Davacı vekili, davalı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 2006/3273 esas sayılı icra takip dosyasında icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, borçlunun maaşına haciz konulduğunu ancak başka hacizler bulunması nedeniyle alacaklının alacağının sıraya alındığını, 2018 yılında davacı alacaklının sırasının geldiğini, icra dosyasının ise yenileme ile 2019/4287 esas numarasını aldığını, davacının alacağı için davalı borçlunun maaşından haciz kesintileri yapılması devam ederken, kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığı iddiası ile davalı borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesince icranının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, borçlunun icra dairesinden icranın iadesi isteminin icra müdürlüğünce İİK m.40 gereğince kabulüne karar verildiğini ve kendisine tahsil edilen alacağın iadesi için muhtıra tebliğ edildiğini, icra memurunun işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle şikayet yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir....
e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayeti ile kambiyo vasfı şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kambiyo vasfı şikayetinin süreden reddine, zaman aşımı iddiasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Müdürlüğünün 2019/40263 esas sayılı dosyası İle de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. İİK.'nun 168/l-5.maddesi açık hükmüne göre, hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılan borçlu; borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını, imzaya itirazlarım ve şikayetlerini sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirmek zorundadır. Mevcut davada; borçluların İİK'nın 45. maddesine dayalı şikayeti süresiz şikayete tabi ise de, takip dayanağı bononun teminat senedi olduğuna ilişkin iddiaları ile diğer şikayetleri 5 günlük süreye tabidir. Borçlulara ödeme emrinin 02.01.2020 ve 11.02.2020 tarihlerinde tebliğ edildiği, buna göre 11.03.2020 tarihindeki başvurularının süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer şikayet konusu yönünden yapılan incelemede ise; İİK.'...
Dava, İİk'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nun 170/a maddesi uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, takibe konu çeklerin süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmiş olmasına, her iki çekte de ibraz tarihinin bulunmasına, ödemeden men yasağı kararı nedeniyle karşılıksız şerhinin yazılmamış olmasının yetkili hamil tarafından kambiyo takibi başlatılmasına engel teşkil etmemesine, çek tazminatında keşidecinin sorumlu olduğunun takip talebi ve ödeme emrinde yazılı olmasına, her ne kadar borcun dava dışı diğer borçlu tarafından ödenmiş olmasının davayı konusuz bırakmasa da istinaf eden tarafın davacı taraf olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere be kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/627 Esas KARAR NO : 2021/796 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/06/2019 KARAR TARİHİ : 25/10/2021 Antalya ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tarihli, ... Esas ... Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının ... Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıyı tanımayıp herhangi bir alışverişte de bulunmadığını belirterek borcun neden kaynaklandığının tespiti ile yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK'nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Aynı Kanun'un 170/a-1. maddesi uyarınca ise, borçlu, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip hakkının olmadığını da aynı sürede ileri sürmelidir. Somut olayda, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihi 25.06.2015 olarak düzeltildiğine göre, alacaklının takip hakkı bulunmadığı yönündeki şikayetinin İİK'nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. Yasal sürede yapılan başvuru üzerine borçlu, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip hakkının bulunmadığını İİK'nun 168/3. maddesine göre ileri sürebilir. Bu nedenle, mahkemenin, borca açıkça itiraz edilmediğinden kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin dinlenemeyeceği şeklindeki gerekçesi yerinde değildir....
Davalı alacaklı tarafından borçlu Hüsamettin Çetin hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Borçlunun eşi T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti açılmış, mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece, davaya konu çekin de aralarında yer aldığı bir takım çeklerle ilgili olarak davacı şirket yetkilisinin şikayeti üzerine davacı çalışanı .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/671 E. 2011/521 K. sayılı 07.09.2011 karar tarihli dava dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna göre çek üzerindeki keşide tarihinde tahrifat yapıldığının saptandığı, dava dışı sanık ...eki davacıya iade etmemesi sonucu hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum olup bu mahkumiyet kararının kesinleştiği, bu durum karşısında gerçek keşide tarihi 15.05.2008 olması nedeniyle süresinde ibraz edilmeyen çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiği, haksız ve hukuka aykırı şekilde davacı elinden çıktığının belirlendiği, çekteki tahrifat iddialarının çeki ibraz edip takibe konu yapan son hamil davalılardan Tuba.. Ltd. Şti.'...
Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13/02/2018 tarih ve 2014/598-2018/90 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların murisi...’a vermiş olduğu borç karşılığında, muris tarafından müvekkiline 22/06/2000 tanzim tarihli, 22/07/2000 vade tarihli ve 25.000 TL bedelli bir adet senet verildiğini, senet bedelinin vadesinde ödemediğini, 07/11/2007 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ise de, davalıların şikayeti üzerine takibin iptal edildiğini, senedin kambiyo vasfını kaybetse dahi yazılı adi senet niteliğinde olup, borcun yazılı belge ile sabit olduğunu belirterek senetteki yazılı bedelden şimdilik...