İdari Dava Dairesi tarafından verilen kararın yeni bir ilam olduğu ve düzenlenen 04/04/2022 tarihli icra emrinde '' tahsilde tekerrür olmamak'' kaydının yazıldığı, buna göre düzenlenen icra emrinde ilama aykırılık bulunmadığı, borçlu vekili tarafından 11/11/2022 tarihli dosya kapak hesabına ve borç muhtırasına itiraz edilmiş ise de, Mahkeme tarafından Dairemiz kaldırma kararından sonra yapılan tensip zaptında dosyanın hesap bilirkişiye tevdi için 750,00 TL ücret takdirine ücreti yatırması için davacı tarafa 2 hafta kesin süre verilmesine verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı takdirde delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına ihtaratın tensip zaptının tebliği ile yapılmış sayılmasına karar verildiği, tensip zaptının davacı vekiline 30/04/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi ücretinin verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı, davacı vekili tarafından dosya kapak hesabına itiraz edilmiş olup bu hususta hesap yapılmasının özel ve teknik bilgiyi...
İcra Müdürlüğünün 2019/4203 takip sayılı dosyasından yapılan 04.04.2019 günlü kapak hesabı kararının iptaline, dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2014/11384 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, 07/05/2019 tarihinde yapılan kapak hesabına karşı yapılan itiraz üzerine itirazın reddine ilişkin karara karşı şikayetin kabulü ile dosyanın mevzuatta belirtilen faiz oranları dikkate alınarak kapak hesabının yapılmasını, 07/05/2019 tarihli kapak hesabının düzeltilmesine karar verilmesini, Büyükçekmece İlçesi, Akçaburgaz Mah. 218 ada, 6 parsel, 13.blok 1 nolu bağımsız taşınmazın satışının teminatsız olarak durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya üzerinde inceleme neticesinde şikayetin usul yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, dosyaya davacı vekili tarafından feragat dilekçesi sunulduğu görülmüştür. Davadan feragat geniş kapsamlı bir beyan olup, HMK'nun 311. maddesi gereğince kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir....
Dosya içinde bulunan .İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07.05.2014 tarih 2013/715 Esas, 2014/643 Karar sayılı kararında ilamsız takip dosyası olan .İcra Müdürlüğü'nün 2012/20657 Esas sayılı takip dosyasında dosya kapak hesabının şikayet edildiği, Mahkemece icra inkar tazminatına yönelik kalemin tazmini için borçluya icra emri gönderilmesi gerektiği belirtilerek dosya kapak hesabının düzeltilmesine, icra inkar tazminatı kaleminin hesaptan çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Şikayete konu ilamlı takip dosyasına konu alacaklar ilamsız takip dosyasında henüz muhtıra çıkarılarak istenmiş olmadığından mükererrer alacak talebi bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi hüküm altına alınmıştır....
Sayılı dosyasında dava açıldığını, henüz sonuçlanmadığını, bu aşamada alacaklı vekili tarafından 22/07/2019 tarihinde icra müdürlüğünden talepte bulunularak teminat olarak dosyaya yatırılan nakit paranın hesabına ödenmesinin istendiği ve icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin hesabına ödendiğini, kalan bakiye alacak yönünden borç muhtırası düzenlenerek taraflarına 29/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, Konya BAM 6....
Davacı/borçlu şikayet dilekçesinde; itirazın iptali ilamında ilk defa hüküm altına alınan 715,71- TL yargılama gideri ve 3.400- TL ilam vekalet ücreti alacakları da dahil edilerek kapak hesabı yapılıp, bu miktar üzerinden borçluların bankalardaki hak ve alacaklarına haciz ihbarnamesi gönderilmesi nedeniyle hacizlerin tümden kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda; alacaklı vekili itirazın iptali kararı sunarak karardaki alacak kalemlerinin dosya hesabına eklenerek kapak hesabının güncellenmesi ile birlikte haciz talebinde bulunmuş ve icra müdürlüğünce talep gibi işlem yapılarak itirazın iptali ilamındaki 715,71- TL yargılama gideri ve 3.400- TL ilam vekalet ücreti alacak kalemlerini de ilave ederek toplam tutar üzerinden tahsil harcı ve takip vekalet ücreti ekleyerek 15.706,75- TL dosya borcu hesaplayıp, bankalara da bu miktar üzerinden 89/1 haciz ihbarnamesi göndermiştir....
ŞİKAYET Şikayetçi alacaklı vekili şikayet dilekçesinde, 24.450,05 İsviçre Frangı üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra takibinin başlatıldığı 11.07.2017 tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru (1 İsviçre Frangı = 3.7710 TL ) üzerinden hesaplama yapılarak harca esas değerin belirlenebilmesi amacıyla Türk Lirasına çevrildiğini ve takip talebinde gösterildiğini, 07.06.2021 tarihinde dosya kapak hesabının yapıldığını, İsviçre Frangının günümüz kuruna çevrilerek 403.202,52 TL bakiye borç miktarı olarak hesaplandığını, borçlu vekili tarafından şikayet yolu ile mahkemeye yapılması gereken itirazın İcra Müdürlüğüne yapıldığını, icra memurunca borçlu vekilinin itirazları yönünden yeniden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, takip tarihindeki kurun esas alındığını ve bakiye borç miktarının 185.587,85 TL olarak hesaplandığını, iki hesap arasındaki yaklaşık 218.000,00 TL'lik fark olmasının taraflarınca kabul edilebilir olmadığını, hatalı alınan dosya hesabına göre dosyaya ödeme yapıldığını...
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da kapak hesap tarihine kadar yabancı para alacağına 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesine göre faiz uygulanarak, hesap tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı belirlenmek suretiyle hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, davacının rapora yönelik itirazı yerinde olmayıp, davacının yabancı para alacağına ilişkin belirlenen faiz oranına yönelik bir itirazı da olmadığı dikkate alındığında, alınan bilirkişi raporunda alacağın kapak hesabındaki tutardan daha fazla olduğunun tespit edilmesi nedeniyle Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Gerekçeli karar başlığında alacaklı T3 mirasçılarının gösterilmemesi, mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlenle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İş Mahkemesi'nce verilen 05.04.2010 tarih ve 2008/288 E. 2010/36 K. sayılı işçi alacağı ilamına dayalı olarak, ilamlı takip yapılmış; borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak ilamda yargılama gideri ve vekalet ücreti için açıkça faize hükmedilmediğinden %23 oranında mevduat faizi hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, borç muhtırası eki olan kapak hesabında faiz hesaplamasına esas alınan miktarın takip öncesi faizleri içeren miktar olmakla faize faiz yürütüldüğünü belirterek 05.03.2012 tarihli muhtıra ve eki olan kapak hesabının iptalini talep etmiş; mahkemece takibin kesinleşmiş olduğundan ve dosyadaki alacağın yeni şirket ünvanını alan ...ne temlik edildiğine ilişkin sözleşme veya resmi kurumdan alınmış belge bulunmadığından bahisle ve şikayet süresinin geçtiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık alacaklının güncel nafaka miktarının hesaplanarak eksik ödenen nafaka alacakları yönünden dosya hesabı ile borçlu aleyhine haciz uygulanması talebi üzerine icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabına yönelik şikayet mahiyetindedir. İcra mahkemesi kararlarından hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiştir. Bunların dışında kalan icra mahkemesi kararları kesindir. İİK'nın 365. maddesine göre istinaf yoluna başvurma yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz ya da şikayetin reddine veyahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin olursa Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir....