WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyaya ibraz edilen sözleşmede işyerinde imzalandığı belirtilmekte ise de sözleşmenin başlık kısmında tüketiciye cayma hakkı tanınmış olması ve davalının da cayma belgesinin düzenlenip verildiğini ancak süresinde bu hakkını kullanmadığını bildirdiğinden taraflar arasında kapıdan satış hükümlerinin benimsendiği, yukarıda açıklanan tanıma uygun olarak 3.8.2002 tarihinde sözleşme yapıldığı bu sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olduğu ve kullanım başlangıcının ise 28.8.2002 tarihinden itibaren ve Kırmızı dönem (Haziran-Eylül ayları olduğuve 10 yıl olduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanunun 1.maddesinde kanunun amacının ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin ... ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek olduğu anlaşılmaktadır....

    KARAR Davacı davalıya 20/06/2011 tarihli kapıdan satış sözleşmesi ile eğitim seti sattıklarını, davalının aralarındaki anlaşma nedeniyle ... Valiliği Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaatı üzerine Hakem Heyetinin sözleşmenin iptali ile satılan ürünün iadesine ve davalı tarafından verilen peşinatın iadesi ile kıymetli evrakın iptaline karar verdiğini, verilen kararın usulüne uygun olmadığını belirterek iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine, 600 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava konusu eğitim setinin değeri 1.248,00 TL olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2.maddesine göre; asıl alacak miktarı 3.333.33 TL.ne kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin feshi, hisseli tapu kayıtlarının iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 12. Tüketici ve ... 4....

        Temyiz Sebepleri Davacı vekili; harici satış sözleşmesinin geçerli olduğunu, her ne kadar sözleşmede intifa hakkının devredildiği yazılsa da, tarafların gerçek iradelerinin zilyetliğin devri olduğunu, taşınmazın satış bedelinin elden ödendiğini ve bu hususta tanıklarının bulunduğunu, terditli taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini beyanla bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705 ve 706’ncı maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

          Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk sözleşmesinin iptali, ödenmemiş senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesine göre hesaplanan vekalet ücretinin 1.308 TL olmasına rağmen mahkemece davacı vekili yararına 1.428,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 12. Tüketici ve Yalova 2....

              Davacının ilk talebi “hile nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile satış bedelinin iadesi” olduğundan mahkemece öncelikle bu talebin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde nesafet farkına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Davalı tarafından temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunun resmi şekilde yapılması gereken devremülk satış sözleşmesinin iptali olup, talebin bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödenmesi talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verildiğini, ancak davacı taraf olarak tapu iptali ve tescil taleplerinin bulunmadığını, mahkemenin sözleşmenin iptaline karar verip, bedelin iadesine hüküm kurmasının yeterli olduğunu, karşı taraf isterse yeni dava veya karşı dava açıp, sözleşme iptal edildiğinden gayrimenkulün tapusunu isteyebileceğini, ancak karşı tarafın böyle bir talebi olmamasına rağmen mahkeme tarafından taleple bağlı kalınması gerekirken, talepten fazlaya hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine davacının bedel iadesi isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 26.06.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, bir kısım davalılar murisi ...'nın ... Noterliği'nin 06.07.1984 tarihli 4098 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, ......

                  Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür....

                    UYAP Entegrasyonu