Bu yönüyle birleşen dosya davacısıŞirket yönünden takibin iptali istemi yerinde ise de; Haklarında ipotekli takip başlatılan borçlular yanında avalist olarak senede imza atan diğer borçlu T3 hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı ve kambiyo takibine ilişkin takip talebi ve ödeme emrinde; tahsilde tekerrür olmamak kaydına yer verildiği görülmüş olup, alacaklı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanlarından da her iki takip türüne ilişkin dosyalara konu borcun aynı borç olduğu anlaşılmaktadır. 2020/8453E 2021/3864K Asıl dosyada davacı/ borçlu T3'ın ipotek veren sıfatının bulunmadığı ve hakkında aynı alacağa ilişkin olarak şikayete konu kambiyo takibi dışında bir takip başlatılmadığı görülmüş olup asıl dosyada bu borçlu yönünden şikayete konu kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi yönünde değerlendirmede bulunulması gerekirken; yazılı gerekçe ile takibin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlular hakkında Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2020/1837 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsusu haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip kesinleştikten sonra, borçlular adına kayıtlı olan Kayseri ili ... ilçesi ...Mahallesi 3016 ada 1 parselde kayıtlı A blok 4. kat ve Kayseri ili ... ilçesi ...Mahallesi 3016 ada 1 parselde kayıtlı B blok 8. katta kayıtlı iki adet mesken niteliğindeki taşınmaza 03.02.2020 tarihinde haciz konulduğu, davacı vekili tarafından hacizle ilgili Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesinde meskeniyet şikayeti davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 25.02.20215 tarih, 2020/108 Esas, 2021/120 Karar sayılı kararı ile davacıların bahisle meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay 12....
Yasal 5 günlük süreden sonra yapılan itirazın süre yönünden reddine dair mahkeme kararı doğru olmuştur. 3- Zaman aşımı defi yönünden Dairemizce yapılan incelemede, icra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlandığı, örnek 10 ödeme emri tebligatının davacı borçluya 11/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden önce zaman aşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi olup süresinde itirazda bulunulmadığından zaman aşımı itirazının reddi gerekir. Kaldı ki, takip dayanağı senet incelendiğinde, vade tarihinin 15/02/2013 olduğu, 3 yıllık zaman aşımı süresi içinde takibi 05/03/2013 tarihinde başlatıldığı da görülmektedir....
Borçlu tarafından ileri sürülmese dahi İİK.nın 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. Yukarıda yer verilen tüm yasal düzenlemelere göre, borçlunun borca itirazı ve kambiyo senedi vasfına yönelik şikayeti yasal beş günlük sürede yapılırsa mahkemece incelenebilir. Somut olayda, borçluya ödeme emri 07/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği halde yasal beş günlük süreden sonra 24/11/2017 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. Borçlunun başvurusu İİK.nın 169/a ve 170/a maddesi kapsamında olup, tebligat usulsüzlüğü de ileri sürülmediğine göre mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir....
Soruşturma sayılı dosyası ile, senet yağmasına ilişkin soruşturmanın ise bu dosyadan ayrılarak asıl borçlu ...’ un şikayeti üzerine yürütülen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ... Soruşturma sayılı dosyası ile birleştirildiğini, icra takip dosyasının dayanağı 03/12/2014 tanzim ve 16/05/2016 vade tarihli 1.000.000,00- USD bedelli bononun, gerek tefecilik amacıyla düzenlenmiş olması, gerekse müvekkilinin tehdit edilmek suretiyle korkutularak kefil olması nedeniyle hükümsüz olduğunu, müvekkilinin söz konusu icra takibi ve takip dayanağı senet nedeniyle borçlu olmadığını belirterek, öncelikle icra takibinin yargılama sonuna dek durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davalıya Ankara ...İcra Müdürlüğü’nün ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı vekili tarafından davacı hakkında Karaman İcra Müdürlüğü'nün 2017/6359 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, davacı tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve imzaya, borca itiraz etmiştir....
Öte yandan, keşide yeri unsuru bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nun 776/1- f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir. İİK' nun 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.''...
Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2020/85657 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takibin; alacaklı T4 tarafından, borçlu T1 (vasisi T2 aleyhine, 10/05/2017 tanzim, 16/08/2017 vade tarihli, 1.130.000,00 TL bedelli bir adet senede istinaden, 13/08/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatıldığı, ödeme emrinin 26/08/2020 tarihinde davacı küçüğün vasisine tebliğ edildiği, davacı vasinin 24/08/2020 tarihinde huzurdaki davayı açarak, 07/09/2017 tarihinde vefat eden muris Burak Kayan imzasına itiraz ettiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, öncelikle aynı borçtan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile 13.10.2017 tarihinde takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapamaz. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir....
Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından davanın süresinde açılmadığını, davacının takibe konu çekte tahrifat bulunduğu ve bu nedenle çekin kambiyo vasfını yitirdiği itirazının yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ve kötü niyet tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....