Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

taşınmaz üzerine de davalıların müşterek murisi lehine ipotek tesis edildiği görülmüştür....

Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davalıların murisi Ahmet İzmir yararına 25.02.1987 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 3.750.00 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle, imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi Ahmet İzmir'in taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir....

    Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin tüm resmi işlemlerin 10.10.2008 tarihli ...... yevmiye no'lu resmi senetle tamamlandığı halde tescil işleminin gerçekleşmediği ancak ipoteğin dayanağı olan kredinin aleyhinde icra takibi yapılan dava dışı ..... tarafından kısmen kullanıldığı belirlendiğinden mahkemece TMK'nın 856. ve 1017. maddeleri uyarınca ipotek işleminin tescili talebinin kabulü gerekir. Kaldı ki davalı ... ipotek borçlusu olan önceki malik ..... oğlu .....'un kardeşi olduğundan taşınmazın ipotekle yükümlü olduğunu bilmediğinden söz edilemez. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      . - K A R A R - Davacı vekili borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde sıralamının ipotek tesis tarihlerine göre yapıldığını, inaşaatçı ipoteğine dayalı rüçhanlı alacağı bulunan müvekkiline öncelik verilmesi gerektiğini, davalı ipotek alacaklıların ipotek tesis ettiği tarihte ipoteğin yüklenicilerin ve zanaatkarların zararına olacağını bildiğinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek sıra cetvelinde 1.sıraya yazılmasına, rüçhanlı alacağın öncelikle ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar özetle, kanuni yapı ipoteğinin daha önce tesis edilmiş olan iradi ipotek haklarına karşı bir önceliğinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemişlerdir....

        hükme esas alması ve taraflarına mükerrer tahsilat yönünde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek, taraflar arasında taşınmazın alım-satımından kaynaklı olarak kararlaştırılan "kanuni ipotek" ipotek türüne ve dolayısıyla ipotek resmi akit senedine, işbu dava konusu ile birebir aynı olan kanuni ipoteğin fekki- kanuni ipotek bedelinin arttırılması (uyarlanması)na dair, Yargıtay 14....

        tesis ettirdiğini, oysaki taraflar arasında geçerli bir gemi inşa sözleşmesinin bulunmadığını, bu nedenle davalı tarafın gemiler üzerine ipotek tesis etmesinin hukuka aykırı olduğunu ve ipoteklerin yasal süre olan 3 aylık hak düşürücü sürede tesis edilmediğini, ayrıca davalının ipotek tesisi istemine gerekçe olarak gösterdiği alacak iddialarına ilişkin olarak açtığı davalarda kanuni ipotek tesisi isteminde de bulunduğunu ancak mahkemece bu istemlerinin reddine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davalı tarafından yaptırılan kanuni ipotek tescilinin yasal koşullarının mevcut olmadığını ileri sürerek; sözkonusu ipoteklerin iptali ile gemi sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Özberk'ten 17.12.1987 tarihinde satış suretiyle edindiği, davalılar veya murisleri lehine olan kanuni ipoteğin ise 15.09.1987 tarihinde 3804 yevmiye numarası ile tesis edidiği, buna göre davacının ipotek tesis edilirken taşınmazın maliki olmadığı, bu durumda taşınmazı sonradan satın alan davacının arttırılacak ipotek bedelinden sorumlu tutulamayacağı, sorumluluğunun sadece tapu kaydında yazılı olan ipotek miktarı ile sınırlı olduğu, bununla birlikte davacının sorumlu tutulabileceği kanuni ipotek miktarı da 4.950 (Eski)TL olup, Yeni Türk Lirası'na çevrildiğinde [4.950(Eski)TL = 0,00495(Yeni)TL] ekonomik değer ifade etmeyeceğinden, davacı tarafa herhangi bir miktarı depo etmesi için süre verilmeyerek kanuni ipoteğin kaldırılmasına, davalıların kanuni ipoteğin tesis edildiği tarihte malik olan kişiye dava açmaları yönünden muhtariyetlerine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı 7. İzmir 8....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Kayseri Asliye Ticaret Asliye ve 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik (gönderme) kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kanuni ipotek hakkının tescili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği 22.12.2010 günlü gönderme(görevsizlik) kararı ile Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.01.2011 günlü gönderme(görevsizlik) kararının, taraflara tebliğe çıkartılıp kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. HUMK’nun 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

              Bu doğrultuda mahkememizce yapılan keşif ve alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporlarında davalılardan T7 lehine kurulmuş olan 28,00 m2 ipotek bedelinin 18.620,00 TL ve diğer davalı T4 lehine oluşan 18,00 m2 ipotek bedelinin 11.970,00 TL olduğu tespit edilmiş ve davacı tarafça bu bedeller depo edilmiş olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle; "Davanın KABULÜ İLE; 1- Dava konusu taşınmaz olan Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yeşil Mahalle, 3574 ada, 7 parsel sayılı taşınmazda davalılardan T4 lehine kurulmuş olan 11/05/2005 tarihli ve 630.000.000,00 ETL bedelli kanuni ipotek ile diğer davalı T7 lehine kurulmuş olan 11/05/2005 tarih ve 980.000.000,00 ETL bedelli kanuni ipoteğin terkinine, 2- Davalılardan T7 lehine kurulmuş olan ipotek bedelinin 18.620,00 TL ve diğer davalı T4 adına kurulmuş olan ipotek bedelinin 11.970,00 TL olduğunun tespiti ile davacı tarafça depo edilmiş olan ipotek bedellerinin nemalandırılmaları...

              Fıkrasına göre malike karşı kanuni ipotek hakkının tescilini istemesinin mümkün bulunmasına göre" denilerek kısmen kabul kısmen reddedildiğini, müvekkilinin alacağının tespiti ve kesinleşmesi üzerine huzurdaki davanın ikame edildiğini, T.M.K'nın 893/3. maddesi incelendiğinde taşınmaz üzerinde yapılan yapıya hem malzeme vererek hem de emeği ile katkıda bulunan ve yüklenici Pırıltı Yapı'dan alacaklı olan müvekkilinin kanuni ipotek hakkının mevcut olduğunun görüleceğini, müvekkilinin yüklenici Pırıltı Yapı'dan alacaklı olduğunun Gebze 5....

              UYAP Entegrasyonu