Bende davacının şikayeti sonrası senedi icraya verdim. Davanın reddine karar verilsin" diyerek beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 05/12/2019 gün 2019/483 E. 2019/764 K. sayılı kararla " Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle;takip konusu senetteki imzaya itiraz ettiklerini, imza incelemesi yapılması gerekirken eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, ödeme yapıldığı yönündeki ödeme defini dikkate alınmadığını, elden yapılan ödemeler için davalının çalışanı Ali Kargun un tanık olarak dinlenmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının tetkikinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatılmış olup ödeme emri davacıya 13/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 18/09/2019 yasal 5 günlük süre içinde açılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2021/897 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip konusu çekin sahte ve ikiz çek niteliğinde olduğunu, kambiyo vasfına sahip olmadığını, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının borcu bulunmadığını bildirerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, iddialarının kambiyo şikayeti, imzaya ve borca itirazdan çok daha önemli boyutta olduğunu, ikiz ve sahte çek iddiası ve yazılara itiraz hususlarının süreye tabi olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili; davalılar aleyhine 4 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, davalıların şikayeti üzerine Sakarya 1....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı temlik eden bankanın müvekkili aleyhine bonoya dayalı icra takibi başlattığını, takip konusu bonoyu davalı ...’ın tanzim ederek imzaladığını, ardından ticari ilişkilerinde hatır senedi olarak kullandığını, müvekkilinin savcılığa şikayeti üzerine davalının ifadesinde bonoyu kendisinin imzaladığını ikrar ettiğini ileri sürerek müvekkilinin takip konusu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temlik eden banka vekili, keşideci ve lehtar arasındaki ilişkinin müvekkilini bağlamayacağını, müvekkilinin lehtardan sonra 3. kişi olması nedeniyle kendisine ciro eden cirantadan önceki imzaların sıhhatini araştırmasının mümkün olmadığını, davacıya öncelikle protesto çektiklerini, itiraz edilmediği için takip başlattıklarını belirterek davanın reddine, imzanın davacıya ait çıkması halinde de %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun, ödeme emri tebliğ edilmeden mallarına haciz konulduğunu, hacze ilişkin davetiye kağıdını 25.06.2014 tarihinde tebliğ aldığını, muhtar tarafından teslim edilmeyen tebligattan dolayı kanuni süresi içerisinde borca itiraz edemediğini, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduklarını, takibe konu senet üzerindeki imzaların senet keşidecisi ve murisi ...'...
nedenleri ile bu şikayeti yapmakta menfaatleri ve hakları bulunduğunu, bu nedenle bu hususa ilişkin iddiaları yönünden verilen karar açıkça hukuka aykırı olduğunu, geçici yönetimlerin yetkileri, kat malikleri kurulu toplanıncaya kadar taşınmazın yönetimsiz kalmaması için olağan ve gündelik işleri yürütmek ile sınırlı olduğunu, bu nedenle geçici yönetimler kambiyo evrakı ile ileride oluşabilecek site yönetimini borçlandıramayacaklarını, bu nedenle mahkemenin kararı yasaya aykırı olduğunu, bu durum taraf ehliyeti ile ilgili bir durum olup taraf ehliyeti (borçlu olabilme ehliyeti) dava şartı olduğunu ve kamu düzeninden olduğunu, bu nedenle, taraf olabilme durumuna ilişkin şikayetlerin tamamı süresiz şikayete tabi olduğunu, takip mesnedi evrak kambiyo vasfını taşımazken kambiyo takibi yapılmış olması; kanunun emredici kuralına aykırı olup süresiz şikayete tabi olduğunu, 02.10.2017 tarihinden sonra yapılmış bulunan tüm icra işlemlerinin yok hükmünde olduğunu, ilgili bonoların kambiyo evrakı...
İcra takibinde de derdestlikten anlaşılması gereken, devam etmekte olan bir icra takibinin mevcudiyetine rağmen aynı alacaklının aynı borçluya karşı aynı alacak sebebi ile yeniden icra takibi başlatılmasıdır. İcra İflas Hukukunda açık bir düzenleme yok ise Medeni Usul Hukuku hükümleri niteliğine uygun düştüğü ölçüde kıyas yolu ile icra hukukunda da uygulanır. Derdestlik 1086 sayılı HMK'nın yürürlükte olduğu dönemde ilk itiraz olarak düzenlenmiş iken, 6100 sayılı HMK m. 114/1.1'de bir dava şartı olarak kabul edilmiştir. İİK'da derdestlik iddiasının ileri sürülme şartları yönünden bir düzenleme bulunmadığından, Medeni Usul Hukukunda dava şartı olan derdestlik, icra takibi bakımından takip şartı haline gelmiştir. HMK m. 114/1'de derdestliği dava şartı olarak düzenlemesinin gerekçeleri icra takibi bakımından da geçerlidir....
İcra Müdürlüğünün 2019/42736 Esas sayılı dosyasından 26.11.2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yaptığını, bu takibe karşı her üç borçlunun da İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1590 E sayılı dosyası üzerinden, takip dayanağı bononun kambiyo vasfında olmadığı, borçlu T1 konkordato davası nedeniyle kesin mühlet kararı bulunduğu için takip yasağı olduğu nedeniyle takibin iptali için dava açtığını, mahkemenin T1' yönünden konkordato mühleti içerisinde icra takibinin açılmış olması sebebi sadece onun yönünden takibi iptal etmiş, müteselsil kefil olan diğer borçlular yönünden davayı reddettiğini, böylece diğer iki borçlu yönünden ise icra takibinin kesinleştiğini, verilen kararın, davacının takip konusu bonoya ilişkin yapmış olduğu konkordato kesin mühleti dışındaki itirazların yasal bir dayanağının bulunmadığını kanıtladığını, davacı tarafından Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/907 E....
Anılan yasal düzenlemeler gereği keşideci ve aval verenlerin takibi için protestoya gerek bulunmamaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip, İİK'nun 168. maddesinin birinci fıkrasına göre ancak vadesi gelmiş kambiyo senedi için yapılabilir. Takip dayanağı bono metinlerinde vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların muacceliyet kesbedeceği yönünde kayıt bulunması bu senetlerin kambiyo senetleri olma niteliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet koşulu ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz (Özten, Fırat; Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Baskı. S: 487,1002). Buna göre, bono haricinde düzenlenen ve bonoya açık atıf yapılan bir sözleşme ile belirlenen muacceliyet koşulu geçerlidir....
Somut olayda, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 24.01.2018 tarihinde takibe geçildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin 14.11.2018 tarihinde başlatıldığı görülmüş olmakla alacaklı tercih hakkını kambiyo takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamaz. Bu husus süresiz şikayete tabidir....