Bu hali ile igili belediye başkanlığı taşınmazın el atma tarihinde arazi vasfında olduğuna ilişkin cevap vermişse de, dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki vasfının arazi olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmemiş, arazi kabulüne göre ise, taşınmaz üzerinde net gelir hesabı yapılan fındığın ve bedeli hesaplanan yapının el atma tarihinde de taşınmaz üzerinde bulunup bulunmadı belirlenmemiştir....
el koyma bedeli olarak 300,00 TL’nin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, taşınmazların davalı idarece haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan tazminatın tam ve kesin olarak belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik ecrimisil tazminatı olarak 100,00 TL’lik kısmının el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, taşınmazların haksız el atma sonucu ortaya çıkan fiili durumuna bağlı, kamulaştırılmayacak kısmında oluşacak değer düşüklüğünden kaynaklanan bedel tam ve kesin olarak belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL değer düşüklüğü bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
SAVUNMA: Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; davacı tarafından açılan kamulaştırmasız el atma davasının hukuka ve yasaya aykırı olması nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacı tarafından dava açmadan evvel kamulaştırma yasası gereğince teşekküllerine müracaat ederek söz konusu gayrı menkulün kamulaştırılması talep etmelerinin gerektiğini, davalı tarafından kamulaştırmasız el atma davasının yerine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tapu iptali, davalı TEDAŞ adına tescil ve bedel talebi yönünde açması gerekirken tazminat talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, dağıtım şirketi GDZ Elektrik A.Ş. ile yapılacak olan yazışmalar neticesinde dava konusu taşınmaza herhangi bir fiili el atma olup olmadığı, özel şahıs veya şahıslara ait bir hattın geçip geçmediği ve fiili el atma varsa sorumluluğun TEDAŞ ya da GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.'de olmasına göre beyanda bulunacaklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE ULAŞILAN KANAAT: Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir. Davacının dava konusu taşınmazlarının maliki olduğu, taşınmazların kaydında her hangibir kısıtlama bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkemenin davanın kabulüne dair kararı davalı tarafın istemi ile dairemizin istinaf incelemesinden geçmiş olup, inceleme sonucunda "el atma tarihi tespit edilmeden 1983 sonrası el atma kabulüne göre karar verilmiş olması, 1983 öncesi el atma söz konusu olursa, taşınmazın el atma tarihindeki vasfı ile dava tarihindeki değerinin belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınması gerektiği, kabule göre ise taşınmaz üzerindeki yapıların değerinin ait olduğu yapı birim maliyet cetveline göre endeksleme yapılmadan tespit edilmemiş olması, dava konusu 330 ada 1 parsel için davacının payı oranında irtifak tesisine karar verilmemiş olması doğru bulunmadığından " kararın kaldırılmasına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/662 E-2012/756 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiili el atma bulunmadığı (D) harfiyle gösterilen 26069,77 m²'lik kısmının 1/1000 ölçekli imar planında mezarlık koruma alanında kaldığı, (E) harfiyle gösterilen 5381,31 m² ve (F) harfiyle gösterilen 1909,02 m²'lik bölümlerinin ise 1/1000 ölçekli plan dışında olduğu, 1/5000 ölçekli nazım imar planında tarım alanı olarak belirlenen kısımda kaldığı anlaşılmıştır. 1-Yukarıda belirtilen her iki dosyada bulunan fen bilirkişi raporları arasında 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki fiili el atma durumu yönündeki çelişki giderilerek dava konusu 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı kesin olarak belirlendikten sonra bu parsel yönünden fiili el atma varsa sadece el atılan bölüm yönünden kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile bu kısmın idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-6551 ada...
Bu durumda nispi harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır. 1983 öncesi el atmalarda el atma tarihindeki niteliklerine göre değerlendirme yapılması zorunlu olduğundan dava konusu taşınmazın el atma tarihi itibariyle niteliği (dava tarihine göre arazi vasfında kabul edilen taşınmazların el atma tarihinde de bu vasıfta olup olmadığı ,arazi ise üzerindeki muhtesatların ne olduğu, fındık bahçesi yada tarla vasfında olup olmadığı), öncelikle kadastro tespit tutanakları incelenerek tespit edilmeye çalışılmalı, sonuç alınamaması halinde hava fotoğrafı ve memleket haritalarından faydalanılmak suretiyle tespit edildikten sonra sonucuna göre tespit edilen vasfı dikkate alınarak dava tarihindeki değerine göre hesaplama yapılması, el atma tarihinin net olarak tespit edilememesi halinde ise el atmanın 04.11.1983 sonrası olduğu kabulüyle dava konusu taşınmazın dava tarihindeki niteliğine göre hüküm kurulması gerekir (Y.5.H.D. 2017/34591 E.-2019/7173 K.11.04.2019T.)....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuki el atma davaları ile ilgili Uyuşmazlık Mahkemesi ve Hukuk Genel Kurulu kararlarında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra da hukuki el atma durumunda görevli mahkemenin idari yargı mahkemeleri olduğunu, dava konusu parseller hakkında idare tarafından kamulaştırılma işlemlerine başlanılmış, acele el koyma davaları açıldıktan sonra bilirkişi raporlarına göre hesaplanan bedellerin bankaya yatırıldığını, buna göre davacının hukuki el atma davası açabilmesinin şartları oluşmadığını, ayrıca taşınmazlarda hukuki el atma nedeni ile dava açılması gereken 5 yıllık süre sona ermediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı belediyenin taşınmaza herhangi bir el atmasının bulunmadığını, çim ekilmiş olmasının taşınmaza temelli, kalıcı bir el atma olduğunu göstermeyeceğini, mahallelinin talebi üzerine çirkin görüntünün giderilmesi amacıyla çalışma yapıldığını, davanın Milli Eğitim Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu taşınmaza el atma tarihinin (gün-ay-yıl olarak) taraflardan, 2-El atma tarihi tespit edildikten sonra, el atma tarihinin 09.10.1956- 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun belirlenmesi halinde o tarih itibariyle, 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının anlaşılması halinde ise, dava tarihi itibariyle imar planı içinde olup olmadığının, imar planı içinde ise ilk olarak imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumunun, etrafının meskûn bulunup bulunmadığının, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine uzaklığı ile belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığının, beldenin gelişme yönünde olup olmadığının ilgili...
Sokak içinde kaldığının tespit edildiği, ekindeki resimden ise fiili el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşıldığından kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davasında adli yargı görevli olup işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....