Davacı tarafça davanın açılmasından önce anlaşma ve ipoteğin fekki yönünde müvekkil ile görüşmesi ve yazılı ihtaratı olmamıştır. Davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davanın sonucunda yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ediyoruz. Ancak yerel mahkeme bu talebimizi göz önüne almayarak bu konuda gerekçe göstermeyerek yargılama giderleri ve vekalet ücretini müvekkilime yüklemiştir... Ayrıca kabul etmemekle birlikte İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2017/1657 E, 2018/356 K sayılı kararı gerekçe gösterilerek davanın kabul edilmesi ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak kararda esas alınan İdare mahkemesinin kararında müvekkil taraf gösterilmemiş, kendisine tebligat dahi yapılmamıştır. İdare müvekkil adına kanuni ipotek tesis etmiştir ve bu işlemin iptaline de yine idare karar vermiştir....
Terkini talep edilen ipotek ise 12.04.2006 tarihinde tesis edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 1020.maddesi uyarınca; tapu sicili herkese açıktır. Kayıt, kredi borçlusu davalı ... adına iken, ipotek tesis edildiğine göre davalı S.S.Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinin iyiniyetli olduğu kural olarak kabul edilmelidir. Kooperatifin kötü niyetle ipotek tesis ettiğini ispat yükü ise davacıya düşer. Zira, Türk Medeni Kanununun 1023.maddesi uyarınca, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü 2010/8246 - 9298 kişinin bu kazanımı korunur. Davalı kooperatif lehine tesis edilen ipoteğin terkini ancak kooperatifin diğer davalılarla el ve işbirliği içinde ve davacı zararına hareket ettiğinin kanıtlanması halinde olanaklıdır. Davacı bu hususta bir delil getirmediğinden, ipoteğin terkini isteminin reddi yerine yazılı bazı gerekçelerle bu isteğin de hüküm altına alınması doğru değildir....
İpotek tesisi için, rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (ipotek sözleşmesinin) bulunması Türk Medeni Kanununun 856.maddesi hükmünce de tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Kuşkusuz, alacak sona erdiği halde, alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile mahkemeden isteyebilir. Somut olaya gelince; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, 15.07.2003 günlü ipotek sözleşmesinin davalı tarafından davacıya 38807 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 60/686 arsa paylı 1.normal kat 5 numaralı meskenin satışı sebebiyle kurulduğu anlaşılmaktadır. Resmi senette, satışın 11.milyar TL üzerinden yapıldığı, satış bedelinden 1.milyar TL’nin peşin ödendiği, kalan 10.milyar TL için de 5 yıl süreli ipotek (rehin sözleşmesi) kurulduğu görülmektedir. İpotek akdinin tesis nedeni ortadan kalkmadan ipoteğin terkini düşünülemez....
Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeridir. Belirlenecek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Somut olayda, mahkemece bilirkişiye tespit ettirilen ipotek bedelinin verilen kesin süre içerisinde mahkeme veznesine depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de bilirkişi raporunun usulünce yapılan bir keşfe dayanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın bulunduğu mevkideki emsal değerler gözetilmek suretiyle tapu kaydında 1.400,00 TL olarak belirtilen ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değerini yeniden belirlemek ve bu bedeli depo ettirmek olmalıdır....
Mahkemece ipotek bedelinin güncellenmesi istemine ilişkin davanın davalılar/karşı davacılar tapu malikleri ..., ... ve ... yönünden kabulüne; davalı/karşı davacı ... yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı/karşı davacı ...'ın dava konusu taşınmazdaki muris ... gelen payını 27.12.2012 tarihinde üzerinde bulunan ipotek ile diğer mirasçı davalı/karşı davacı ... Çeltikçi'ye sattığından bu davalı yönünden asıl davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava ve karşı davaya konu ipoteğin ... ... Mahallesinde 2981/3290 sayılı Yasanın 10/b maddesi gereğince yapılan imar uygulaması sonucunda ......
İpoteğin kaldırılmasının diğer bir yöntemi de ipotekli borcun ödenmemesi halinde alacaklının taşınmaz malı sattırması ve satış bedelinden alacağını almış olması durumudur. Bu gibi hallerde, kesinleşmiş ihale sonuçu taşınmaz mal ihale alıcısı adına tescil edileceğinden ilgili icra müdürlüğü tapudan taşınmazın ihale alıcısına tescilini ve alıcı adına tescilini talep eder. İpoteğin terkini işleminde diğer bir yol da, İcra ve İflas Kanununun 153. maddesine göre işlem yapılmış olmasıdır. Kamulaştırma işlemi yapılarak taşınmaz malın mülkiyeti idareye geçmişse taşınmaz üzerindeki haklar bedele dönüşeceğinden ipoteğin terkini gerekecektir. Tüm bunlardan ayrı, somut olayda olduğu gibi ipotek borçlusu Borçlar Kanununun 91 maddesi uyarınca ipotek bedelini depo etmek istediğini bildirerek genel hükümlere göre ipoteğin kaldırılması istemiyle dava açabilir. Burada üzerinde durulması gereken husus, ipotek borçlusunun depo etmesi gereken bedeldir....
Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, menfi tespit, istirdat ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'nce, ipotek bedelinin ödenmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve buna bağlı olarak fazla ödeme ile ilgili istirdat ve ipoteğin terkini istemiyle icra dosyasına bağlı olarak açılan davanın icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralı uyarınca davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin ve aynı yasanın 14. maddesi gereğince tüzel kişi davalıya karşı açılan davalarda şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu dikkate alındığında davanın açıldığı ......
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 19 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, 08.11.1993 tarihli, 4049 yevmiye sayılı imar uygulaması işlemi sonucu davacı adına tescil olunduğu, aynı tarih ve yevmiye sayısı ile davalılar murisi ... lehine 6.949.000,00 ETL bedelle ipotek tesis edildiği, dosya içerisindeki ipotek dağıtım cetvelinin incelenmesinde; davacının 1019 parsel sayılı taşınmazın maliki iken yapılan imar uygulaması sonucu 19 ada 8 sayılı imar parselinin adına tescil olunduğu, m2’si 150.000,00 ETL olmak üzere 44.64 m2’ye tekabül eden 6.696.000,00 ETL ipotek bedeli karşılığında davalılar murisi lehine ipotek tesis edildiği, başka bir anlatımla terkini istenen ipotek şerhinin, imar işlemi sonucu konulmuş olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir....
Davalı, ödemenin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, resmi biçimde düzenlenen senede karşı iddianın aynı şekilde kanıtlanması gerektiğini, açılan davanın reddini ve tazminat ödetilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ipoteğin fekkine ilişkin davanın yetki yönünden reddine, menfi tespit isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Davadaki ipoteğin terkini isteminin nedeni budur....