WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, mahkemece, Tapu Sicil Müdürlüğü Resmi Senedine göre ipoteğin 10 yıl süreli olarak konulduğu, 20.12.2015 tarihinde ipotek süresinin sona erdiği, davalının ipotek süresinin uzatılmasını istemediği, ipoteğin paraya çevrilmesi talepli bir takip de yapmadığı gerekçesiyle konusuz kaldığından davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Ancak, terkini istenen ipoteğin Tapu Sicil Müdürlüğünce re'sen ya da davalının talebi üzerine fekkedildiğine dair bir iddia ileri sürülmediğine ve bu hususta belge bulunmadığına göre, mahkemece taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesi hükümleri ve tüm dosya kapsamına göre dava tarihi itibariyle ipoteğin terkini şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.5.2003 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.1.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve ipoteğin terkini istemleriyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı alacaklı temyiz etmiştir. Dava, 8.5.2003 tarihinde açılmıştır. Dosyada mevcut tapu kayıtlarından çekişme konusu 10 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden önce 25.10.2002 tarihinde dava dışı ...’ye, 17.3.2003 tarihinde ise yine dava dışı Mustafa’ya ipotek yükümüyle tapuda temlik edildiği anlaşılmaktadır....

      nın vekil tayin edildiği, bu vekaletnamenin 05.10.2015 tarihinde muhataba tebliğ edildiği, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve intifa hakkının 08.10.2015 tarihinde kaldırıldığı görülmektedir. İpoteğin terkini istemiyle açılan davada davalı şirket ipoteğin kaldırılacağı yönünde iradesini davadan önce açıkladığını, borçlar ödenip ariyet olarak bırakılan malzemeler iade alındıktan sonra vekalet gönderildiğini ve terkin işleminin yapıldığını ileri sürdüğünden bu savunma üzerinde durularak davacının davalıya olan borçlarını ödeyip ödemediğinin ve davacının herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti, böylelikle davalının görülmekte olan davaya sebebiyet verip vermediğinin araştırılması ondan sonra işin esasına yönelik ve vekalet ücreti bakımından bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.11.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar kayyımı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalılardan ...ve ....e kayyım tayin edilmiş, cevap veren kayyım kanuni ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle güncelleştirilmesi gereğini savunmuştur. Mahkemece, 2.43 TL ipotek bedeli depo ettirilerek taşınmazdaki ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı kayyım temyiz etmiştir....

          Somut olaya gelince; ipotek 153 ada 36 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine davacının davalıdan aldığı 2.000.000.TL.ye karşılık 1.derecede 30.04.1999 tarihinde ödenmek kaydıyla konulmuştur. İpotek akit tablosunda yazılan 30.04.1999 tarihine kadar ödemek kaydı, ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten bu tarihe kadar icra takibine konulamayacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak 30.04.1999 tarihinden sonra yapılacağı anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren kararlaştırılan tarihin dolması, ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Ayrıca, ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. İpotek alacağının ödendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır....

            Davacı, 5250 ada 39 sayılı parselin maliki olduğunu, taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulama sırasında kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek; o tarihteki 755 TL ipotek bedelinin ödenmesi koşuluyla ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada, davalılar ipoteğin 1996 yılında tesis edildiğini, ipotek kurulurken saptanan bedelin dava tarihi itibariyle parasal bir önemi kalmadığını, ipotek bedelinin artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ipotek bedeli 4.693,10 TL olarak güncelleştirilmiş, bu bedel depo ettirilerek ipoteğin terkinine ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Dosya içinde bulunan belge ve bilgilerden, davalının davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığı, takibe yapılan itirazın iptali istemiyle açılan davanın ipotek borçlusunun fiil ehliyetine haiz bulunmadığı, borca ve faize yönelik itirazın yerinde bulunduğu gerekçesi ile ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.12.2007 tarih 2005/245 Esas 2007/367 Karar sayılı ilamı ile reddedildiği, anılan hükmüm Yargıtay Yüksek 13....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.4.2005 gününde verilen dilekçe ile ipotek kaydının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3.4.1971 tarihli resmi senetle davalı Bandırma Belediyesi adına tesis olunan ipoteğin terkini istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü ipotek alacaklısı davalı ... temyiz etmiştir....

                  Mahkeme; ipotek alacaklısının TC kimlik numarası ve adresinin henüz tespit edilemediğinden ipotek alacaklısına ipoteğin terkinine ilişkin gönderilmesi ve tebliğ edilmesi gereken tebligatın yapılamadığı, tapu müdürlüğünden gönderilen yazı cevabına göre asıl tescilde Osmanlıca olan ipotek alacaklısının ölü ise mirasçı ve yakınlarının kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi gerektiği, buna göre ipotek alacaklısı Ahmet Somuzoğlu'nun varsa TC kimlik numarasına ve adres bilgilerine uluşmak için ilgili birimlerce gerekli yazışmaların yapılmadığı ve neticelendirilmediği, TC kimlik numarasının tespiti halinde de bu kimlik bilgisine göre adres araştırmasının da yapılmadığından İİK'nun 153....

                  Hukuk Dairesi 20.03.2019 tarih ve 2016/9209 E., 2019/2532 K. sayılı ilamında; "...Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 27.01.1931 tarihinde 92.00,00 ETL için tesis edildiğinin anlaşıldığı, açıklanan bu niteliğe göre ipoteğin, kesin borç (karz) ipoteği olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteğinin, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına aldığı, alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebileceğinden taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddiasının da yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu, ancak borçlu, anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde...

                    UYAP Entegrasyonu