"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kendisine ödeme emri tebliğ edilmediğini, takip kesinleşmeden yapılan haciz işlemlerinin yerinde olmadığı ve takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına bulunmadığına yönelik şikayetlerinin yanı sıra, imzaya ettiği ve zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; “Davacı tarafın ödeme emrine yönelik şikayetinin reddine, davacının imzaya itiraz, kambiyo senedine itiraz ve zamanaşımı yönündeki itirazlarının süresinde yapılmadığı...
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....
İcra Dairesi 2019/3487 Esas sayılı dosyasında davacı borçlular hakkında girişilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlanmış ve sonrasında borçlular vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiğini, Süresi dışında yapılan imzaya, borca ve faize itirazın reddi gerekmekte olduğunu, borçluların müvekkili alacaklı ile senetten dolayı bir borç ilişkileri olmadını savunarak borca itiraz ettiklerini, senetten dolayı ortaya çıkan borcun bir sözleşme ile başladığı düşünülse bile, bu sözleşme ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borç sona ermeyeceğini, kıymetli evrakın soyut ve bağımsız olduğunu, bu yönde yapılan borca itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, yine borçlu Mesut KOCABAŞ'ın, senet üzerindeki imzaya itiraz etmesi de hem haksız hemde kötü niyetli olduğunu, kendilerinin dava günü tanığı huzurda hazır edeceklerini, yine Mesut KOCABAŞ'ın imzasına ilişkin yapılacak araştırmalar ve imza incelemesinde, imzanın kendisine ait olduğu...
tebliğ işlemi Tebligat Kanunun'nun 21/1 ve 23/7 maddeleri ile tebligat yönetmeliğinin 30 ve 35.maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüz olduğunu, yapılan bu usulsüz tebligatlar nedeniyle takipten haberdar olmadıklarını, itiraz süresini kaçırdıklarını, haksız veyersiz olarak haciz işlemi uygulandığını ve zarara uğradıklarını, T1 hakkında 09/07/2019 tarihinde fiili haciz işlemi için adresine gelindiğinde ancak o zaman icra takibinden ve takibe konu senetlerden haberdar olduklarını, bu sebeplerle 11/06/2019 ve 13/06/2019 olarak kabul edilen ödeme emri tebliğ tarihlerinin öğrenme tarihi olan 09/07/2019 olarak düzeltilmesini talep etmiş devamla; takip konusu senetteki imzaya ve borca faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, icra takibine konu senetlerle hiçbir ilgilerinin olmadığını beyanla, tüm itirazlarının kabulü ile takibin iptalini davalının kötüniyetli takip nedeniyle takip konusu alacağın %20 si oranında tazminata ve %10 oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilmesini...
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkiline ait olmayan imzaya, borca ve tüm fer'ilerine ayrıca ve açıkça itiraz için dava açıldığını, yine takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, senedin üzerinde tahrifat yapıldığını, senet üzerindeki alacak miktarının açıkça karalanıp dolar cinsine çevrildiğini, senedin geçerli olmadığını, bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, ayrınca müvekkili aleyhine haksız şekilde tazminata ve para cezasına hükmedildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....
İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin, borca itiraz eden borçluya 15/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra (03/08/2015 tarihinde) icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak da bir şikayette bulunulmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece borçlunun başvurusunun süresinde olmadığı kabul edilerek itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23.10.2019 NUMARASI : 2019/468 ESAS - 2019/787 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ankara 3....
İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Sarayköy İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kefillerin senedin altında ayrı ayrı isim ve soyadlarının yer aldığı, kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetin yerinde görülmediği, takip konusu edilen senette hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğunu gösterir hiçbir ibarenin ve atfın yer almadığı, itiraz konusu Akyazı İcra Müdürlüğü'nün 2019/262 esas sayılı icra dosyasında takip talebinde "Akyazı İcra Müdürlüğü'nün 2017/66 esas sayılı icra dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsili" şeklinde kayıt düşüldüğü gerekçesiyle yetki itirazı ve senedin kambiyo vasfına yönelik şikayet yönünden davanın reddine karar verilerek icra takibi durdurulmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
Dairemizce tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....