"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun takibe konu çekin kambiyo vasfının olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği; mahkemece, esastan inceleme yapılarak istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borçlunun, borca itiraz ve şikayetlerini sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itirazın inceleme yönteminin İİK'nun 169//a maddesinde düzenlendiğini, davacı tarafça sunulan dekontları kabul etmemekle birlikte sunulan dekontlarda takibe konu senede atıf yapılmadığı gibi senet tanzim tarihleri ile sunulan dekontların tarihleri de örtüşmediğini belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; Mersin 7. İcra Dairesi'nin 2019/12271 E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe ilişkin borca itiraz niteliğindedir. Mersin 7.İcra Müdürlüğünün 2019/12271 sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı vekilinin, borçlu davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 169/a-l.maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....
Diğer yandan, kambiyo senetlerine bağlı alacaklar aranacak alacaklardan olduğundan (TTK m. 755 ve 796) götürülecek borçlar hakkında uygulanan TBK'nın 89. maddesinin 1.fıkrası bu alacaklar hakkında uygulanmaz. Başka bir anlatımla, alacaklı HMK'nın 10.maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapamaz (Hukuk Genel Kurulu'nun 02/04/2019 tarih, 2017/12- 741 Esas ve 2019/382 Karar sayılı ilamı). HMK'nın istinafa ilişkin hükümlerinin yürürlüğünden önce Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kambiyo senetlerine yönelik ihtiyati haciz kararlarının temyizi üzerine verdiği kararlarda; kambiyo senedinin protesto edilerek karşılıksız kalmasından sonra götürülecek borç haline dönüştüğü, bu nedenle alacaklının yerleşim yeri mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alınabileceği yolunda kararları bulunmakta ise de, anılan kararların ihtiyati haciz taleplerine yönelik olduğu, çeke dayalı takipte ise yetkili icra dairesinin belirlenmesine yönelik Yargıtay 12....
Esas sayılı takip dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, bu takipten önce elinde mevcut çek ve bonoya dayalı olarak .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas ve ayrıca ... Esas sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip yolu ile icra takiplerinde bulunulduğu, davalı tarafın iki hususta özellikle itiraz ettiği, bunlardan ilkinin şirket ortağı ve yetkilisinin vefat etmiş olması nedeniyle yapılan takibin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan etmiş, ikincisi ise davacı tarafın önce kambiyo senetlerine özgü takip türünü tercih ederek takipte bulunulması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapamayacağını iddia etmektedir....
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan T4 ve T5 ile müvekkili arasında yapılan alışverişten doğan 24.800,00 TL'lik borca karşılık diğer davalı T3 adına keşide edilmiş çekin teminat olarak gösterilerek protokol imzalandığını, yasal süre içinde çek bankaya ibraz edilse de çekteki imzanın düzenleyene ait olmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, resmi belgede sahtecilik suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, imza sorunu nedeniyle bankanın çek aslını vermemesi nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamadığını, bilindiği üzere kambiyo senetlerine özgü takipte itiraz ile takibin durmadığı, müvekkilinin takibe itiraz neticesinde alacağını alamama tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, mecburen genel haciz yoluya çekin tahsili için İzmir 9....
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan T4 ve T5 ile müvekkili arasında yapılan alışverişten doğan 24.800,00 TL'lik borca karşılık diğer davalı T3 adına keşide edilmiş çekin teminat olarak gösterilerek protokol imzalandığını, yasal süre içinde çek bankaya ibraz edilse de çekteki imzanın düzenleyene ait olmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, resmi belgede sahtecilik suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, imza sorunu nedeniyle bankanın çek aslını vermemesi nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamadığını, bilindiği üzere kambiyo senetlerine özgü takipte itiraz ile takibin durmadığı, müvekkilinin takibe itiraz neticesinde alacağını alamama tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, mecburen genel haciz yoluya çekin tahsili için İzmir 9....
Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca, borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilir ise de, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden, davalı alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapamaz. Bu durumda, Soma İcra Müdürlüğünün 2021/1370 Esas sayılı takip dosyasına konu borçla ilgili olarak, Turgutlu İcra Müdürlüğünün 2021/1619 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan derdest takibin bulunduğu anlaşıldığından, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20/01/2023 tarihli 2021/2 Esas sayılı kararı uyarınca Dairemizin değişen görüşüne göre, mükerrer olan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/30713 esas sayılı dosyasından yürütülen takipte, 30.05.2016 ve 30.06.2016 düzenleme tarihli çekler yönünden takibin başlatıldığı 16.07.2019 tarihi itibariyle TTY'nda çekler için öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu bakımdan borçlunun borca itiraz isteminde haklı olduğu sabit bulunmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Borca itirazın kabulüne, İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/30713 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, 30.05.2016 ve 30.06.2016 düzenleme tarihli 93.000 tl tutarlı çekler yönünden iiy’nin 169/a/4. maddesi gereğince itiraz eden hakkındaki takibin durdurulmasına, Borçlunun itirazı esasa ilişkin nedenlerle kabul edildiğinden İİY’nin 169/a/6. maddesi gereğince itiraz konusu senede asıl alacağın % 20'si oranında tazminatın takipte ağır kusuru bulunan alacaklıdan alınarak borçluya verilmesine" karar verildiği görülmüştür....
(Yargıtay 12.H.D 2020/8651 esas, 2021/4204 karar) İlk başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonrası aynı alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı gerek 2021/28422 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü ödeme emrindeki "tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla" şerhinden, gerekse alacaklı davalı vekilinin cevap dilekçesinde her 2 takip alacağının aynı kredi ilişkisinden kaynaklandığını belirtmesinden anlaşılmıştır. İİK167. maddesine göre aynı alacak için hem kambiyo senetlerine özgü, hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapma hakkı olan alacaklının bu haklarından birini tercih etmesi gerekir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borca itirazın İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 03.03.2015 tarihinden itibaren beş günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi zorunlu olup, borçlunun anılan süreyi geçirerek 27.08.2015 tarihinde borca itirazda bulunduğu anlaşılmakla, istemin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek ret kararı verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....