DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yetki itirazı ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, 23.09.2017 tarihinde ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı, imza itirazı ile ilgili 11.02.2020 tarihli duruşmada alacaklı tarafa bilirkişi ücreti ve gider avansı olarak toplam 550 TL yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, ilk derece mahkemesince davalının bilirkişi ücretini ve gider avansını yatırmadığı ve ispat yükünü yerine getirmediğinden bahisle imza itirazının kabulüne karar verildiği ancak dosyada bulunan 24.02.2020 tarihli tahsilat makbuzuna göre davalı tarafın 11.02.2020 tarihli duruşmada takdir edilen bilirkişi ücreti ve delil avansı 550,00- TL’yi süresi içerisinde yatırdığı bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı...
senede aralarındaki samimiyetine güvenerek imza attığını bu nedenle senedi sorgulamadığını, borcun kendisine ait olmadığını, alışverişi abisi Ahmet Özcan'ın yaptığını beyan ederek, icra takibinin durdurulmasını borca itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu şirket adına vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, şirketin müşterek imza ile temsil edildiği halde senette tek imza bulunduğunu, bu nedenle takibe dayanak çeklerden sorumlu olmadığını ileri sürerek itirazda bulunduğu, Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. 16/01/2020 Ticaret Sicili Memurluğunun sistem üzerinden yapılan incelemede takibe dayanak çeklerin keşide tarihinde, borçlu şirketin müşterek ve çift imza ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır Takibe dayanak çekler, çift imza yerine tek imza ile ciro edilmiştir. Borçlu şirketin tek imza ile temsil edilemeyeceği itirazı borca itiraz niteliğinde olup itirazın kabulü İİK.nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2021/969 ESAS - 2021/687 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, alacaklı tarafından İstanbul 3....
Ortada üzerinde imza incelemesi yapılacak bir bono bulunmadığından borçlunun imzaya itirazının haklı olup olmadığının saptanmasına olanak yoktur. Dolayısı ile alacağın tahsili yargılamaya muhtaç hale gelmiştir. Burada genel hükümlere göre dava açmak ve alacağın varlığı ile miktarını kanıtlayıp hüküm altına aldırmak yükümlülüğü alacaklıya aittir. Nitekim Yargıtay HGK’nın 27.06.2001 gün ve 2001/12-545-548 sayılı kararları da aynı yöndedir” şeklindeki açıklamalar yapıldıktan sonra icra mahkemesince İİK’nın 169/a ve 170/a maddesi gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği vurgulanarak mahkeme kararı bozulmuştur. Bilirkişi raporuna rağmen borçlunun borca ve imzaya itirazının reddedilmesi ve menfi tespit davası açmaya zorlanması İcra ve İflas Kanunun hükümleri, hukukun genel ilkeleri ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri ile bağdaşmamaktadır. Yargıtay 12....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava bonoya dayalı kambiyo takibinde imzaya itiraza ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna dayalı olarak davacının imza itirazı kabul edilerek takibin durdurulmasına ve tazminata karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12- 259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı) Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Müdürlüğünde yukarıda bahsetmiş olduğumuz 2017/986 Esas sayılı başka dosyada takibe konulduğundan Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatamadığını 18/07/2018 tarihinde Arpaçay İcra Müdürlüğü’nün 2018/562 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını ve 20/07/2018 tarihinde ödeme emri her iki borçluya da tebliğ edildiğini, davalı/borçlular ise 23/07/2018 tarihinde takibe dayanak yapılmış olan senetlere kendilerinin kefil olmadıklarını bu nedenle borca itiraz ettiklerini bildirerek itiraz ettiklerini, bunun üzerine söz konusu takip, 23/07/2018 tarihinde Arpaçay İcra Müdürlüğü tarafından durdurulduğunu ancak Davalı borçlular tarafından yapılan itiraz, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira davalılar itirazında takibe konu senetleri kabul ettiklerini, imzaya da itiraz etmediklerini, ancak davalılar yargılama konusu senetlere kefil olmadıklarını iddia ettiklerini ve davalıların yargılama konusu senetlere şahit olarak imza attıklarını iddia ettiklerini...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2018/732 ESAS - 2020/68 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan takibe dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını, bu konuda suç duyurusunda bulunduğunu, borca, faiz ve fer'ilerine de itiraz ettiğini belirterek icranın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalarda davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
bu senedin altındaki imza ile halihazırdaki yargılama konusu senetteki imzaların açık ve net bir şekilde tutarlı olduğu ve davacıya ait olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin böyle bir borcu kabul etmediğini, böyle bir borcunun olmadığını beyan ettiğini, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve diğer tüm fer'ilere açıkça itiraz ettiğini, davacının, borçlu olmadığını belirtmekle birlikte bunu ispatlayacak herhangi bir belge, delil sunamadığını, icra takibinin dayanağı senedin, kambiyo senedi olup borçlunun işbu bonunun altındaki imzayı "ayrıca ve açıkça" reddetmediği için bu takip yönünden senetteki imzasını kabul etmiş sayılacağını, bu durumda davacının İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine takibin iptali olanağını sağlayan belgelerle borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini, aksi takdirde takip dayanağının altındaki imzaya "ayrıca ve açıkça'' itiraz edilmediği için aleyhlerine kesin delil olarak değerlendirilip davanın reddine karar verilmesi...
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Amasya İcra Müdürlüğünün 2022/3701 Esas sayılı takip dosyasının uyap kayıtları İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; borca itirazın reddine, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava niteliği itibariyle, (Borca İtiraz ve Tahrifat İddiası) itiraz davasıdır....