Davacı icrada ve haricen paranın peyderpey ödenmesi ve yüksek enflasyon ve banka faizleri nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek, gabin nedeniyle iptal edilen sulh sözleşmesinden kaynaklanan menfi zararının tazmini için iş bu davayı açmış ise de, davanın kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar istemine ilişkin olduğu tüm dosya kapsamı ile sabittir. Kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi karineden istifade etme olanağı yasal olarak mevcut değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.02.2012 gün ve 2009/147 E. 2012/21 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 28.11.2012 gün ve 2012/16591 E. 2012/24272 K. sayılı ilamıyla; (...Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, tespit edilen kamulaştırma bedelinin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.02.2012 gün ve 2009/43 E. 2012/22 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 28.11.2012 gün ve 2012/17393 E. 2012/24271 K. sayılı ilamıyla; (…Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, tespit edilen kamulaştırma bedelinin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Ancak; 1)Kamulaştırma bedeli açıkça belirtilmeden acele el koyma kararı ile belirlenen miktarın mahsubundan sonra kalan kısmın ödenmesine karar verilmek suretiyle infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması, 2) Kamulaştırma bedelinin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalıya derhal ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasında açıklık bulunmaması, 3) Toplam kamulaştırma bedeli dikkate alındığında taraflar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)1. paragrafının başına gelmek üzere, (Kamulaştırma bedelinin 19.821,83-TL olarak tespitine,) ibaresinin yazılmasına, 3. paragrafındaki (kamulaştırma bedelinin) kelimelerinin (kamulaştırma fark bedelinin kararın kesinleşmesi beklenmeden) olarak değiştirilmesine...
09/2019 tarihli celsede, kamulaştırma bedelinin yatırılmaması nedeni ile davanın reddine kararı verildiği görülmüştür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, değer artışı yapılmasına gerek olmadığını, zeytin gelirinin yüksek hesaplandığını, davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini, objektif değer artışının yetersiz olduğunu, taşınmazın özellikleri gözetilerek % 250- 300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, ürün veriminin düşük belirlendiğini, muhdesatların değerinin düşük hesaplandığını ileri sürmüştür. Davalı T8 vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin düşük hesaplandığını, objektif değer artışının yetersiz olduğunu, taşınmaz üzerinde trilye cinsi zeytinin bulunduğunu, ürün veriminin düşük giderlerin yüksek belirlendiğini, muhdesatların değerinin düşük hesaplandığını ileri sürmüştür....
Mahkemece, kamulaştırma bedelinin verilen kesin süre içerisinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, 16.06.2015 tarihli duruşmada davacı vekilinin yokluğunda tespit edilen kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için birinci kez verilen süreye ilişkin duruşma tutanağı usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bloke için geçerli bir süreden söz edilemiyeceği ve 28.08.2015 tarihinde kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği gözetildiğinde Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine uygun şekilde geçerli iki kez süre verilmediğinden davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi; 2-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden Hükmün yukarıda açıklanan...
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemiyle açılan eldeki davada taşınmaz üzerinde bulunan fidanların değerinin kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır....
Kamulaştırma Kanunu'nun 12. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz malın artan kısmı yararlanmaya elverişli bir durumda değilse, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvurusu üzerine bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur. Bu nedenle mahkemece ikinci bilirkişi raporunda B ile gösterilen 137,48 m² alanın değerinin davacı idareden alınmasına hükmedildiği halde bu bölümün tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir....
B-İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Davanın KABULÜ İLE, Hakkari İli, Yüksekova İlçesi, Dağlıca Köyünde kain, kamulaştırma projesinde 30 parsel numarası ile gösterilen taşınmazın, fen bilirkişisi İskan Kaya ve Arafat Ertunç tarafından tanzim edilen 26.10.2020 tarihli krokili raporda, B harfi ile gösterilen 2644,91 m2 lik kısmın kamulaştırma ve ağaç bedelinin 35.100,04 TL olduğunun TESPİTİNE, Hakkari İli, Yüksekova İlçesi, Dağlıca Köyünde kain, kamulaştırma projesinde 30 parsel numarası ile gösterilen taşınmazın, fen bilirkişisi İskan Kaya ve Arafat Ertunç tarafından tanzim edilen 26.10.2020 tarihli krokili raporda, B harfi ile gösterilen 2644,91 m2 lik kısmının davacı T1 adına TESCİLİNE, Kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin kamulaştırma bedelinin taşınmaz zilyeti davalıya ÖDENMESİNE ve bu konuda ilgili banka şubesine müzekkere YAZILMASINA, Mahkememizce tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrası olan 23/10/2020 tarihinden karar tarihi...