Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde senedin kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle takibin iptali istemine ve borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 170/a maddesi "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir." hükmünü içerir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/f maddesi gereğince, bonoda tanzim yerinin yazılı olması gereklidir....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı senette davacının isminin bulunmadığını, maddi hata uyarınca sehven Ömer Yazıcı yerine davacı aleyhine icra takibi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava İİK 169 ve 170 maddelerine dayalı olarak açılmış imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından davalı T1 ve dava dışı şirket hakkında toplam 28.988,61 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 25/10/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı ve 10/12/2019 tarihinde ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İlgili icra dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşılmıştır. HGK'nun 2006/12- 259 E.- 2006/231 K. sayılı kararında; kambiyo senetlerine özgü takiplerde, imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama yükümlülüğünün alacaklıya ait olduğu belirtilmiştir....

Hukuk Dairesi 2022/910 Esas 2022/768 Karar sayılı ilamıyla gerekçeli karardaki çelişkiden dolayı dosyayı kaldırmış mahkememizce yapılan yeniden yargılamada İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasıla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir." (Yargıtay 12....

Davalı vekilinin 01/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davanın zamanaşımanı uğradığını, bu sebepten davanın esasına girilmeden hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davacının arabuluculuğa başvurmamış olması sebebi ile davanın dava şartını yerine getirmediğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü beyanların ve iddiaların hukuki mesnetten yoksun, dayanaksız ve gerçeğe aykırı iddialar olduğunu, taraflarınca açılan icra takibinin ‘‘Kambiyo Senetlerine Mahsus’’ icra takibi olduğunu, davacı yanın iddialarının gerçek dışı olduğunu, icra konusu senete ait borç miktarı kadar takip başlatıldığını, söz konusu senedin adi bir senet olmayıp kambiyo hukukunda yer alan bono olduğunu, sınırlı sayı ilkesi geçerli olduğunu, soyutluk ilkesi geçerli olduğunu, illi bir evrak olmadığını, Kambiyo Senetlerinde borca ve takibe itiraz edildiği takdir de; İtiraz eden borçlunun borca itirazını kambiyo senediyle (somut olayda bono) aynı hukuki güce sahip bir belge ile...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2020/395 ESAS 2021/644 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça müvekkillerİ aleyhine İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2020 / 11950 E sayılı dosyası ile kambiyo takibine özgü genel haciz yolu ile ilamsız icra yoluyla icra takibi yapıldığını, müvekkil şirketin davalı tarafa senet imzalayıp vermediğini, senetlerdeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, senetlerdeki yazıya, rakamlara, imzaya itiraz ettiklerini, takibin iptalini talep ettiklerini, davalı tarafın huzurdaki icra takibi ile birlikte, müvekkil şirkete karşı Anadolu 21....

İcra Müdürlüğünün 2016/12233 E. dosya numarasını aldığını, her iki takipte de asıl alacak miktarı "459.291,16- TL" olarak gösterildiğini, dosya numaralarından ve takip tarihlerinden de açıkça görüleceği üzere şikayet edilen bankanın, öncelikle borçlu Yılmaz Salık'ın "Genel Kredi Sözleşmesi" kapsamındaki borcuna karşılık aldığı ipotek hakkını kullanmak maksadıyla "İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra Takibi" başlattığını, aynı gün bir sonraki dosya numarasıyla "Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu İle İcra Takibi" ile tahsil yoluna gittiğini, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucunu beklemeden müvekkili T1'ü de borçlu sıfatıyla göstererek aynı borca ilişkin ikinci bir takip başlattığını, her iki takibin aynı borca ilişkin olup mükerrer olduğunu, "Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu İle İcra Takibi" şeklinde açılan Manisa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/12233 E. Sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına, davanın kabulü ile Manisa 4....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin mobilya ve beyaz eşyacı olan davalı şirketten takip dayanağı senet miktarınca herhangi bir alışverişinin bulunmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığının açık olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz, ödeme emri ve takibin iptaline ilişkindir....

Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin gerekçesinin açık ve net olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna yönelik iddialarının mahkemece değerlendirilmediğini, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, tebligatın usulüne uygun şekilde yapılmadığını, müvekkili borçlunun mernis adresinde ikamet etmekte ve arada bir işi gereği İstanbul'a gidip geldiğini, takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, teminat senedi niteliğinde olduğunu, kayıtsız şartsız bir ödeme vaadini içermediğini, takibin iptaline karar verilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca itiraza ilişkindir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiği ayrıca senedin kambiyo vasfında bulunmadığına ilişkin iş bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. Takibe dayanak senedin incelenmesinde; 03/10/2020 keşide tarihli, 01/04/2021 vade tarihli, düzenleme yerinin Kayseri, düzenleyicilerinin T2 Ltd. Şti. T3 ve T1 olduğu, borç miktarının 193.000,00 TL olup, bu haliyle senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığı anlaşılmıştır....

B.İstinaf Sebepleri Alacaklı, borçlunun 18.09.2019 tarihinde imzaya, yetkiye ve borca itiraz ettiğini, ipotekli takipten haberdar olduğu halde itiraz dilekçesinde mükerrerlik itirazında bulunmadığını, bir yıl sonra yapılan bu şikayetin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve mükerrer olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçeye yer verilerek mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....

    UYAP Entegrasyonu