DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfı bulunmadığı şikayeti ile İİK'nın 170. maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/272 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü yol ile icra takibi başlattığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın süresi içinde açıldığı ,mahkemece, ilk verilen kararın dairemizce eksik inceleme nedeniyle kaldırılıp gönderilmesi sonrasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ve alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarını re’sen nazara almak zorundadır. İcra mahkemesi, süresi içinde önüne gelen böyle bir itiraz üzerine senet keşidecisinin protesto edilip edilmediğini re'sen nazara almak zorundadır. Bonoda cirantalara, bunlar lehine aval verenlere ve bunların yetkisiz temsilcilerine karşı icra takibi yapabilmek için yetkili hamil olan alacaklının tanzim edene ödememe protestosu çekmiş olması ve bu protestoyu bononun aslı ile birlikte icra dairesine vermesi şarttır. Ancak bonoyu tanzim edene, onun lehine aval verene ve bunları yetkisiz temsilcilerine karşı takip yapan alacaklının ödememe protestosu çekmesine gerek yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca, faize ve faiz oranlarına itirazdır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 9. SHM'nin 2019/538 E.sayılı dosyası nedeniyle icra takibinden haberdar olduklarını, usulsüz tebliğ işlemine dosyaya vekalet sunulmasından sonra yapılan inceleme ile 16/02/2020 tarihinde haberdar oldukları ileri sürmüştür. Davacının süre tutum dilekçesine istinaden HMK 355'e göre kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; İstanbul Anadolu 9....
Davalı alacaklı tarafından borçlu Ahmet Akdeniz hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Borçlunun eşi T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti açılmış, mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı, her ne kadar AYM'nin Emine Göksel ile ilgili bireysel başvuru kararını emsal göstermiş ise de, bu karar bireysel başvuru talebinde bulunan kişi yönünden sonuç doğurmakta olup, 3....
DAVA KONUSU : TAKİBİN İPTALİ VE USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ödeme emrinin T.K.'nun 21.maddesine aykırı olarak tebliğ edildiğini, takibi 15/04/2019 tarihinde öğrendiklerini, müvekkilinin takip konusu bonoda ciranta olduğunu, keşideci protesto edilmediğinden, müvekkili hakkında kambiyo takibi yapılamayacağını belirterek, takibe itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava açmadan önce arabasının, bu dosyadan bağlandığını, müvekkiliyle anlaşarak arabasını geri aldığını, dosyadan haberi olmadığı iddiasının iyi niyetli olmadığını belirterek, itirazın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/3220 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, davacıların borca ve takibe karşı açmış olduğu iş bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayeti ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takiplerinde borca itiraza ilişkin düzenlemede borçlunun borçlu olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacılarının borcunun bulunmadığını İİK 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın İİK 169/a madde gereği reddine, davalı yararına tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
Sayılı dosyasında kambiyo senedine özgü icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkili hakkında ... 24. İcra Ceza Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyasında karşılıksız çek şikayeti davası açıldığını, takip dayanağı çekte bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dava konusu çeki keşide etmediğini, çekteki imzanın sahte olduğunu bildirerek öncelikle takibin teminatsız olarak durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, ... 31. İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı takibin iptaline, davalının haksız kötü niyetli yapmış olduğu takip konusu alacağın %20'si üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 30/04/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı ...Tic....
- KARAR - Davacı vekili, davalıların davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibi başlattıklarını, takip dayanağı bononun davacı tarafından tanzim edilerek davalılara verilen bir bono olmadığını, bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığını, ait olsa bile bononun davalılar tarafından davacıya emeklilik işlemleriyle ilgili evrakların imzalatılması sırasında davacıya fark ettirilmeden imzalattırılmış olabileceğini, taraflar arasında davacının davalılara bono vermesini gerektirecek başkaca bir hukuki işlem bulunmadığını ileri sürerek davacının davalılara takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, kambiyo senetlerinin illetten mücerret mahiyette kıymetli evrak olduğunu, dava konusu takipteki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının borcunu ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz K A R A R Hüküm, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun şikayeti nedeniyle icra hukuk mahkemesince verildiğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili asıl karara karşı istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten İİK'nın 170/a-2 maddesi gereği icra mahkemesinin yasal sürede önüne gelen işlerde senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığını re'sen denetlemesi gerektiğini, bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili ara karara karşı süre tutum dilekçesi vermiş, ayrıntılı istinaf dilekçesi vermemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte kambiyo şikayetine ilişkindir. İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....