösterildiği, davacının valizi ile evden ayrıldığı, ziynet eşyalarının beraberinde götürüldüğü, bu nedenlerle mahkeme kararının hatalı bulunduğu beyan olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafından açılan dava hukuki niteliği itibarı ile ziynet eşyalarının iadesi talebine ilişkindir....

      Mahkemece, davacı tarafın, ziynet eşyalarının davalı tarafça alıkonulduğu veya harcandığını iddiasını ispat edemediği, evden ayrılış şekli itibariyle davanın ziynetlerini yanında götürmüş olduğu, bir kısım ziynetlerin ise borca karşılık davacının da rızasıyla bozdurulduğu, davalının herhangi bir şekilde el koymasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-)Dava, ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, bir kısım ziynet eşyalarının davalı koca tarafından bozdurularak araba aldığını ileri sürmek suretiyle, ziynet eşyası alacağı isteminde bulunduğu, yargılamanın devamı sırasında mahkemece davacı kadına talep ettiği ziynet eşyalarının bedelini belirtmek üzere süre verildiği, ancak davacı kadın tarafından boşanma davasında talep edilen ziynet eşyası talebi açıklanmak ve usulünce harçlandırılmak yerine, ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasında vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelini talep etmiştir. Tefhim edilen kısa kararda ve hükümde ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi olmadığı takdirde toplam bedelleri olan 14.182,50 TL....

          ZİYNET EŞYALARININ AYNEN İADESİ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyaları ve bir miktar paranın müvekkiline verilmediğini, bu altın ve paralar ile davalıya abisi adına kayıtlı araba alındığını belirterek takıların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde karşılığı olan 28.535 TL'nin tahsilini talep etmiştir....

            kaldığını, bileziklerin, çeyreklerin, kolye ve paraların müvekkiline verilmediğini, ziynet eşyaların kadına ait olmasına rağmen davalı tarafın vermeye yanaşmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi olmadığı takdirde hesaplanacak bedelin davalıdan tahsiline, hem müvekkilinin alacak haklarının hemde iyi niyetli üçüncü kişilerin korunması bakımından, davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullere ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; düğünde takılan ziynet eşyalarından 6 adet bileziğin kuyumcu Erkan Emet'ten emanet alındığını, düğünden 5 gün sonra iade edildiğini, ayrıca davacının evlendikten 2 ay sonra düğünde takılan ziynet eşyaları ile birlikte evi terk ettiğini, babasının evine gittiğini, geri döndüğünde yanında ziynet eşyalarını getirmediğini, yanında götürdüğü ziynet eşyalarının içinde müvekkiline takılan 15 adet çeyrek altının da bulunduğunu, bu ziynet eşyalarının davacının babasının evinde olduğunu belirterek açılan davayı kabul etmediklerini, açılan davanın reddini istediklerini bildirmiştir....

            Somut olayda, davacı dava dilekçesinde ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, talep olmasına rağmen ziynet eşyaları yönünden bedele hükmedilmeksizin sadece aynen iadeye hükmedilmesi, böylece davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılmasının (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilmesi, ayrıca hükümde ziynet eşyalarının iadesine dair "aynen ya da bedelinin iadesi" yönünde açık bir ifade yazılmaksızın, HMK 297 maddesine aykırı ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

              Davalı -karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkil Mesut ile davacı arasında boşanma davasının devam ettiğini, Hacı Bekir'in müvekkilin babası olduğunu, Hacı T3 açısından taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ziynet eşyalarının kolayca saklanabilen eşyalardan olması ve davacının ayrılırken üzerinde götürmüş olmasının mümkün olduğunu, kaldı ki ev eşyalarını götüren kişinin ziynet eşyalarını geride bırakmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilin evi boşanma sebebiyle terk ettiğini, bu süre zarfında çalışmak üzere şehir dışına çıktığını, müvekkilin evden ayrılma durumunun uzaklaştırma kararı neticesinde olduğunu, davacının boşanma davasında altınları bozdurup tüp bebek tedavisi için kullandığını söylemesi ve bu davada babasına araç aldığı iddiasında bulunduğun, bu iddianın asılsız olduğunu, müvekkil Mesut'un eşinin İstanbul'a gidişinden sonra belki döner diye her ay yol masrafı olarak eşine banka havalesi ile 300 TL ödediğini...

              UYAP Entegrasyonu