Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz malikinin kanuni ipotek yükümlülüğü, yalnızca akdî ilişki nedeniyle sorumlu olduğu yapı alacakları için akidi olan yapı alacaklılarına karşı değil, kanun gereği sorumlu olduğu yapı alacakları için akidi olmayan yapı alacaklılarına karşı da söz konusudur. Taşınmaz malikinin kanuni ipotek yükümlülüğü akdî ilişki nedeniyle sorumlu olduğu yapı alacak ve alacaklıları ile sınırlı tutulamaz.Mahkemece taşınmaz malikinin kanuni ipotek yükümlülüğünün akdî ilişki dışında kanun gereği sorumlu olduğu yapı alacak ve alacaklılarını da kapsadığı nazara alınarak arsa sahipleri yönünden yapı alacaklısı ipoteğinin yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenip değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın asli müdahil taşeron ......

    İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 08.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Davalıların murisi yararına 03/01/1996 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek bedelinin 755,00 TL olduğunu, ipoteğin, imar uygulaması nedeniyle davalının maliki olduğunu, taşınmazlardan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığını, o yüzden imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazın kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerektiğini, dava konusu ettikleri taşınmazda davalılar lehine imar uygulaması sonrasında kanuni ipotek tesis olunduğunu, dava konusu taşınmazla ilgili olarak masrafın taraflarınca karşılanmak kaydıyla tapu kaydının, krokisinin, imar durumunun, imar uygulamasına ilişkin kayıtların, emlak beyan değerinin, su, elektrik vs....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları... ile davalı arasında 137 ada 19 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak satış ve ipotek sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca taşınmazın satış bedelinin ödenmeyip, satış bedeli olarak belirlenen 1. 500.-TL için miras bırakan yararına ipotek tesis edildiğini, ancak bu zamana kadar geçen sürede taşınmazın satış bedeli veya ipotek bedelinin ödenmediğini, bu nedenle taşınmazın devrinin yolsuz tescil niteliği kazandığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescili olmadığı taktirde ipotek bedelinin tahsili isteğinde bulunmuşlardır Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek bedelinin ödendiğine ilişkin belge sunulduğu gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiştir....

        Dosya kapsamında bulunan; satış sonrası ihalesi yapılan taşınmazın alıcısı adına tescili için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan tescil istem belgesinde 156.000,00 TL bedelli 04.08.2005 tarihli ipotek olduğu belirtilmiş, 17.07.2013 tarihli ... yazısında da ipoteğin fek edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına gelen takyidatlı tapu kaydında banka lehine şerh edilmiş ipotek gözükmemektedir. ...'tan; satış öncesi taşınmaz maliki olan ...'ın borcundan dolayı adına kayıtlı ......

          İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir....

            Bu suretle, inşaat işlerinin bir kısmının yapılmasını yükleniciye karşı bir eser sözleşmesi gereğince taahhüt eden alt yükleniciler de TMK m.893/3’e göre kanuni ipotek hakkından yararlanırlar. Yapı alacağı, eser sözleşmesi gereğince, “bir taşınmaz üzerinde yapılan --- işlerde malzeme vererek veya vermeden” --- etmeleri sebebiyle, yüklenici ve zanaatkârlar için doğan alacaktır. --- Alacaklılarının Kanundan Doğan İpotek Hakkının Tescili: A.Tescilin Şartları: TMK'nin 895. maddesi, inşaatçı ipoteğinin tescilini sırasıyla “belirli bir süre içinde yapılması”, “alacağın tanınmış olması” ve “alacaklıya başkaca teminat verilmemiş olması” şartlarına bağlamaktadır. 1.Tescili Talep Hakkının Tabi Olduğu Süre: TMK'nin 895. maddesi; “Zanaatkarların ve yüklenicilerin kanuni ipotek hakları, çalışmayı---- vermeyi yüklendikleri andan başlayarak ----- tescil olunabilir.” hükmünü ihtiva etmektedir....

              Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) ibaresinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak; Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki "ödenmesine" kelimesinden sonra "Tapu kaydındaki ipotek şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına" cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki (ödenmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki ipotek şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu