GEREKÇE : Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, takip hakkının bulunup bulunmadığı, ciro silsilesinin bozulup bozulmadığı, çekin keşide tarihinde tahrifat olup olmadığı, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı ve takip talebinde yazılı takip türü nedeniyle kambiyo senetlerine özgü takip yapılıp yapılamayacağını hususlarında toplanmaktadır. Çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, takip hakkının bulunup bulunmadığı, ciro silsilesinin bozulup bozulmadığı, çekin keşide tarihinde tahrifat olup olmadığı yönündeki şikayet ve itirazlar İİK'nın 170/a, 168/3 ve 168/5 maddeleri gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
İİK'nin 45. maddesinde; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki İİK’nun 167. madde hükmünün mahfuz olduğu, aynı kanunun 167. maddesinde ise; alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir. Ancak somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca dair olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz....
Davacı-alacaklı 22.06.2006 tarihli takibinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte öngörülen ödeme emri gönderilmesini talep etmiş, borçlunun icra mahkemesine şikayeti üzerine takip dayanağı belgede tanzim tarihi bulunmadığı, bu nedenle kambiyo senedi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.Davacı-alacaklı vekili 07.07.2006 tarihinde “örnek : 10” ödeme emrinin iptal edildiğini belirterek "örnek:"7 ödeme emri tebliğini talep etmiş, davalı-borçluya aynı takip dosyasında ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. İİK’nın 43. maddesine göre; alacaklı başlatmış olduğu takip yolunu bir defaya mahsus olmak üzere değiştirebilir. Ancak, takip yolunun değiştirilmesi haciz yolundan iflas yoluna, iflas yolundan haciz yoluna şeklinde gerçekleştirilmesi suretiyle olur....
Mahkemece yapılan yargılamada 15/04/2021 tarihli kararla, davanın kabulü ile takip dosyasında davacının emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılmasına karar verildiği, bu karara karşı davalı tarafça davacının dava dilekçesinde ve devamındaki beyan dilekçesinde açıkça borca itiraz ettiği, kambiyo senedindeki imzaya itiraz etmediği, ödeme emri kendisine tebliğ edildikten sonra icra müdürlüğüne giderek emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat verdiği, davacının borca itirazının değerlendirilmesi gerektiği, mahkeme tarafından taleplerin sınırı aşılarak muvafakatin iptaline karar verildiği, ayrıca muvafakatin de usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülerek istinaf yoluna başvurulduğu, Dairemizin 2021/2087 Esas, 2022/812 Karar sayılı kararı ile dava dilekçesindeki anlatımdan, talep sonucundan ve davacı tarafça sunulan 01/03/2021 tarihli beyan dilekçesinden uyuşmazlığın, İİK'nun 169/a maddesinde düzenlenen kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borca itiraz olduğunun kabulü gerektiği...
EK KARAR: Mahkemece, ihtiyati haciz talebine konu çekin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine ihtiyati haciz talep edildiği düşünüldüğünde çeke dayalı borcun götürülecek borç niteliği kazandığı sonucuna varıldığından TBK.'nın 89. madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de yetkili olduğundan itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran ihtiyati hacze itiraz eden vekili; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun değerlendirmesinde çeke dayalı alacakların aranacak alacaklardan olduğunı ve dolayısıyla alacaklının yerleşim yerinin yetkili olamayacağı yönünde olduğunu, yetkili yer mahkemesi çekin keşide edildiği yer olan Malatya mahkemeleri olduğunu, bu sebeplerden dolayı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilmesi içi alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir (İİK m.167/1)....
Başvuru, İİK.nun 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte teminat iddiasına dayalı borca itiraza ve kambiyo hukukuna yönelik şikayete ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin bonoya dayalı olduğu, davacı borçluların keşideci, davalı alacaklının ise lehtar konumunda yer aldığı, ödeme emrinin T1 ve T2 01/10/2018 tarihinde, Fiks İnş .. Ltd Şti'ne 02/10/2018 tarihinde, T3 Ltd Şti ne 03/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını ve yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapması zorunludur....
tercih ettiğini beyan ederek, 2019/12517 E. sayılı dosya ile yürütülen kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu çerçevede başvuru borçluları açısından aranılacak borç götürülecek borca dönüşse dahi ödeme yeri esas unsur olduğundan alacaklı kambiyo senetlerine özgü takip yoluna kendi yerleşim yerinde başvuramayacaktır.(Mehmet Emin Yıkmaz, (Çekten doğan borcun aranılacak borçtan götürülecek borca dönüşmesi sorunu,Dergipark.) "Yargıtay HGK'da aynı konuda "Kambiyo senedine dayalı alacaklar aranacak borçlardan olduğundan (TTK m.755,796) götürülecek borçlar hakkında uygulanabilen TBK’nın 89. maddesinin 1. fıkrası bu alacaklar hakkında uygulanmaz. Başka bir anlatımla alacaklı HMK’nın 10. maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapamaz. Takibe dayanak kambiyo senedinde yazılı borcun ödeneceği (ifa edileceği) yer icra dairesi de takipte yetkili icra dairesidir....
İcra Müdürlüğünün 2020/5117 Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ancak alacaklı vekilince söz konusu senede dayalı olarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/11487 Esas sayılı dosyasında Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz yoluyla takip başlattığı görülmüştür. Bu durum, usul ve yasaya uygun olduğundan davacının mükerrer takibe yönelik iddiasının da reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Şikâyet ile itiraz arasında önemli farklar vardır. Şikâyet takip hukukunu ilgilendirir ve bununla icra ve iflas memurunun takip hukukuna ilişkin hükümleri uygulamadığı veya yanlış uyguladığı ileri sürülür. İtiraz ise alacağa karşı ve dolayısıyla maddi hukuk hükümlerine dayanmaktadır. Örneğin alacağın mevcut olmadığı, hükümsüz olduğu, alacağın alacaklının talep ettiği miktarda olmadığı, takas gibi bir sebeple ileri sürülür (Pekcanıtez, H.: İcra-İflas Hukukunda Şikayet, Ankara 1986, s. 26). İcra müdürünün kendiliğinden gözetmesi gereken hususlar dışında kalan takip hukukuna ilişkin sebepler itiraz sebebi oluşturur (örneğin İİK'nın 50. maddesinde düzenlenen yetki itirazı). Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip hakkı bulunup bulunmadığını icra müdürü kendiliğinden incelemekle yükümlüdür....