Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı belediyenin taşınmaza herhangi bir el atmasının bulunmadığını, çim ekilmiş olmasının taşınmaza temelli, kalıcı bir el atma olduğunu göstermeyeceğini, mahallelinin talebi üzerine çirkin görüntünün giderilmesi amacıyla çalışma yapıldığını, davanın Milli Eğitim Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuki el atma davaları ile ilgili Uyuşmazlık Mahkemesi ve Hukuk Genel Kurulu kararlarında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra da hukuki el atma durumunda görevli mahkemenin idari yargı mahkemeleri olduğunu, dava konusu parseller hakkında idare tarafından kamulaştırılma işlemlerine başlanılmış, acele el koyma davaları açıldıktan sonra bilirkişi raporlarına göre hesaplanan bedellerin bankaya yatırıldığını, buna göre davacının hukuki el atma davası açabilmesinin şartları oluşmadığını, ayrıca taşınmazlarda hukuki el atma nedeni ile dava açılması gereken 5 yıllık süre sona ermediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Bu durumda nispi harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır. 1983 öncesi el atmalarda el atma tarihindeki niteliklerine göre değerlendirme yapılması zorunlu olduğundan dava konusu taşınmazın el atma tarihi itibariyle niteliği (dava tarihine göre arazi vasfında kabul edilen taşınmazların el atma tarihinde de bu vasıfta olup olmadığı ,arazi ise üzerindeki muhtesatların ne olduğu, fındık bahçesi yada tarla vasfında olup olmadığı), öncelikle kadastro tespit tutanakları incelenerek tespit edilmeye çalışılmalı, sonuç alınamaması halinde hava fotoğrafı ve memleket haritalarından faydalanılmak suretiyle tespit edildikten sonra sonucuna göre tespit edilen vasfı dikkate alınarak dava tarihindeki değerine göre hesaplama yapılması, el atma tarihinin net olarak tespit edilememesi halinde ise el atmanın 04.11.1983 sonrası olduğu kabulüyle dava konusu taşınmazın dava tarihindeki niteliğine göre hüküm kurulması gerekir (Y.5.H.D. 2017/34591 E.-2019/7173 K.11.04.2019T.)....

nin 09.04.2012 gün 2011/238 Esas-2012/63 Karar ve 2012/41 Esas-2012/77 Karar sayılı kararı ile fiili el atmanın olmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğunun oybirliği ile karara bağlandığı dikkate alındığında, 6487 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce de idari yargı yeri görevli olup, davanın bu niteliğine göre vekille temsil edilen davalı idare yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ..nin 09.04.2012 tarih 2011/238 Esas ve 2012/63 Esas sayılı kamulaştırmasız el atma davalarında fiili el atma olmadığı takdirde idari yargının görevli olduğuna ilişkin kararının mahkemenin dava dosyasının açılış tarihinden sonra olması gerekçe gösterilerek avukatlık ücreti verilmemesi doğru değil ise de, bu giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm kısmının 4 numaralı bendinde yer alan "Uyuşmazlık Mahkemesinin 09.04.2012 tarih 2011/238 esas 2012/63 sayılı kamulaştırmasız el atma davalarında fiili el atma olmadığı...

    nun hissesi üzerindeki hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılmadığı, bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.12.2017 gün ve 2017/33992 esas-2017/28993 karar sayılı ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Genel Müdürlüğü vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu .... Mahallesi 146 ada 5 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın kamulaştırmasız el atma bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, el atma tarihinden itibaren en yüksek banka faizine hükmedilmesi; 2-Davacılardan ...'...

      Bu durumda; dava konusu taşınmaza fiilen el atmanın olup olmadığı hususunda, mahalinde bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, taşınmaza el atılıp atılmadığı, mahkeme gözlemi ile birlikte tespit edilip, dava konusu taşınmaza idarece el atma tarihi de davalı idareden sorulup el atma tarihi belirlenerek, el atma tarihi 09/10/1956 tarihinden önce ise 221 sayılı yasa gereği kamulaştırılmış sayılacağından davanın esastan reddine karar verilmesi, aksi halde taşınmazın niteliğine göre zemin ve ecrimisil bedeli belirlenip esastan kabulü gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2021 tarih ve 2019/93 esas, 2021/326 karar sayılı sayılı ilamının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, D-)Ana dava dosyası olan 2019/93 esas sayılı dosya yönünden; 1- Kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden davacı tarafın dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınmak suretiyle davanın KABULÜ ile, a-)202.959,44 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının Mustafa Minta'ya, b-)48.276,76 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının Ahmet Güngör'e, c-)122.169,76 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının Osman Çevik'e, d-)73.893,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının Mustafa Güneş'e, e-)65.912,56 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının İsmail Çalık'a, f-)21.970,85 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının Gülcan Öz'e, g-)38.424,36 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının Mürüvvet Hayıt'a, h-)71.922,52 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının Ali Çevik'e, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacılara ödenmesine...

        Dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı hususunda taraflardan delilleri sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) ile dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 04.11.1983 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotoğrafları ile ölçekli kroki çakıştırılmak suretiyle el atma tarihi kesin olarak tespit edilerek; El atma tarihinin 04/11/1983 tarihinden öncesi olduğunun tespiti halinde; davacı tarafın idareye uzlaşma başvurusunda bulunmadığı dikkate alınarak dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi, (Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 2018/6762- 25208 esas-karar) El atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun tespiti halinde ise mevcut bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Ancak; 1- Davacının hukuki el atma nedeniyle tazminat talebinin bulunmamasına rağmen hukuki el atmanın varlığı nedeniyle tazminata hükmedilmesi, dava dilekçesinde taşınmazın tamamının kullanılmaz hale geldiğinin belirtilmesine göre arta kalan kısmın el atma nedeniyle tek başına yapılaşmaya müsait parsel ebatlarına sahip olup olmadığının tespiti ve buna göre arta kalan kısmın da kamulaştırılmasının gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekirken yapılmamış olması, 2- Hukuki el atmaya ilişkin talep bulunmamasına rağmen hukuki el atma olduğundan bahisle yapılan değerlendirmede ise; 12/11/2020 tarihli fen bilirkişi raporunda, arta kalan ve 15D ile gösterilen 37,71 m²'lik alanın imar planında ortaöğretim alanında, 15P harfi ile gösterilen 31,55 m²'lik alanın imar planında park alanında kaldığının belirilmesine rağmen bu yerlerin de imar planında yolda kaldığından bahisle hukuki el atma olduğu ve kamulaştırılması gerektiğine karar verilmesi, 3- Yol olarak el atılmayan kısımların da yol olarak...

        el atma bedelinin dava tarihinden işleyen yasal faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu