senedi niteliğinde olması sebebiyle ve müvekkili şirket açısından takibin mükerrer nitelikte olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, taleplerinin borca itiraz niteliğinde olmadığını, takibin hukuka aykırı olduğuna yönelik şikayet olduğunu ileri sürerek takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini istemiştir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayettir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına yönelik şikayet İİK 170/a maddesinin atfı ile İİK 168/3 gereğince yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan re'sen gözetilmelidir. Erdemli İcra Müdürlüğü'nün 2020/1080 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı alacaklı T3 tarafından davacı T1 ve dava dışı Gülüzar Göçer hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 13/08/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetin de mevcut olmadığı, davacının usulüne uygun tebliğe karşın yasal 5 günlük sürede müracaatta bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere; İİK'nın 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Anılan düzenleme, taleple bağlılık ilkesinin istisnalarından olup, borçlunun bu yönde bir talebinin olmaması takibin iptaline karar verilmesine engel olmaz. Senet metni içerisinde yazılı tarih vade tarihidir. Senetteki "tediye" ibaresinin karşılığının TDK Sözlüğünde "para ya da benzeri bir şeyi verme ya da ödeme" olduğu belirtilmiştir. Senetteki "tediye tarihi" ibaresi "vade tarihi" ile aynı anlamdadır....
Bu nedenle başvuru, bu hali ile İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169.maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın ise İİK. nun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emri tebliği üzerine yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 31.10.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 11.04.2013 tarihinde, İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borçlunun istemi hesap tablosuna yönelik şikayet olarak kabul edilse bile örnek 10 numaralı ödeme emrinde takip tarihinden itibaren asıl alacağın %74 faiziyle tahsilinin istendiği ve İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği anlaşılmıştır....
Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/27387 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı şirket tarafından davacı borçlu şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirkete örnek 10 ödeme emri ve çek suretinin tebliğ edildiği, davacı borçlunun süresi içerisinde imzaya, borca ve çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ilişkin iptal talepli iş bu şikayeti yaptığı anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda;" borca itirazın ve kambiyo şikayetinin reddine, davalı tarafın tazminat talebinin reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek; takip dayanağı çeklerin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, mahkemece bu konunun araştırılmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; Mersin 8. İcra Dairesi'nin 2019/13350 E. Sayılı dosyasından başlatılan takibin iptali istemine ilişkindir. Mersin 8.İcra Müdürlüğünün 2019/13350 sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı vekilinin borçlu davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunduğu anlaşılmıştır....
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki "kambiyo ilişkisi" ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu "kambiyo taahhüdü"nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır....
DAVA Borçlular icra mahkemesine başvurularında; sair şikayet nedenlerinin yanı sıra takibe konu bononun taraflar arasındaki daire satış sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürerek takibe, borca, ferilerine itirazın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline, alacaklı aleyhine alacağın % 20'sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, borca itiraza yönelik ileri sürülen iddiaların dar yetkili mahkemece incelenemeyeceğini, sunulan sözleşmenin tarafı olmadığını ve sözleşmenin bono ile bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek itirazın reddine, borçlular aleyhine % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz K A R A R Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senet vasfına ve borca itiraza ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakla ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....