A.Ş. arasında düzenlenen 09/09/2015 tarih ve İD 202984 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 34.816,00-TL bedelli 37 adet senedin geçersizliği ile davacının bu senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, 250,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 09.09.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Termal Turizm İnş. arasında düzenlenen 10/01/2015 tarih ve 500201 sözleşme nolu Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebi ile davacının davalıya vermiş olduğu 3.099,15-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu meblağın 2.700,00-TL'sine dava tarihinden itibaren bakiye kısmına ıslah tarihi olan 25/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 10.01.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, anılan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanılmaya başlandıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Bu nedenle, mahkemece süresinde cayma hakkı kullanıldığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Hükmü, davalı vasisi temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ıslah ile de alacak istemlerine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı,dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2018/179 ESAS, 2019/177 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar Küçükali tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten satın aldığı devremülkün daha iyi bir döneme yükseltilmesi için 14.000 TL bedel karşılığı satış sözleşmesi ve borç senedi imzalatıldığını, cayma beyanının sözleşmede (yasa ve yönetmeliklere...
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile; taraflar arasındaki 10.09.2011 tarih 021439 sayılı Devre Mülk Satış Sözleşmesini iptali ile davacı tarafından ödenen toplam 17.788,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kira tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 10.09.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve kullanamamasından kaynaklı kira bedelinin tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, kapıdan satış suretiyle yapılan sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin dava dilekçesinde sözleşmenin iptali, bedel iadesi ve tapunu davalıya iadesi ve davalı adına tescili isteminde bulunduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinde taleplere göre kararın kesin olduğu kabul edilemeyeceğinden usul ve yasaya uygun bulunmayan 11.10.2021 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karar kaldırılarak, davacı vekilinin temyiz talebi esasa yönelik olarak incelenmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve tapunun iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, harici sözleşme sonucu yapılan taşınmazın hisseli olarak tapu devrinden sonra davacının sözleşmenin feshini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Devre mülk hakkı, 10.6.1985 tarihli 3227 sayılı Kanun’la 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na eklenen hükümlerle kabul edilmiştir....
A.Ş.den 125.000,00 TL bedel karşılığı satın aldığını ve satış bedelinin ödendiğini, sözleşmede teslim süresi 30.06.2009 tarihi olmasına rağmen teslim ve tescil yönünden davalılara başvurulması üzerine ... Belediyesi tarafından sözleşmenin feshedildiğinden bahisle bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, fesih nedeniyle davalı ......