; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine 21.07.2018 keşide tarihli, 30.000,00- TL bedelli ve 04.08.2018 keşide tarihli, 43.200,00- TL bedelli 2 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, çekte alacaklının lehdar, borçlunun keşideci olduğu görülmüştür. Takibe konu çeklerin de dahil olduğu, bir kısım çeklere yönelik şikayet nedeniyle borçlu şirketin eski yetkilisi Ahmet Erdoğan hakkında, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılması istemi ile İstanbul Anadolu 15.Ağır Ceza Mahkesi'nin 2019/401 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, bu davanın 26/01/2021 tarihli duruşmasında tanık sıfatıyla ifadesi alınan borçlu şirket yetkilisi Hüseyin Erdoğan'ın "Sanık ağabeyim olur. Yaşı ilerlediği için şirketteki imza yetkilerini bana devretti. Ancak bildiğim kadarı ile suç konusu çekler imzalandığında sanık yetkiliydi. Ne için imzaya itiraz ettiğimizi ben bilemiyorum. Ancak, ekonomik sıkıntı nedeniyle ödeyemedik....
DELİLLER: Yunak İcra Müdürlüğünün 2020/231 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Bononun yasal unsurlarının tam olduğu, kambiyo vasfına yönelik şikayetin yerinde olmadığı, borca itirazın ispatının da İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgeler ile ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve borç ilişkisinin kabul edilmesinin söz konusu senedi kambiyo vasfına haiz kılmayacağı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçlusu tarafından açılan kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraza ilişkindir....
GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde icra dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz ile takibin iptaline yönelik şikayet niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla takipte keşidecisinin T1 lehtarının T3 olduğu, takibin 28/07/2022 tanzim, 28/09/2022 vade tarihli, düzenleme yeri İstanbul olan 320.000,00 USD tutarlı senede dayandığı keşidecinin adresinin yanında Şehitkamil Gaziantep yazılı olduğu, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 05/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 5 günlük yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Yetki itirazının takibin iptaline yönelik sair şikayet ve itirazlardan önce değerlendirmesi zorunludur....
Somut olayda; istinafa konu kararın kambiyo senetlerine yönelik takipte şikayet ve borca itiraz olup, davacının karara karşı istinaf sebep ve gerekçelerinin göstermediği takip konusu senedin incelenmesinde kambiyo vasfında bulunduğu ve HMK'nun 355. Maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin bir aykırılığın kararda mevcut bulunmadığı, süre tutum dilekçesinde de istinaf sebep ve gerekçelerinin bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre MALATYA 2....
İİK'nun 170/a-1 ve 168/3-5. maddeleri gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ile takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçluya ödeme emrinin 19/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin 26/01/2015 Pazartesi günü sona erdiği halde borçlunun süresinden sonra 06/02/2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettiği, borçlunun tebligat usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece başvurunun, süreaşımı nedeniyle reddi gerekir iken işin esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kambiyo takibinde takip dayanağı senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunan kişinin bu iddiasını açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiğini, ancak davacı borçlunun dava dilekçesinde imzaya açıkça itiraz etmediği görüldüğünden iddialarının kabulü mümkün olmadığını, davacının takibe dayanak bonoda tanzim yeri belirtilmediği, geçerli bir tanzim yeri bulunmadığından senedin kambiyo vasfına haiz olmadığı yönündeki iddialarının da mesnetsiz olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus takipte borca ve imzaya itiraza ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine konu senedin kambiyo niteliği taşımadığına yönelik şikayet ile borca itiraz niteliğindedir. İcra ve İflas Kanununun 170/a-2 maddesinde "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.", denmektedir. İİK'nun 170/a-3 maddesinde; "Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" hükmünü içermektedir....
Davalı alacaklı tarafça borcun kabul edilmiş olması sebebi ile imza itirazında bulunulamayacağı iddia olunmuş ise de; Kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usulleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 167 ve devamı maddelerinde, haciz yoluyla takip 168 ve devamı maddelerinde, bu takip şekline ilişkin borca itiraz 169- 169/a maddelerinde, imzaya itiraz, 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise İİK.170/a maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikâyeti” başlıklı 170/a maddesinde aynen; “Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir....
Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HUMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazı borca itiraz niteliğindedir....