Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davacıya ait 10320 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davalı lehine tesis edilen kanuni ipotek 204.750.000,00TL bedellidir. İpoteğin imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, Kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 04.05.2015 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin artırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların 992 ada 78 parsel sayılı taşınmazda ipotek sahibi iken davalının İstanbul Anadolu 25....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2017/980 2020/244 DAVA KONUSU : İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Mersin 2....

      Bu doğrultuda mahkememizce yapılan keşif ve alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporlarında davalılardan T7 lehine kurulmuş olan 28,00 m2 ipotek bedelinin 18.620,00 TL ve diğer davalı T4 lehine oluşan 18,00 m2 ipotek bedelinin 11.970,00 TL olduğu tespit edilmiş ve davacı tarafça bu bedeller depo edilmiş olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle; "Davanın KABULÜ İLE; 1- Dava konusu taşınmaz olan Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yeşil Mahalle, 3574 ada, 7 parsel sayılı taşınmazda davalılardan T4 lehine kurulmuş olan 11/05/2005 tarihli ve 630.000.000,00 ETL bedelli kanuni ipotek ile diğer davalı T7 lehine kurulmuş olan 11/05/2005 tarih ve 980.000.000,00 ETL bedelli kanuni ipoteğin terkinine, 2- Davalılardan T7 lehine kurulmuş olan ipotek bedelinin 18.620,00 TL ve diğer davalı T4 adına kurulmuş olan ipotek bedelinin 11.970,00 TL olduğunun tespiti ile davacı tarafça depo edilmiş olan ipotek bedellerinin nemalandırılmaları...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1324 KARAR NO : 2021/353 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : 2019/133 ESAS, 2020/286 KARAR DAVA KONUSU : Kanuni İpotek Bedelinin Artırılması ile İpotek Bedelinin KARAR : Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/133 Esas, 2020/286 Karar sayılı kararına davacı vekilinin İstinaf Başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....

      den 14.520 TL bedel ile satın alarak 4.520 TL peşin ödediğini bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğe bedelin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemişlerdir. Davalılar, taşınmazda kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Birleştirilen davada davacılar ... ve arkadaşları, murisleri ...'in maliki olduğu 11 sayılı parseli davalılar ... ve arkadaşlarının murisi ...'a 27.04.1970 tarihinde 14.520 TL bedel ile satarak 4.520 TL peşin aldığını bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğin rayiç değere uyarlanması gerektiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin şimdilik 100.000 TL'ye yükseltilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

        "Davacı, 45065 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 1997 yılında yapılan ıslah imar uygulaması ile taşınmazına davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipoteğin rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için eklenen kısmın rayiç bedelinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir....

        ın 24.06.1997 tarihinde dul olarak vefatı ile geriye davalı çocularının kaldığını, davalılar ile uzlaşma suretiyle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını davacının davalıların miras payları oranında ipotek bedellerini yatırmaya hazır olduğunu belirterek taşınmaz kaydındaki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı ..., davaya bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiş, diğer davalılar, davacı ile daha önce anlaştıklarını, ancak davalı ...'a vasi atanınca işlemlerin yapılamadığını ipotek bedeli hesaplarına yatırıldığı takdirde ipoteğin kaldırılabileceğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden masraflardan davacının sorumlu olması gerektiğini söylemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne, güncellenmiş ipotek bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalılar temyiz etmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2016/188 Esas - 2019/385 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelenmesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, Barbaros Mahallesi, 755 ada 157 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece aleple bağlı kalınarak kabulü ile; toplam 803.999,80- TL ipotek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara payları oranında verilmesine karar verilmiş olup, karara karşı davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, davacılara ipotek bedelinin ödendiğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini, kıymet takdir raporu ile mahkemece belirlenen bedel arasında fahiş fark olduğundan yeniden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

          UYAP Entegrasyonu