Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamından; --- tarihinde davalı sigorta şirketine--- olan ve davacıya ait ----- plakalı ------- dava dışı --- sevk ve idaresindeyken dava dışı---çarpması sonucu ---- sayılı dosyasında maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece verilen karar sonucu alacaklının------ sayılı dosyasında başlattığı takip sonucu davacı araç maliki tarafından maddi tazminata yönelik ödenen bedelden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğundan bahisle davalı sigorta şirketi hakkında rücuen tazminat amacıyla başlatılan -------- sayılı takibe yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, sigorta ettiren (işleten-araç sahibi), sigortacının ödemekle yükümlü olduğu tazminat tutarını zarar gören üçüncü kişilere ödemişse, sigortacının, sigorta ettiren zararına zenginleştiği kabul edilmesi gerektiği ve haksız ve nedensiz zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olan sigortacıya karşı, sigorta ettirenin (zarar gören üçüncü kişilere) ödediği tazminat tutarını geri isteme hakkı bulunduğu, somut olayda...

    KARŞI OY YAZISI Davacı taraf davalının kişisel kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Kamu görevlileri, görev sırasında salt kişisel kusurlarına dayanan eylemlerde kişisel olarak sorumludur. Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı .. 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalılarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa'nın 36 ve .. 13. maddesinde güvence altına alınan " .. " aykırı olacaktır. Zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler....

      sorumlulara kurumun rücu etmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalması kaydı ile sigortalıya bağlanan peşin değerli kurum zararının %75'i olan 41.792,07 TL kurum zararının gelir bağlama onay tarihi olan 28/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır” Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici iş göremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 05.07.2004 tarihinde darpedilen sigortalı için yapılan tedavi giderinin tahsili istemine ilişkin davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir. Anılan madde uyarınca, davacı Kurumun rücu hakkı, kanundan doğan kendine özgü ve bağımsız rücu hakkı niteliğindedir. Bu madde kapsamında rücu edilecek kişilerin sorumlulukları, üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile kanunda belirtilen sosyal sigorta yardımlarının yapılmasını gerektiren bir halin doğması ile sigortalı veya hak sahiplerine bu yardımların yapılması koşuluna bağlanmıştır....

          KARŞI OY YAZISI Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.31/03/2016 KARŞI OY YAZISI Davacı taraf davalının kişisel kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Kamu görevlileri, görev sırasında salt kişisel kusurlarına dayanan eylemlerde kişisel olarak sorumludur. Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalılarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir....

            ın Kuruma karşı sorumlu olduğu tazminat tutarından, Güvence Hesabının hak sahiplerine ödediği maddi tazminat miktarı mahsup edildikten sonra kalan tutarla sorumlu olduğu kabul edilmişse de; davacı Kuruma anılan madde ile tanınan rücu hakkı, Kanundan doğan bağımsız bir rücu hakkı vasfında olup, tazmin sorumlularının sigortalı, ya da, hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmesi mümkün değildir.Bu nedenle davalı ... yönünden eksik rücu alacağı ile sorumluluğuna karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

              nde şoför olarak kamusal görev yapan davalının, yolcu taşıdığı sırada davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazası nedeniyle açılan davada davalının görevi sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istendiğine; Davalının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olması,Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine, kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağına göre; kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir....

                Şti yönünden dava dışı işçinin uyuşmazlık konusu edilen dönemde herhangi bir çalışmasının bulunmadığı belirtilmiş ise de dosya kapsamında bulunan belgelerden davalıların da sorumluluklarının olduğunu, kurum sigortalısının hizmet döküm cetvelinde yapılan bildirimlerin davalı işverenlerden yapıldığının açık olduğunu, müvekkili kurum tarafından tahsili amaçlanan borçların amme alacağı olduğunu, amme (kamu) alacağının devletin yüküm ya da borç ilişkisi sonucu idari işlemler ile sağladığı kamu geliri olup, bir başka tanıma göre kamu alacaklarının devletin kamu tüzel kişiliğinden ve egemenlik hakkından doğan ayrıcalık ve özellik taşıyan alacaklar olduğunu, alacağın kamu alacağı olarak nitelendirilmesi sonucu, alacağın kamu hukuku çerçevesinde kamu gücüne dayanarak takip ve tahsil edildiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar istinaf talebine cevap vermemiştir....

                Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanununun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu