WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın kabulü kararının yerinde olmadığını, erkeğin kusuru bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, kadının bağkur primlerini ödeyerek emekli olmasını sağladığını, bu nedenle hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, hükmedilen tazminatların da erkeğin ekonomik durumunu aştığını ve kaldırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

    Davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğu ve davanın reddi kararının usul-yasaya aykırı olduğu ve müvekkilinin Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/593 Esas sayılı dosyasında davalı kadın yararına bağlanan tedbir nafakasının kaldırılması veya indirilmesi taleplerinin reddi kararının da usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yetersiz gerekçe ile karar verildiği, davacı erkeğin kusurunun daha fazla olduğu belirtilmesine rağmen, davacı erkek ve davalı kadına kusur olarak yüklenen eylemlerin neler olduğunun açıklanmadığı, karar gerekçesinde "davalının davacıyı aldattığının kanıtlandığı" değerlendirilmiş ibaresi kullanılmasına rağmen, davacı erkeğin bu yönde bir kusur isnadının bulunmadığının gözetilmediği, davacının Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/593 E. sayılı dosyasında davalı kadın lehine bağlanan tedbir nafakasının kaldırılması...

    1.500,00- TL, davacı- davalı kadın için aylık 1.500- TL tedbir nafakasının davalı- davacı erkekten alınarak davacı- davalı kadına VERİLMESİNE, Davalı- davacı erkeğin tedbir nafakasının indirilmesi talebinin REDDİNE hükmolunmuştur....

    Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169). O halde; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden boşanma karar tarihine kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönünün düzelterek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

      Aile Mahkemesinin 2020/202 esas sayılı dosyasında 02/03/2021 tarihli ara kararında davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, 26.10.2021 tarihli duruşmada ise daha önce verilen ara kararı ile davacı yararına taktir edilen aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının 26/10/2021 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı alacaklı tarafından takipte lehine hükmedilen 27/04/2020- 17/03/2021 tarihleri arası toplam 22.000,00 TL tedbir nafaka alacağını talep edilmiştir. HMK'nin 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma -Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve tedbir nafakasının miktarları, yoksulluk nafakasının ve ziynet eşyası davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının isimlerini bildirdiği tanıklar..., dinlenmelerinden açıkça vazgeçmediği gibi, bu tanıklar yönünden HMK m.241 koşulları da oluşmamıştır....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise yetki itirazının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İlk derece mahkemesinin verdiği hükme karşı davacı-davalı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından, kadının tedbir nafakaları ile iştirak nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir...

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarlarına ilişkin istinaf başvurusu bulunmaması nedeniyle bu yönler kesinleştiğinden, temyiz dilekçesinin bu yönlerden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m.26/1). Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde aylık 500 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir....

              doğru ve maddî gerçeğe uygun olduğu, davacı kadının düzenli çalışması bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile tedbir ve yoksulluk nafakasının kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılmasına, davacı lehine hükmedilen 600,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devamına, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında arttırılmasına karar vermek gerektiği, davacı kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi karşısında maddî tazminat talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin yanlış olduğu, kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın az olduğu, bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılmasına,...

                UYAP Entegrasyonu