Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatılan kambiyo takibinin İİK'nın 45. maddesi kapsamında iptali şartlarının bulunduğunu, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, kambiyo takibine başkaca alacak kalemleri eklenemeyeceğini beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin İİK'nın 45. maddesi gereğince ve takibe konu senedin teminat senedi olması sebebiyle iptali şartlarının bulunup bulunmadığı ve kambiyo takibinde ihtiyati haciz vekalet ücretinin istenip istenemeyeceği hususlarında toplanmaktadır. Dosyanın tetkikinde aynı alacak nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip (Mersin 4....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince, bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur....
Somut olayda; davalı tarafından başlatılan icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus takip olması, dosya arasındaki evrak ve beyanlara göre davacı hakkında da kambiyo senedine dayalı takip yapıldığının anlaşılması, kambiyo senedinde zorunlu unsurların bulunup bulunmadığının tayin ve tespiti ile imza incelemesinin ticaret mahkemesine ait olması ve kambiyo senedinin TTK'da düzenlenmesi karşısında mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/06/2024 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda yetkiye, borca ve faize itirazı yanı sıra, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; "yetkiye ve borca itirazın yerinde olmadığı, senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, senedin teminat senedi olduğu iddiasının ise genel mahkemelerde değerlendirilebileceği" gerekçesi ile istemin reddine karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanığın, katılan tarafından kendisine verilen 500 TL bedelli bononun bedel kısmını tahrif ederek 81.500 TL’ye dönüştürüp icra takibinde bulunduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; hükmün gerekçesinde yapılan tahrifatın açıkça belli olduğunun belirtilmesine karşın hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 14.12.1992 tarihli 1/5 ve Ceza Genel Kurulu'nun 24.03.1998 tarihli 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşımasının gerekeceği, yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiilin, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 688. (6102 sayılı Kanunun 776.) maddesinin 6. fıkrası uyarınca senet metninde bulunması...
Davacı davalıyla yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle nakit sıkıntısına düşen davalıya 2002 yılında elden 20.000 YTL borç para verdiğini,ödeyeceğim diyerek oyalandığını,bu arada senedin kambiyo hukuku yönünden kambiyo senetlerine mahsus takip yapma kabiliyetini yitirdiğini,bu yüzden ilamsız takip yapıldığını bildirerek temel ilişkiye dayanarak eldeki davasını açmıştır.Davacı temel ilişkiye dayanarak davasını ödünç verme olarak nitelediğine göre davadaki ihtilafın artık kambiyo senetlerine mahsus zamanaşımı hükümlerine göre değil,genel hükümlere göre BK.nun 125.maddesi hükmü uyarınca ödünç verme akdi ilişkisine dayanılan davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilerek, mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
İİK'nun 170/a-1 ve 168/3-5. maddeleri gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ile takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçluya ödeme emrinin 19/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin 26/01/2015 Pazartesi günü sona erdiği halde borçlunun süresinden sonra 06/02/2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettiği, borçlunun tebligat usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece başvurunun, süreaşımı nedeniyle reddi gerekir iken işin esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde takip dayanağı çekin, ciro silsilesinin kopuk olması nedeniyle kambiyo vasfını kaybettiğinden takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı tarafından alacaklının başlatmış olduğu kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, takip dayanağı çekin ciro silsilesinin kopuk olması nedeniyle, takip dayanağı çekin kambiyo vasfını kaybetmiş olması nedeniyle takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece davacı borçluya ödeme emrinin 07.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25.02.2018 tarihinde 5 günlük şikayet süresi geçtikten sonra açıldığından reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bununla birlikte; İİK.’nun 170/a-2 maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Maddesinin saklı tutulduğunu, bu nedenle tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere, hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılabileceğini, şikayete konu takiplerin de bu şekilde olduğunu, ipotekli taşınmaz malikinin kambiyo takibinde borçlu olmadığını, borçlu olarak eklenmesinin de mümkün olmadığını, bu durumda aksi kabul halinde ipoteğin paraya çevrilememesi sonucunun ortaya çıkacağını ve hakkaniyete aykırı olacağını beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; rehinle teminat altına alınmış olan alacak için ayrıca kambiyo senedi tanzim edilmiş ise alacaklının tercih hakkının bulunduğu, somut olayda alacaklının tercih hakkını kambiyo senetlerine özgü takipten yana kullandığı gerekçesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin iptaline karar verilmiştir....