Davalı T4 vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz 3.kişi mülkiyetinde olup davacının, ipoteğin fekki davası açma hak ve yetkisi yoktur. ipoteğin fekki davası, sadece taşınmazın maliki tarafından açılabildiğini davacı, taşınmazın maliki olmadığından davacının ipoteğin terkinini talep ve dava etmesinde hukuki faydası bulunmadığını , davanın hukuki yarar şartı yokluğundan reddedilmesi usule uygun olduğunu , davacı T1 ipotek akit tablosunda da belirtildiği üzere; tevdi ettiği ileride tevdi edeceği her türlü kredi taahhütnamelerine ve sözleşmelerine istinaden Akbank T.A.Ş. şubelerince açıldığını ve açılacak nakdi veya gayrinakdi, kredilerden doğmuş ve doğacak her türlü asalet ve kefalet kredi boçları ile sair bankacılık ve borç işlemlerinden dolayı doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının teminatı olarak Kocaeli, İzmit, 118 ada 9 parsel sayılı taşınmazını fekki bankaca bildirilinceye kadar süresiz Akbank.T.A.Ş. lehine ipotek tesis ettiğini , Türk Medeni Kanunu...
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, 17 parsel sayılı taşınmaz üzerine 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi gereğince davalı lehine 647.500,00 (eski) TL bedellle ipotek tesis edildiğini, aradan uzun süre geçmesine rağmen ipotek alacaklısı davalının fahiş miktar talep etmesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasının çözümsüz hale geldiğini belirterek kanuni ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, ......
nun adres bilgilerine ulaşılamadığını, ipotek bedeli ve faizini de depo etmeye hazır bulundukları beyan edilerek, davalı adına olan ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kayyımı vekili ipotek bedellinin güncellenmesi gerektiği savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, ipotek bedeli olan 24.000,00TL'nin davalıya ödenmek üzere kayyımlık hesabına aktarılmasına, davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca 2.880,00TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama harç ve giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davalı kayyımı vekili tarafından yargılama harç, vekalet ücretini de içeren yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Gerek 9.9.1997 ve gerekse 26.9.1997 günlü ipotek akitlerinin dayanağını davalı ipotek alacaklısı ile davacının da taraf olduğu 18.8.1997 günlü protokol teşkil etmektedir. Bu protokolde davacıya üçmilyar lira nakit kredi ve yüzelli fıçı yardımı yapıldığı yazılıdır. Bunun dışında protokolün son sayfasında davacıya yaptırım hükümleri uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Davacı yapılan üçmilyar lira nakdi yardımı ödediğini ipoteklerin bu yüzden terkini gerekeceğini davalıya ihtar etmiş, davalı ise bu ihtara 15.2.2002 tarihli cevabı ihtarında davacıdan 18.8.1997 günlü protokol hükümleri çerçevesinde cezai şart ve diğer alacakları bulunduğunu davacının sözleşmeyi ihlal ettiğini ihlal sebebiyle de tazminat ödemesi gerektiğini bildirmiştir. Gerçekten davalı şirketin 18.8.1997 günlü protokol uyarınca sözleşmenin tarafı ve ipotek borçlusu olan davacıdan bir alacağı varsa ipoteğin terkini istemiyle açılan bu davanın reddi gerekecektir....
Mahkemece, iddia, savunma, ipotek akit tablosu, borç tasfiye anlaşması ve taraflarca imzalanan protokol başlıklı belgenin incelenmesi sonucu ipoteğin belirli ve mevcut bir borcu için verildiği ipotekle temin edilen borcun ödendiği gerekçesi ile davanın kabulüne ipotek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ipoteğin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazı 1984 yılında satın aldığını ancak 320 ETL borcu kaldığını, borcunu 3 ay içinde ödeyemediğinden dava konusu taşınmaza ipotek konulduğunu, bakiye borcun ödendiğini ve taşınmazı 28 yıldır kendisinin kullandığını, bu sebeplerle dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar İnci ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 187 sayılı parselin tapu kaydı üzerinde mevcut ipoteğin terkini istemiyle açılmıştır. İpotek alacaklısının mirasçıları, ipotek bedelinin güncelleştirilerek ödenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek akit tablosunda kararlaştırılan vade geçtiğinden bahisle ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, ipotek alacaklısı mirasçılarından ... ve ... temyiz etmiştir....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Burada belirtilmesi gereken önemli sorun, ipoteğin çerçevesini ipotek akit tablosunun tayin edeceğidir....
Bank A.Ş. lehine 05/10/2015 tarih ........ yevmiye sayısı ile ipotek tesis edildiği, ipotek tesisine ilişkin resmi senette sözleşme şartları ile ilgili bölümde davacı şirketin kredilerine teminat teşkil etmek üzere işlem açıklamasının yer aldığı anlaşılmıştır. Açılan dava kapsamında ipoteğin terkini - fekki için ipotek alacaklısı banka ile ipotek borçlusu şirket arasında alınmış krediler ile sözleşme - ipotek sonrası alınacak krediler yönünden tesis edilen ipotek ile bağlantılı borç olup olmadığı, kredilerin ödenip ödenmediği açılan davada değerlendirilecektir. Kredi ilişkisinin sona erdiği borcun ödendiği ve sonuçta ipotek altına alınan borç bulunmadığı tespit edildiği taktirde ipoteğin terkini gerekecektir. İpotek belgesi kapsamında ipotek ilişkisinin tarafları olan borçlu şirket ve banka yönünden işlemin ticari nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. UYAP sisteminden açılan ve mahkememize tevzi olunan tüm dosya kapsamına nazaran, Davanın; HSK 1....
Davacı tarafça davanın açılmasından önce anlaşma ve ipoteğin fekki yönünde müvekkil ile görüşmesi ve yazılı ihtaratı olmamıştır. Davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davanın sonucunda yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ediyoruz. Ancak yerel mahkeme bu talebimizi göz önüne almayarak bu konuda gerekçe göstermeyerek yargılama giderleri ve vekalet ücretini müvekkilime yüklemiştir... Ayrıca kabul etmemekle birlikte İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2017/1657 E, 2018/356 K sayılı kararı gerekçe gösterilerek davanın kabul edilmesi ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak kararda esas alınan İdare mahkemesinin kararında müvekkil taraf gösterilmemiş, kendisine tebligat dahi yapılmamıştır. İdare müvekkil adına kanuni ipotek tesis etmiştir ve bu işlemin iptaline de yine idare karar vermiştir....