"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası ile karşı dava olarak açılıp birleştirilen kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonucu İlk Derece Mahkemesi 04.10.2022 tarihli kararı ile taleple bağlı kalarak davanın kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/88 Esas 2020/435 Karar sayılı kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatılmış, asıl alacağa ilamın kesinleşme tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanan işlemiş faiz alacağının tahsili ve takip sonrası için kamu alacakları için uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması talep edilmiştir. Takibe dayanak ilamda kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2012/4502 Esas, 2012/14547 Karar sayılı kararında, ''Kamulaştırmasız el atma davaları uygulamada sıklıkla karşılaşılan davalardan olmakla birlikte, yasa ile düzenlenmiş değildir. Bu konuya ilişkin tek yasal düzenleme olan 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi de 10.04.2003 tarih ve 2002/112 E. 2003/33 K.sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; davacıların paydaş oldukları dava konusu 494 parsele cami yapılmak suretiyle el atıldığından davalılar aleyhine kamulaştırmazsız el atmaya dayanan tazminat ve ecrimisil istemli işbu davayı açtıkları, mahkemece davalı ... sorumlu tutularak davanın kabulüne karar verildiği, hükmün Dairemizce 5216 sayılı yasanın 7/b bendi gereği ilçe belediye başkanlığının sorumlu olması gerektiğinden bahisle bozulduğu ve davalı ... Belediye Başkanlığı hakkında da usulüne uygun açılmış dava olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 33. maddesi gereği maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir....
K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; imar planında sağlık tesis alanı olarak ayrılan taşınmazda fiili el atmaya son verildiğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup, imar planında sağlık tesis alanı olarak ayrılan taşınmazın, kamuya özgülenmiş olma durumundan çıkarılıp çıkarılmadığı, imar planında değişiklik yapılıp yapılmadığı araştırılıp, kamuya özgülenme durumunun devam ettiği anlaşıldığı takdirde, fiili el atmaya son verilmediğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın kamuya özgülenmiş olma durumundan çıkarıldığının anlaşılması halinde ise; dava açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gözetilerek, yargılama giderlerinin davalı idareden tahsili ile davalı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi...
K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; imar planında sağlık tesis alanı olarak ayrılan taşınmazda fiili el atmaya son verildiğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup, imar planında sağlık tesis alanı olarak ayrılan taşınmazın, kamuya özgülenmiş olma durumundan çıkarılıp çıkarılmadığı, imar planında değişiklik yapılıp yapılmadığı araştırılıp, kamuya özgülenme durumunun devam ettiği anlaşıldığı takdirde, fiili el atmaya son verilmediğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın kamuya özgülenmiş olma durumundan çıkarıldığının anlaşılması halinde ise; dava açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gözetilerek, yargılama giderlerinin davalı idareden tahsili ile davalı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi...
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava açıldıktan sonra, dava konusu taşınmazda bulunan enerji nakil hattının kaldırıldığı ve fiili el atmaya son verildiği anlaşıldığından; kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davasını taşınmazın tapu kaydındaki malik veya malikleri açabilir. Yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarıyla getirtilen tapu kayıtlarına göre el atıldığı iddia edilen taşınmaza ilişkin davacı adına tapu kaydı bulunmadığı sabit olmakla mahkemece verilen karar yerinde görülmüş, davacı vekilinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2019/213 ESAS 2021/225 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Tazminat KARAR : VEKİLİ : Av. DEMET ATMACA ULUSOY DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Tazminatı Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08/07/2021 tarih, 2019/213 Esas ve 2021/225 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Kocaeli İli, Çayırova İlçesi, Akse Köyü, 67/1 pafta 9625 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından kamulaştırmasız el atıldığını, kamulaştırma işlemine ilişkin müvekkiline herhangi bir bilgi verilmediğini belirterek taşınmaz değerinin tespitine, şimdilik 10.000- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra takibine konu kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilam takip tarihinden önce kesinleşmiş ise alacaklı başlattığı takipte eksik istediği ve istemi sınırlandırıldığından, o dosyada talep edemeyeceği bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerekir. İcra takibine konu kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmiş ise ancak bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre faiz istenebileceğinden bakiye faiz alacağı aynı dosya üzerinden istenebilir. Somut olayda; İcra takibine konu kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleştiğine ve alacaklı başlattığı takipte fazlaya dair haklarını saklı tuttuğuna göre alacaklı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre bakiye faiz alacağını aynı dosya üzerinden isteyebilir....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazların, davalı idarece el atılan kısımlar dışında kalan bölümlerine, daha geniş yola cepheli hale geleceğinden bahisle % 2 oranında değer artışı uygulanmak suretiyle daha az bedele hükmedilmesi, 2-Davacı vekili, kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedelin tahsili isteminde dava tarihinden itibaren yasal faiz istediği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle değerlendirme yapıldığı halde faizin dava tarihi yerine sonraki tarihlerden başlatılması, 3-Davacı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre bedele ilişkin talebini harçlandırmaması, Doğru olmadığı gibi, 4-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6.maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla...