"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu vekilinin takip dayanağı senedin ödeme emri ekinde gönderilmediği şikayeti ile birlikte borca itiraz ettiği, mahkemece, çek aslının icra müdürlüğü kasasına alınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 58/.... maddesine göre; "Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.”...
Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (İnan, Nurkut: Türk Hukukunda Hatır Senetleri ve Özellikle Hatır Bonoları, Ankara, 1969, s.16). Başka bir deyişle bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz demektir. Bu anlamda senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkisinden doğan temel alacaktır. Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir. Dava neticesinde borçlu olunmadığının tespiti hâlinde ise davacı (borçlu) hakkında bir icra takibi başlatılması engellenmiş olacak veya başlatılan ve devam eden icra takibi iptal edilerek, davacının mevcut olmayan bir borcu ödemesi engellenmiş olacaktır....
M. 35 hükümlerinin dikkate almamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşkın haciz iddiasına ilişkin mahkemenin hiçbir araştırma yapmadan karar vermesinin usulsüz olduğu; TKHK'ya aykırı olarak düzenlenen yazılı senetin kambiyo senedi olmadığından dolayı süresiz şikayete tabi dava olmasının göz ardı edildiğini, mahkemenin bu hususta ihsası rey gösterdiği. takibin tedbiren durdurulmasını gerektiği belirtilerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz ve taşın haciz şikayetine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı-davalı tarafından takip borçlusu-davacıya karşı 20/08/2021 kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluya çıkartılan ilk tebligatın iade dönmesi üzerine örnek no 10 ödeme emri 10/09/2021 tarihinde davacıya TK 21/2'ye göre tebliğ edildiği görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/35205 Esas sayılı takip dosyası ile, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı Kamil Selman aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti, borca itiraz ve icranın geri bırakılması talepli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçluya icra ödeme emrinin "Dunaysır Mahallesi 580 Sok. No:90 Kızıltepe/Mardin" adresine çıkartıldığı, tebligatın iadesi üzerine mernis adresi olan yine bu adrese mernis şerhli olarak tebligat çıkartıldığı, tebligatın 06/03/2017 tarihinde TK 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğ tarihi itibariyle davacının mernis adresinin tebliğ yapılan adres olup tebliğinin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2018/2866 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattıklarını, belirtilen takibin taraflarınca yapılmasına rağmen dava dilekçesinin alacaklı davalı adına gönderilip, tebligatın asile yapıldığını, Tebligat Kanunu ve Avukatlık Kanununun amir hükümleri gereği "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebilgat vekile yapılır" hükmüne aykırı davranıldığını, tebligatın taraflarına çıkmamış olması nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, takibe konu kambiyo evrakında borçlunun adresinin "Hasandede Köyü" yazdığını, bu durumun davacının kabulünde olduğunu, senedin tanzim tarihinde borçlunun adresinin "Hasandede Köyü" olduğu anlaşıldığından ve muhtar tarafından köyden ayrıldığına yönelik kayıt düşüp iade edilmediğinden tebligatın geçerli olacağını, davanın süresinde açılmadığını, takibe konu senetteki imzanın davacı borçluya ait olduğunu bildirmiş, davanın reddi ile lehlerine takibe konu alacağın %20' si oranında icra inkar tazminatına karar...
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, yasal süre içinde icra mahkemesine başvurusunda; imzaya itirazı yanında, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığı şikayeti ile işlemiş faize yönelik itirazını da bildirdiği halde, mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Mahkemece, HMK'nun 297/2.maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ile birlikte işlemiş faiz konusundaki itirazının da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz karar verilmemesi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir....
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonaya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 168/4'e göre ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük süre içinde imzaya itiraz davası açılması gerekir. Davacı adına ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 5 günlük süre geçtikten sonra 17/02/2021 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair her hangi bir ibarenin yer almadığı, karardan sonra istinaf dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünden bahsedilmiş ise de süresinde yapılmış bir usulsüz tebliğ şikayeti bulunmadığından HMK 357.maddeye göre dava dilekçesinde ileri sürülmeyen husus istinafta ileri sürülemeyeceğinden mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"########## MAHKEMESİ :##########İcra Hukuk Mahkemesi ########## ########## ########## ########## Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayeti ile birlikte takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazını da ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, zamanaşımı itirazı yerinde olduğu gibi, senedin kambiyo vasfının da bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....
Bunlardan biride kambiyo senetlerine özgü icra takibi ile alacağına ulaşmak için özel nitelikli ( ...) icra takibi başlatabilmektir. Bu hakkın kullanılabilmesi için dayanak belgenin bono sayılması için TTK da aranan nitelikleri taşıması gerekir. Bononun yasal unsurlarından biri de borçlu keşidecinin imzasını taşıması olup, somut olayda davacı keşideci adına atılı imzanın yine davacının ile ürünü olmaması nedeni ile dayanak belgenin bono olarak kabulü mümkün olmadığı için davalının kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi yapma hakkı olmadığı için, icra takibi ve dayanağı olan bono nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığı, icra takibinin dayanağı kambiyo senedi niteliğinde olmadığı için davacının davalıya kambiyo senetlerine mahsus yol ile başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, Davacı borçlu ...'...
İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte zaman aşımı şikayeti olduğu, takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim (01/03/2010) tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerektiği, TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörüldüğü, takibin 19/07/2016 tarihinde başlatıldığı, takip talebinin düzenlenmesi ve 28/07/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliği sonrası İİK'da düzenlenen zaman aşımını kesen haller ile TTK'nin 661 ve 662. Maddesinde öngörülen zaman aşımını kesen sebep ve işlemlerin bulunmadığı 16/07/2020 tarihine kadar dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı nedenle icranın geri bırakılmasına ve davanın kabulüne dair kararın doğru olduğu anlaşılmıştır....