Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şu halde yukarıda bahsedilen gelir bağlanmasına ilişkin karar ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak vazgeçilen maddi tazminat talebine dair kısmi davanın (Mahkemenin 1997/73 Esas 2000/101 Karar sayılı dosyası) kesinleşmesi eldeki bu davanın reddini gerektirmeyeceğinden davacıda meydana gelen % 14 oranındaki sürekli iş göremezlik derecesinin kesinleştiği göz önünde bulundurularak davacının maddi zararının belirlenmesi ve belirlenen zarardan vazgeçilen kısmi davadaki tutar ile davacıya Kurumca bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilir kısmının tenzil edilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    A.Ş. ile aralarındaki anlaşma gereği rücu alacağının, müvekkilinin haksız fiil kaynaklı tazminat alacağından daha üstün olmasının mümkün olmadığını, bu durumda kasko sigortacısının müvekkili alacağını deyim yerindeyse gasp etmiş durumda olduğunu, TTK m.1472 hükmünden anlaşılacağı üzere müvekkilinin tüm zararı giderilmediği sürece sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkının koruması gerektiğini, müvekkilinin tüm zararının giderilmediğini; yalnızca hasar zararının giderildiğini, değer kaybı zararı giderilmemiş olduğundan kanunun ilgili maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sorumlulara karşı yani kusurlu araç işleteni, sürücüsü ve ZMMS karşı başvurma hakkının korunması gerektiğini, müvekkilinin haksız fiilden kaynaklı tazminat hakkının, kasko sigortacısının rücu hakkından önce gelmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesi kapsamında dava mahiyetinin anlaşılamadığını, zira davanın reddi gerekçesi olarak kasko sigortacısından değer kaybı tazminatı talep edilememesinin gösterildiğini, değer kaybı...

    KARŞI OY YAZISI Davacı taraf davalının kişisel kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Kamu görevlileri, görev sırasında salt kişisel kusurlarına dayanan eylemlerde kişisel olarak sorumludur. Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa'nın 36 ve AİHS'nin 13. maddesinde güvence altına alınan "hak arama özgürlüğüne" aykırı olacaktır....

      Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının avukatının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE; Dava, 09.01.2008 tarihinde meydana gelen işkazasında vefat eden sigortalının haksahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup; 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına imkan veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğu belirgindir....

        Dava, trafik sigorta (ZMSS) poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. Somut olayda, davacı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında 3.kişiye ödediği tazminatı sigorta ettiren davalı ... ile sigortalıya ait aracın sürücüsü olan davalı ...'tan tazminini talep etmiş olup, davalı (sürücü) ... sigorta sözleşmenin tarafı değildir....

          Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”.Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir....

            K.lığı Nakdi Tazminat Komisyonunun 2019/ 78 Karar sayılı 14.03.2019 Karar tarihli kararıyla olayda yaralanan J. Komd. Er Savaş Çelik'e 24.813,43 TL, J.Komd.Er Bilal Günarslan' 6.203,36 TL nakdi tazminat ödenmesi yapılmasına karar verildiğini, karar sonrasında tazminat ödemeleri yapıldığını, bu ödemelerin Sivas İl Jandarma Komutanlığı tarafından gerçekleştirildiğini bu sebepten nakdi tazminat ödemesi sebebiyle toplam olarak 31.016,79 TL (Otuz Bir Bin On Altı Lira Vetmiş Dokuz Kuruş) Türk Lirasıyla, bu meblağa ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizinin toplamı tutarında bir hazine zararı ortaya çıktığını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere idare tarafından olayda zarar gören kişilere tazminat ödemesi olarak ödenen toplam 31.016,79 TL 'nin ödeme tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanacak işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir....

            b-Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddelerinde düzenlenmiş bulunan teselsül kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açması ve aynı zarardan dolayı sorumlu olmaları durumuna ilişkin olup zarara yol açanlar ile zarar gören arasındaki ilişkinin düzenlenmesine yöneliktir. Eldeki dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur. Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Diğer bir deyişle; olay nedeniyle dava dışı polis memuruna nakdi tazminat ödeyen davacı idare, kusuru oranında sorumlulara rücu edebilir....

              Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.” 2.   1982 AY “ Madde 129 - Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. (Ek fıkra: 07/05/2010-5982 S.K./13. md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/... e. sayılı dosyada tazminat davası ikame edildiğini ve halen derdest olduğunu, bu sebeple söz konusu dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dışı sigortalının da zararının meydana gelmesinde müterafık kusurunun bulunduğunu bu hususunda dikkate alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücu talebine ilişkin olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. GEREKÇE: ... Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/... Esas sayılı dosyasında görülen davanın mahkememiz dosyasında görülecek olan davayla aynı sebepten doğduğu ve mahkeme tarafından verilecek hükmün mahkememiz dosyasını etkileyecek nitelikte bulunduğu anlaşıldığından mahkememiz dosyasının ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu