Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. 6183 sayılı Kanun'un .../.... maddesinde üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması hâlinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm kamu alacaklarının ilk hacze iştirakleri yönünden özel bir düzenleme olduğundan, İİK'nın 206. maddesi kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmaz. Kamu alacağının hacze iştiraki açısından ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak eder....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirlerinin dayanağını oluşturan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen …, …, …, …, …, …, …, … takip numaralı ödeme emirlerinin tebliğ edilemediği hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesine uygun şekilde saptanmadığı öte yandan, davacı adına düzenlenen ödeme emirleri içeriğinde yer alan bir kısım kamu alacağının, şirket hakkında tanzim edilen ödeme emirlerinde bulunmadığının anlaşıldığı olayda, … takip numaralı ödeme emrinin …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sıra numaralı kısmına isabet eden kamu alacağı ile …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği kamu alacağı yönünden şirkete yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan vade tarihleri 2009 ia 2011 yılları olan söz konusu kamu alacağının tahsil zamanaşımına uğradığı, … takip numaralı ödeme emrinin … sıra numaralı kamu alacağı ile … takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacağının ise şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinde yer almadığı dikkate alındığında...
İlk haciz kamu alacağı için konulmuş olan haciz ise, bu alacağa kamu alacağı sahibi olmayan alacaklıların iştiraki İİK'nın 268/1. madde hükmünde yer alan istisna dışında mümkün değildir. 6183 sayılı Kanun'un 69. maddesindeki koşullar varsa kamu alacağı sahibi olan bir alacaklı başka bir kamu idaresi tarafından konulan kamu alacağının haczine iştirak edebilir. Zira, İİK'nın 100. maddesi, anılan istisna dışında, ancak bu kanuna göre yapılan icra takipleri bakımından uygulanabilir. Diğer bir anlatımla, kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirak, anılan 100. maddedeki düzenleme uyarınca kural olarak mümkün değildir. İlk haciz kamu alacağı için konulmuş bir haciz değil, diğer anlatımla 3. kişinin haczi ise bu hacze kamu alacağı, koşulları oluşmuş ise iştirak edebilir....
Dava 6183 sayılı Kamu Alacakları Tahsil Usulü Kanunu'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarruf iptal davasının dinlenebilmesi için kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunması gerekir. Kamu alacağı borçlusuna tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine kesinleşir. kamu ve kurum alacağının kesinleşmesi dava koşuludur. Somut olayda davacı idare takibe konu vergi alacağının ilgili vergi dairesince terkini üzerine konusuz kaldığından bahisle davasından vazgeçmiştir. Buradaki vazgeçme dava koşulunun bulunmaması nedenine bağlıdır. O halde mahkemece kesinleşmiş ve istenebilir bir kamu alacağı olmadığından davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddi gerekirken vazgeçme nedeniyle reddi doğru değil ise de sonuca etkili görülmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için kamu alacağı borçlusuna tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunmasının gerekmesine, somut olayda kamu alacağı borçlusu ...'...
Bir diğer ifade ile anılan düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu hükümlerine göre konulan hacizlere iştirak, kural olarak mümkün değildir. 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesindeki üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm kamu alacaklarının ilk hacze iştirakleri yönünden özel bir düzenleme olduğundan, İcra İflas Kanunu'nun 206 ncı maddesi kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmaz. Kamu alacağının hacze iştiraki açısından ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak eder....
-KARAR- Şikayetçi vekili, alacaklarının 5020 sayılı yasa gereğince kamu alacağı niteliğinde olduğunu ve imtiyazlı bulunduğunu, ilk haczin düşüp düşmediğinin sıra cetvelinden anlaşılmadığını ve satış bedelinin ilk sıradaki alacaklı ile garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı banka alacağının kamu alacağı niteliğinde olmadığını savunarak, şikayetin reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı banka alacağının kamu alacağı niteliğinde olmadığı, taşınmaz üzerindeki haczin devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Diğer bir anlatımla, anılan 100. maddedeki düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirak, kural olarak mümkün değildir. İlk haciz kamu alacağı için konulmuş bir haciz değil ise, bu hacze kamu alacağı, koşulları oluşmuş ise iştirak edebilir. 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesinde; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı hükme bağlanmıştır.( Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 05.06.2015 tarih, 2014/10279 E. 2015/4303 K. Sayılı ilamı ) Somut olayda, her üç idarenin haczi, kamu alacağına dayanmaktadır....
sendika üyeliği döneminde doğan çocuğu olmadığından doğum yardımı alacağının bulunmadığı sonucuna varılmış, davalının alt işveren -asıl işveren ilişkisi nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu..." gerekçesiyle DAVANIN KISMEN KABULÜNE, dini bayram harçlığı alacağı, yakacak yardımı alacağı, ücret farkı alacağı, ikramiye alacağı, çocuk yardımı alacağı talebinin kabulüne, eğitim yardımı alacağı ve doğum yardımı alacağı taleplerinin ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir....
Esas sayılı dosyasındaki takipte, kamu alacağı nedeniyle haciz konulmasına rağmen anılan dosyada düzenlenen sıra cetvelinde satış gelirinin, 6183 sayılı Kanun'un ... ve 69. maddelerine aykırı olarak şikayet olunan vergi dairesine ödendiğini, satış bedelinin her iki kamu alacağı arasında garameten paylaşılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikeyet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkili idarenin vergi alacağı nedeniyle şikayetçi haczinden önce bedeli paylaşıma konu taşınmaza haciz koyması nedeniyle düzenlenen sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....