Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada somutlaşan olayda, davacının talebi 05.05.1994 ile 31.12.1997 tarihleri arasında vergi mükellefi olması nedeniyle bu tarihler arasında ... sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, davalı Kurum tarafından, davacının 27.10.2008 tarihli tescil talebi değerlendirilerek tescil kaydı anılan Kanun hükümleri doğrultusunda 01.10.2008 tarihinden itibaren başlatılmıştır. Bu halde Kanunun yürürlük tarihinden önce davacı adına her hangi bir tescil kaydının bulunmadığı açık olmakla, davanın reddi yerine yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ TESCİL-MENFİ TESPİT Taraflar arasında görülen Menfi Tespit ve Tapu İptal Tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, borçlu olmadığının tespiti ve yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir....

      İlk derece mahkemesince, davacının oğlu Emil Alparslan Akoğlu'nun Türk vatandaşı olduğu ve kayıtlarda sağ olarak gözüktüğü, talebin nüfusta ölü olduğunun tespiti ve tescil istemine ilişkin olduğu, yurt dışında bulundukları sırasında ölen Türk vatandaşlarının ölüm olayının ilgili yerel makamlardan alınan belgenin dış temsilciliklere verilmesi suretiyle bildirileceği ve ölümün dış temsilciliklerce aile kütüğüne tescil edileceği, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      Tüm dosya kapsamı, davanın niteliği ve mevcut yargıtay kararları uyarınca davaya konu traktörün davacıya ait olduğu mülkiyetinin tespiti ve sahiplik belgesi verilmesi davalarının hasımsız olarak açılması mümkün olmayıp talep edilen hususta hasımsız olarak yargılama yapılamayacağından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.'' şeklindeki gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      Dava konusu ..., ... ve ... parselin tapu kayıtları incelendiğinde; 20.07.1953 tarihinde yapılan tapulamada “... mirasçıları, ... mirasçıları, ... mirasçıları ve ... mirasçıları adına ¼ er paylı olarak tespitine karar verilmiş,tespite yapılan itiraz sonucu Kadastro Mahkemesi tarafından tespit gibi tesciline karar verilmiş ve tespitin kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile TMK’nin 713/2 maddesindeki ölüm nedenine dayalı kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davacıların TMK’nin 713/2 maddesi gereği gerekli şartları taşımadıkları gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL. -KARAR- Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve temliken tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 9.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu nedenle, davacı, davalı idarece açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı tarih itibariyle maliki ve hissedarı bulunduğu taşınmazların bedeline hak kazandığından, davacı tarafından daha evvel davalı idare aleyhine açılan ecrimisil davalarının açılma tarihi olan 09.02.2009 ile davalı idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı 01...2009 tarihi arasında olan dönem için yeniden ecrimisil talebinde bulunabilecektir. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafından daha evvel davalı idare aleyhine açılan ecrimisil davalarının açılma tarihi olan 09.02.2009 tarihi ile davalı idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı 01...2009 tarihine kadar olan dönem için davalı idare aleyhine ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu tarihten sonrası için de ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 183 ada ... parsel sayılı 433,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... yıldan beri ..., ... ve ...'in müştereken fiili kullanımlarında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, ....02.2014 tarihinde ... Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında vefat eden ... mirasçısı ... ve yasal hasım olan ... Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiştir....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilinin tüm, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Asıl ve birleşen davalar; kooperatif ortaklığı ve üstün hak sahipliğinin tespiti ile tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise taşınmaz bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemenin; davacı ... hakkında, davalı kooperatifin peşin bedelli ve dava konusu bağımsız bölüm yönünden üstün hak sahibi ortağı olduğuna ilişkin tespitleri isabetli olsa da, gerek HGK’nın 18.03.2015 tarih, 2013/23-1599 Esas, 2015/1057 K. sayılı ilamı, gerekse de kapatılan Yüksek 23....

                Markalar Dairesi Başkanlığı'na başvurarak, Enstitüye 31.07.2003 tarih ve 88197 evrak kayıt numarası ile başvurusu yapılan "PİXAR" ibareli markanın "Tanınmış Marka" olarak kabul ve ilan edilmesini talep ettiği, ilk inceleme sonucu 31.07.2003 tarih ve 2003/20336 sayılı davacı marka başvurusunun henüz tescil edilmediği, Türkiye'de davacı adına marka tescili olmadığı tespit edilerek, sunulan belgelerin tanınmışlığın kabulüne yeterli olmadığı görüşünün bildirildiği ve Markalar Dairesince ....08.2003 gün ve 94998 sayılı başvurunun reddine karar verildiği, bu karara yönelik itirazın ise ....06.2005 gün ve 17406 itiraz sayılı ... kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, davacının tanınmışlığın tespiti talebinde bulunduğu ....08.2003 tarihinde henüz ... nezdinde tescil edilmiş bir markası bulunmadığı, zira davacının tanınmışlığa dayanak gösterdiği 2003/20336 sayılı başvurusunun 31.07.2003 tarihinde ... kayıtlarına alınmış olup mutlak ret nedenleri yönünden kısmen reddi sonrası kalan...

                  UYAP Entegrasyonu