Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarına göre, senet üzerinden anlaşılmayıp ayrı bir sözleşmeye dayalı teminat iddialarının İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz, senet metnine dayalı teminat iddialarının ise İİKınun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda; senet metninde teminat senedi olduğuna dair açık kayıt bulunmadığından, bu haliyle borçlunun senedin teminat senedi olduğu yolundaki başvurusu borca itiraz niteliğindedir. İİK'nun 169/a-1. maddesinde yazılı "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır.Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." hüküm gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve borca itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını, davacıya gönderilen ödeme emrine çek fotokopisi eklenmediğini, davacının itiraz hakkının engellendiğini, ödeme emri zarfında da çek suretinin yazılmadığının görüleceğini, yine uyap sisteminde de kayıtlı çek bilgisi bulunmadığını, ödeme emri ve takip talebinde, takip konusu çekin 2016 tarihli olduğunun yazılı olduğunu, icra takibinin 2017 yılında açıldığını, davacının ise ilk kez 28.10.2020 tarihinde ödeme emri düzenlenerek gönderildiğini, çek borçlularına ilişkin başvurma hakkı 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, her ne kadar takip talebi ile zaman aşımı kesilmişse de sonraki 3 yıl içerisinde de icra dosyası takipsiz bırakılarak işlem yapılmadığından, çekin zaman aşımına uğradığını, bu nedenle müvekkiline karşı artık kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasının mümkün olmadığını, imzaya, borca ve diğer takip fer'ilerine de itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulüne...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2022 NUMARASI : 2022/393 ESAS - 2022/857 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/5534 esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takipte, senedin boş olarak verildiğini miktar, tarih ve lehtar bilgilerinin müvekkilinin eli ürünü olmadığını ve sonradan doldurulduğunu, senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, müvekkilinin alacaklı tarafa herhangi borcu olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/510 ESAS- 2021/664 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 5.İcra Müdürlüğünün 2021/15537 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğunu , yetkili İcra Müdürlüğünün Bursa İcra Müdürlükleri olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır . Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; borcu olmadığını, tarafına temerrüt bildirimi yapılmadığını, emekli maaşından kesintilerin düşülmediğini, senedin teminat senedi olduğunu, ödeme gününün banka tarafından sonradan doldurulduğunu, kambiyo vasfı bulunmadığını, banka kayıtları incelenmeden karar verildiğini, kredi sözleşmesi ve daha önce yapılan ödemelerin bankanın kayıtlarında mevcut olduğunu, belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu tarafça borcun ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı gibi, ödeme iddiası alacaklı tarafça da kabul edilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İİK'nun 169/a-1. maddesinde; "İcra hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanun'un 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır. O halde mahkemece, borca itiraz hakkında duruşma açılıp, tarafların beyan ve belgeleri sorularak, borçluya itirazlarını ispat, alacaklıya ise bu hususta savunma hakkı tanınarak, tarafların varsa gösterecekleri deliller toplandıktan sonra anılan ilke ve kurallara göre inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının bonoya dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu bononun alacaklı yana 12.09.2012 tarihli “kiraya verene yapılan ödemeler” başlıklı belge ile 15.11.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürerek borca itiraz etmiş, mahkemece; “takibe konu bononun 15.11.2012 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği, bu nedenle alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği” gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun başvurusu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde takibe konu çekte cirosunun üstü çizili olduğundan kendisine karşı takip yapılamayacağına ilişkin olup, bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Dolayısıyla, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....
İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçlu ...'a 26.06.2013, ....'ne 27.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı tebligat usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçluların 03.07.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, böylece İİK'nun 168. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....